2

819 93 44
                                    

"LEE JENO SEN KAFAYI MI YEDİN?!"

Duvara vurarak sektirdiği topu durduran genç gülümsedi ve önünde biten bedene döndürdü yüzünü. Jaemin sinirle sırtını duvara veren Jeno'ya doğru ilerlerken lacivert saçlı beden hiçbir şey olmamışçasına gülümsüyor, siyah saçlıyı daha da sinir ediyordu.

"Yemişimdir," dedi göz kırpan Jeno. "Genelde sen karşıma çıkınca aklımı kaybediyorum."

Gevşek bir sırıtmayla bakan bedene tokat atmak istese de kendini sıktı ve derin bir nefes verdi Jaemin. Annesi asla şiddetten hoşlanmaz, birine zarar verdiğini duysa çok üzülürdü zavallı kadın. Oğlunu asla barbar biri olarak yetiştirmediğine inanıyor, naif bir kişiliğinin olduğunu biliyordu. "Babama nasıl böyle bir şey söylersin? Adamın kalbine indirmişsin!"

Dudaklarını büzüp bir süre düşündü Jeno müdüre dediklerini lakin absürt bir şey göremiyor, Jaemin'in neye kızdığını anlayamıyordu. "Ne dedim de böylesine sinirlendin sen güzellik?"

"Birincisi, bana güzellik deme." Jeno'nun yaslandığı duvara vuran Jaemin yüzünü lacivert saçlı bedene yakınlaştırdı. "İkincisi, çıkma teklifine ettiğim reddim geçerli."

"Bak bu beni üzer işte." Siyah saçlı gencin fındık burnunu parmakları arasına alıp sıktıktan sonra duvarla arasından çıktı ve iç çekti Jeno. Jaemin genci üzdüğünü düşünüp sevinirken birden kendini duvara yaslı, Jeno tarafından köşeye sıkıştırılmış bir halde buldu. Şaşkınlık ve korkuyla kaçmak adına hareket yapacakken Jeno ona izin vermemiş, kollarını iki yana koyup duvarla arasına tamamen sıkıştırmıştı Jaemin'i. "Fakat pes ettirmez."

"Jeno Lee, sınırları aşıyorsun."

Sinirle soludu Jaemin. Ellerini arkasındaki duvara yaslarken soğuk beton bedeninin titremesine neden olmuştu. 

"Sınırları sevmem." diye karşılık veren Jeno sakin bir ses tonuyla devam etti. "Hele senin ve benim aramdaki o kırmızı çizgileri hiç ama hiç sevmem."

Gülerek yüzünü daha da yaklaştıran Jeno'ya yakın olmamak adına başını sol tarafa çeviren Jaemin cevabı ya da söyleyecek bir cümlesi olmadığından sessizliği tercih etmiş, Jeno'nun da sessiz kalmasını istemişti tanrıdan lakin bu dileğinin imkansızın da imkansızı olduğunu biliyordu. Lee Jeno'nun bu zamana kadar sessiz olduğu tek bir an bile yoktu çünkü, ne gören vardı böyle bir anı, ne de duyan.

"Ne o, sustun Jaemin Na?"

"Muhatabım değilsin." diyerek kestirip attı Jaemin, daha fazla güldü Jeno. En çok bu hallerine hastaydı işte, sinirli ve hırçın Na Jaemin'i görmek bambaşkaydı, değerliydi, en önemlisi de güzeldi. Kendi zevkinden ödün vermiyor, altta kalmıyor ve gerektiği yerde susuyordu.

"Edepli görünse de edepsiz olan bir erkek," Jaemin'in yumuşak tutamlarına gitti Jeno'nun eli, nefesi kesildi duvara yaslanan bedenin.

"Doğru zaman geldiğinde saçlarını savuran bir erkek." hafif uzun tutamları gerisin geriye atıp gencin huylanmasına neden olsa da önemsemedi Jeno, şarkısını mırıldanmaya devam etmişti. "Giyinik hali soyunandan daha seksi olan bir erkek..."

Jaemin'in en ufak kırışıklığa dahi yeri olmayan yakasını kavrayan Jeno burnuna çalınan kokuyla iç çekmeden edemedi. Adını bilmiyordu bu kokunun fakat en kısa zamanda öğrenmeyi aklına not etmişti. "İşte bu histe bir erkek-"

"Be-ben öyle biri değilim." diyerek Jeno'nun sözünü kesmiş, göğsünden ittirdiği gibi esaretinden kurtulmuştu Jaemin. Jeno ise sırıtmasından gram ödün vermeden başını salladı.

"Evet, kesinlikle o histe bir erkeksin."

«...»

Jeno'nun söylediği sözler PSY'nin Gangnam Style'dan. Şahsen bayılıyorum o kısma ve eklemeden edemedim. Ayrıca sözlerin anlamı da tam da bu kitaptaki Jaemin'i yansıtıyor.

Na Jaemin gerçekten de o histe bir erkek ve Lee Jeno da bunun farkında :)

Yeni bölüm bir saat sonra gelecek, o zamana kadar Nomin ile kalın!

-Cholog

-Cholog

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Pochemuchka | NominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin