10

497 59 24
                                    

Jeno çalan zille anında yanındaki bedene döndü ve daha kaçamadan kolundan tuttu. Jaemin kolundaki ele bakıp iç çektikten sonra Jeno'ya dönerken Jeno otuz iki diş sırıtıyordu. "Pochemuchka ne demek Azalea?"

"İnternetten bak."

"Olmaz, sen söyle."

Jeno harelerini büyütüp merakla başını yana eğdiğinde Jaemin gözlerini devirdi ve koluna yapışan bedeni de kendisiyle birlikte kaldırıp sessizce söylendi. "Susadım, bir şeyler içelim."

"Kaçıyorsun, söylesen ne olur?"

"Jeno, susadım dedim." Jaemin'in sinirli ses tonuyla dudaklarını birbirine bastırdı ve iç çekti lacivert saçlı genç.

"Peki peki, sustum Azalea. Hadi bir şeyler içelim."

Resmen sarıldığı kolu bıraktı ve kendi koluna girdirdi Jaemin'i. Jeno'nun bu hareketiyle ufak bir gülümseme sardı Jaemin'in dudaklarını lakin hemen sildi ve koridorda yan taraflara dizilmiş insanlara verdi dikkatini. Çoğu fısıldaşarak ikili hakkında konuştuklarını belli ederken Jeno umursamıyordu bile olanları. Jaemin ise içten içe merak ediyor, insanların kendi hakkında ne düşündüğünü bilmek istiyordu.

"Çikolatalı mı çilekli mi?" Gelen soruyla kendine gelirken köşedeki yaralı gençlerden bakışlarını çekti ve Jeno'ya döndü Jaemin.

"Efendim?"

"Çikolatalı mı istersin yoksa çilekli mi?"

"Neyi?" diye sordu Jaemin boş anına geldiği için. Jeno gelen soruyla kıkırdadı ve başını yana yatırıp etkileyici bakışlarından birini attı, oldukça çekici gelmişti Jeno'nun bu hâli Jaemin'e.

"Beni, çikolatalı mı tercih edersin çilekli mi?"

"Jeno Lee." Jaemin kaşlarını çatıp sinirli bir ton takındığında anında geri çekildi lacivert saçlı genç.

"Şakaydı, bubble teaden bahsediyordum."

"Çikolatalı." dedi basitçe Jaemin. Jeno başını sallayıp bubble tealeri almak adına sıraya girerken Jaemin ayakta boş boş durmamak adına boş bir masa bulmaya geçti. Sonunda istediği masayı bulup otururken bakışları sıradaki gence yöneldi.

Öylece Jeno'yu izlemeye dalan Jaemin tamamen kendi düşüncelerine dalarken ilk başta Jeno hakkında ne hissettiğini bulmaya çalıştı. Kafa çocuktu aslında, sevgisinden hiç şüphesi yoktu Jaemin'in, çünkü Lee Jeno severse tam severdi. Terk ederse de tam giderdi...

Birden Jeno olmadan önceki hayatı geldi aklına Jaemin'in, sıkıcı günleri gözlerinin önünden geçip giderken Jeno hayatına girdikten sonraki renkli ve eğlenceli anlar gülümsetti yüzünü. Ne yapıyor, nasıl yapıyor anlamıyordu ama Jeno bir şekilde yüzünü güldürmeyi başarıyor, gününü güzelleştiriyordu.

Daha ne kadar reddetmeye devam edecekti Jeno'yu? Bir süre sonra onu bırakmayacağı ne malumdu? Jaemin eğer birinden hoşlanıp açılırsa ve reddedilirse bir daha yüzüne bakamazdı o kişinin, Jeno gibi asla olamazdı. Bu konuda onun cesaretine hep hayran kalıyordu Jaemin.

"Nereye daldın böyle Azalea?"

Önüne konulan bubble tea ile sıçrayarak Jeno'ya dönen Jaemin gülümsemeye zorladı kendini ve başını sallayıp teşekkür etti. Jeno onun bu dalgın haline anlam vermezken saçını kaşıdı ve bubble teasini içmeden önce keskin bir bakış attı Jaemin'e.

"Biraz dalgın duruyorsun."

Sorun yok dercesine omuz silken Jaemin'in gözlerinin dolduğunu fark edince sandalyesini yanına çekti ve bedenlerini yakınlaştırdı Jeno.

"Konuşacak birine ihtiyacın varsa, benimle her zaman konuşabilirsin Azalea."

Gülümseyerek kendisine bakan Jeno'nun omuzuna koydu başını Jaemin. Ağlamamak için kendini zor tutuyor, beline dolanan kolların sahibin yüzüne bağırarak demek istiyordu içinde tuttuğu kelimeleri.

"Konu zaten sensin, aptal..."

Jaemin'in kısık sesle mırıldanmasından bir şey anlamadı fakat zorlamadı da Jeno. Şu an sessizce destek olmak daha mantıklı gelmişti. Jaemin belindeki ellerin sıkılaşıp yüzünün geniş omuzlarla saklandığını hissettiğinde gülümsedi acı acı.

Jeno ne olursa olsun yanında olacaktı ve Jaemin'in canını yakan da buydu. Sevmediği hâlde gördüğü bu ilgi canını yakmaya başlamıştı.

Başını kaldırıp kendisine endişeli harelerle bakan Jeno'ya dikti gözlerini Jaemin ve onu hak etmiyorum, dedi kendi kendine. Jeno'yu da, sevgisini de hak etmiyorum.

Kendisine boncuk boncuk bakan Jaemin'i izleyen Jeno ise onu hak etmiyorum, dedi içten içe. Böylesine güzel bir adamı ben hak etmiyorum.

«...»

Selamlar, ufak bir sorum olacak sizlere. Kitap uzasın mı yoksa tadında mı kalsın?

Eğer uzasın derseniz 20-25 bölüm yapmayı düşünüyorum ama tadında kalsın derseniz de 15 bölüm falan olur en fazla.

Satır arası yorumlarınızı merakla bekliyor olacağım, Nomin ile kalın!

-Cholog

-Cholog

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Pochemuchka | NominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin