***Yuu'nun ağzından anlatılmaktadır***
Saat sabahın bilmem kaçı ve yine alarm çalıyor.
Of, nefret ediyorum şu sesten!
Yanımdaki kim mi? Hayatımın aşkı, yani Mika. Mikayla yetimhanede tanışmıştık, ve Mika uzun zamandır ev arkadaşım. İkimizde şehir dışındaki aynı liseye gitmeye karar verince, dedik ki neden ortak bir ev tutmuyoruz? Ve böylece birlikte kalmaya başladık.Bu benim için rüya gibi... Çok güzel!
Onu seyretmeye devam ederken alarm sesinin hala son ses çalmasıyla Mika'da uyandı."Günaydın Yuu-chan!"
"Günaydın aş- Mika!"
Mika'ya az kalsın yanlışlıkla aşkım diyecektim! Of be,ucuz atlattım!
Kahvaltı yapıp hazırlandıktan sonra evden çıkıp okula doğru yürümeye başladık. Aman Tanrım! Mika sürekli çaktırmamaya çalışarak bana bakıyor. Çok sevimli! Ve utançta verici... Yüzümün domates gibi olduğuna eminim.
"Yuu."
"Efendim Mika?"
"Sana söylemek istediğim bir şey var."
Hayır olamaz daha çok kızarıyorum!
"Söylemek istediğin şey ne tür bir şey Mika?"
Öyle diyince Mika'nın da yüzü kızarmaya başladı! Çok sevimli oldu ama!
"Çok tatlısın."
Hayır! Az önce ne dedim ben!? Umarım duymamıştır.
"Sağol, senin kadar olmasada."
Kalp krizi geçirmek üzereyim! İkimiz de bir domates kadar kızarmış birbirimize bakıyoruz öylece!
"Yuu, şey sana söylemek istediğim şey."
Kalp atışlarım hızlanmıştı ve heyecandan titremeye başlamıştım.
"Gel."
Mika kolumdan beni hızlıca çekip ara sokak gibi bir yere götürdü, ve lafa başladı.
"Çocukluğumdan beri, ben..."
"Senden hoşlanıyorum Yuu."
"Anlatayamayacak kadar hayranım sana."
"Bu yüzden benden tiksinsen bile artık içimde tutmak istemiyorum."Aman Tanrım! Bu Mika mı? Yoksa bu rüya falan mı?
Mika iyice utanmış olmalı ki tam gidecekken bu sefer ben onun kolundan tutup kendime çektim.
Ve dudağına yapıştım. Onun da hoşuna gitmiş olacak ki karşılık vermeye ellerini belime dolamaya ve sonrada kalçama doğru indirmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Whatever, I love you!
FanficMika Yuu fanficim. İlk defa yazıyorum, illa ki hatalar olabilir.