Çocukluğumdan bu yana yük edindim omuzlarıma kabullenmeyi. Acıları kabullendim ,hatalarımı ,aldığım darbeleri ve şimdi bu kabullendiğim her şey yük oldu omuzlarıma . İnsan küçükken öğrenirmiş aslında kabullenmeyi her şeye boyun eğermiş .İlk kabullenişimiz çocukkenmiş sonra büyüye büyüye kabullendiğimiz şeylerde büyümüş .Ne zaman umut etmek istesek bir yerde ışıklar sönermiş ,ne zaman salıncak sırası bize gelse yağmur yağarmış , sevdiğimiz çocuğun montunun yanında hep başka mont olurmuş .Hayal kırıklığını çocukken tatmışız şimdi ne kadar hayal kurarsak kuralım kırılacağını en iyi biz biliriz .Biz hayalleri doğarken kırılmış çocuklarız .Sağlam umutlarımız olmaz bizim .Bizim gibiler hiçbir zaman kuşlara imrenemez .Bilirler ki uçmak özgür olmak değil ,uçmak hayat değil ; uçmak ,tanıdığım bir şairin dediği gibi "Kuşlara da fazla imrenme uçmanın yarısı çırpınmaktır." yukarda olan hiçbir şeyi sevmedim ne kuşları ,ne gökyüzünü , ne yağmuru onlara her bakışımda sevdiğim her şeyin ulaşılmaz olduğunu sadece uzaktan bakıp izleyebildiğim ulaşılmaz güzellikler olduğunu gördüm .Bende her çocuk gibi uçurtma uçurtmayı , parkta oynamayı isterdim ama ben her zaman uçurtma olarak boğazımdaki ipi ,park olarak paslanmış umutlarımı bildim . Özür dilerim çocuk yanım ben seni büyütemedim yaşamadığın için hep küçük kaldın...
YOU ARE READING
İsimsiz
RandomGünlük gibi bişi okumak isterseniz buyurun hayatıma yorumlarda konuşalım.