10.

245 17 15
                                    

   Gitmişti. Sanki az önce beni öpen kendisi değilmiş gibi gitmişti. Bense kalakalmıştım. Olduğum yerde kılımı bile kıpırdatamamıştım. Bir şeyler ters değil mi? Benim gitmem gerekmiyor muydu? Aslında o an benim ona tokat atıp kalkıp gitmem gerekmiyor muydu? Yapamadım. Sanki öyle donakaldım ki; oturduğum yerde mevsimler geçti, yıllar sona erdi. Ne yapmalıydım peki şimdi? Gidip hesap mı sormalıydım, tatili bırakıp eve mi gitmeliydim yoksa bir şey olmamış gibi mi davranmalıydım? Bilmiyorum. Şu an ne yapacağımı gerçekten bilmiyorum.

Yirmi yedi dakika. Tam yirmi yedi dakikadır odamda tavanı izliyorum. Tuana ve Yağız çoktan gelmişti, Tuana gelip mutfaktaki yarım kalmış pastayı tamamlayabileceğini söylemişti, kafamı sallamıştım, tek kelime etmemiştim. Konuşmaya tahammülüm yoktu.

"Leyaa yemek hazır!" Tuana yemeği de bensiz halletmişti ama benim hiç inesim yoktu. Diğer türlüde Tuana bu sefer bir şeyim olduğunu anlayacak ve ben her şeyi anlatmak zorunda kalacaktım. Gitmeliydim. Aynanın karşısına geçtim, dağılmış saçlarımı taradım, kendime çeki düzen verdim *Belki de o kadar kötü değildir, o yakışıklı, o çalışkan, o zeki, o kötü de değil. Belki de..Belki de o kadar kötü değildir!* kendime güven verircesine gülümsedim. Aynadan kendime son bir bakış atıp aşağı indim.

Çağan yok, Çağan masada değil, Çağan nerede? Bunu neden soruyorum?

"Sonunda indin Leya, karnın falan mı ağrıyor? Kaç saattir inmiyorsun aşağı"
"Yok yok, iyiyim. Yorgundum biraz ondan.." *İyi değilim Tuana ÇAĞAN BENİ ÖPTÜ VE BEN NE YAPACAĞIMI BİLMİYORUM!*
"İyi o zaman hadi gel otur." otursamda gözlerim hâlâ Çağan'ı arıyordu, aslında gelmesini istemiyordum, gelirse kafamı kaldıramam, ama bir yandan da nedense görmek istiyorum onu, tepkilerini, bakışlarını..

"Heh Çağan şuraya koy salatayı." MUTFAKTAYMIŞ! GİTMEMİŞ!! ŞU AN! ONUNLA! AYNI! MASADA! YEMEK! YİYECEĞİM!!!

Bakmadım ona, tuzlukla bakışıyorduk kaç dakikadır. Ya konuşurlarsa, ya sohbet açmaya çalışırlarsa!

"Yemekten sonra ne yapalım?" of Deniz ya! Bir kerede başlatma şu konuşmayı ya!
"Bence oyun oynayalım" evet Yağız hep beni habersizce öpen biriyle oyun oynamak istemişimdir çok sağol. "Ne oyunu?" Ne oyunu Tuana biliyor musun? Ben söyliyeyim HERKES BANA DÜŞMAN MI YA! oyunu. Cidden birinizde yorgun olun ya of.
"Dürüstlük ve Cesaret?" Yoo. Hayır. Asla. Saçmalama. Sus. Deniz bir daha konuşma sen. Hadi, olmaz deyin biriniz artık
"Olur, çok iyi olur"
Yaz kızım, Leya Kırşan'ın ölümüne karar verilmiştir..

  "İlk ben çeviriyorum" yanımda Tuana, Tuana'nın yanında Yağız, Yağız'ın Öküz- ay pardon Çağan ve onun yanında da Deniz. "Tamam Deniz'den sonra ben çeviriyorum" Kurduğu cümleyle yanımdaki Tuana'ya baktım, gayet neşeli.. Neden olmasın ki, sonuçta onu habersizce öpen biriyle oynamıyordu bu oyunu. Deniz çevirdi şişeyi, Çağan soruyor Deniz cevaplıyor.. "Ihm, Deniz bey, Dürüstlük mü Cesaret mi?" Çok düşünmedi Deniz hemen yanıtladı "Cesaret!" Kafasını yukarı kaldırdı Çağan, tavana baktı, düşünüyordu, gözleri kapalıydı, hafif sırıtıyordu, dudağını milim şekilde araladı, gözlerini açtı, Denize döndü ve konuştu "Buldum! İnstagram'dan hesabını gizliye al, profilini kaldır ve bir amcaya kızmışsın gibi yaz, ne yazacağını ben söyleyeceğim!" itiraf edeyim bayağı iyi bir isteki, o değilde istek düşünürken çok tatlıydı sanki..

"Çağan sende vur dedik öldürdün, neyse neyse komik olur yapacağım" Deniz telefonunu açtı ve tahminimce hesabını gizliye alıp profil fotoğrafını sildi "Ee amcayı nereden bulacam" Yağız seri cevap verdi "Iı sen şey yaz, Hakkı yaz çıkan bir amcaya yazarsın işte" Çağan onaylar gibi başını salladı, Deniz hemen seçti birini, biz hepimiz Deniz'in yanına üşüşmüştük "Heh hadi bakalım be yazayım?" Çağan gözlerimi telefondan ayırmadan cevap verdi "Önce fake bir fotoğraf gönder sonra 'selam' yaz" Deniz hemen pintereste girip bir kadı  fotoğrafı buldu ve ss alıp kırptı...

deniz_ : *Fotoğraf*
deniz_ : selam

hakkı3569 Fotoğrafına yanıt verdi:
Çok güzel bir hanimefendisiniz bayan Deniz hanim..😍

Hepimiz gülmekten kafayı yiyecektik! Cidden bayağı eğlenceliydi.

deniz_ : Ah çok teşekkür ederim bay Hakkı bey, sizinde profil fotoğrafınız beni benden aldı 🤩😘

hakkı3569 : çok nemnun kaldim sevgili bayan.. acaba evlimisinz?

hakkı3569 : ben bekar..

hakkı3569 : siz evli?

hakkı3569 : benim eşim yok..

hakkı3569 : sizin var?

Deniz Çağan'a bakıp ne yapması gerektiğini sormak anlamında başını salladı, "Yok de yok"

deniz_ : bende biraz bekarımda, ayıptır söylemesi..

hakkı3569 ' dan görüntülü arama..

Deniz gülmekten kasılırken konuştu "Bence yeter?" Çağan olumlu anlamda başını salladı.

Deniz aramayı reddedip hesabı engelledi ve telefonunu cebine attı.

"Şimdi ben çeviriyorum" Yağız şişeyi çevirdi, bu sefer Yağız soruyor Çağan cevaplıyordu..

"Çağan Dürüstlük mü Cesaret mi?" Çağan en fazla 4 saniye düşünüp cevap verdi "Dürüstlük" Yağız başını yatırarak biraz düşündü ve sordu "Şimdiye kadar kaç sevgilin oldu?" Tuana bozulmuş gibi Yağız'a baktı, Yağız Tuana'nın benim hakkımdaki teorilerini bilmediği için anlamadı tabii.. Çağan düşündü..Neden düşündü ki! Niye düşünüyorsun ki! En fazla 3 bilemedin 4 olur! Ne bu haller! "Galiba 8.. Evet evet, Cansu'yla 2 ay flört etmiştik sadece onu saymıyorum, 8."

Yutkundum. Hazmedemedim. Bunu söylediğime inanamıyorum ama, gerçekten içimde bir umut filizlenmişti! Gerçekten bir şeyler hissediyor sanmıştım, ne kadar aptalım! İçimdeki o umut filizini Kalpsiz Yaratık söküp atmıştı. O kalpsizdi. O hissizdi. O umursamazdı. O... O sevmezdi. O kullanıp atardı.. Belliydi.


**

Uzun bir bölümdü, umarım beğenmişsinizdir. Oy vermeyi unutmayın!🤞🏻💜

Yıldız AvcısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin