¡4!

60 5 6
                                    

"kardeşi yazdı lan bana! kız kenara atmış kağıdı! yazıklar olsun!"

oflayarak sandalyemde geriye yaslandığımda karşımda oturan cenan ve onun yanında oturan kuzeni oya sessiz sessiz beni dinliyorlardı.

"ben diyorum aşkımız başlayacak, mutlu olacağız! kızın kardeşi yazıyor! içim yanıyor içim!"

masadaki soğuk suyu kafama dikerken oya şişeyi elimden çekti.

"havalar soğumaya başlıyor, bademciklerin şişecek."

"mutsuzum kızım, efkarım bu benim!"

"sanırsın içki içiyor mal, suyla efkar mı olur?"

cenan göz devirerek bana kızarken ona dil çıkardım.

"sanki sen içkicisin."

"ben içkiciyim mi dedim be?!"

"yormayın insanı çarpacağım ağzınıza!"

oya ikimize de kızdığında cevap vermeden kafamı masaya bıraktım.

sabah okula gelir gelmez arkadaşlarımın yanına gelip oturmuştum ve dün akşamki mesajlaşmayı göstermiştim. onlar da ilk önce gülse de şu an benim üzüntümü izliyorlardı. mutsuzdum, bu kızın benden hoşlanabileceğine inanmıştım. çünkü bana göre güzel bir aşk hikayesinin başlayabileceği bir ortam vardı.

dudaklarımı büzerek masada ritim tutmaya başladığımda cenan ve oya kendi aralarında fısıldaşmaya başlamışlardı. duymuyorum falan zannediyorlardı belki ama duyuyordum.

"kızı nereden gördü ki bu?"

"metroda ben görmüştüm, buna da gösterdim. birden yaptı yapacağını yine."

"sende de var, ne diye gösteriyorsun bu salağa?"

"duyabiliyorum sizi."

sinirli bakışlarımı arkadaşlarım üzerine sabitlediğimde onlar da omuz silkti.

"aptal olduğunu bilmiyorsun sanki."

cenan'ın da oya'nın da bana karşı zorbalığı vardı hep. yakın arkadaş olmamız asla bana iyi davranmalarını sağlamıyordu, ki zamanla ben de buna alışmıştım.

"neyse arkadaşlar, yediğim ilk red değil bu. bunu da aşarız evelallah."

yumruğumu göğsüme vurarak göz kırptığımda ikisi de güldüler. o sırada masamıza bir sandalye daha çekildi.

ege.

"neler kaçırdım?"

"asal red yedi."

"bu yeni bir şey değil, başka?"

"piç."

ege'ye masanın altından tekme attığımda güldü ve kolunu omzuma attı.

"tamam tamam kızma, geçmiş olsun kardeşim. taktik ister misin ilerisi için? ümit abin yardım etsin?"

ege hayatınızda görebileceğiniz en yavşak ve bu konuda en başarılı adamlardan biriydi. yavşaklığıyla kazanıyordu çünkü gereksiz yakışıklıydı ve etrafımızdaki insanlara göre onda şeytan tüyü vardı.

"istemez lan, sana mı kaldım?"

"sen öyle diyorsan..."

gülerek saçlarımı karıştırdı ve kafasıyla hafifçe kafama vurdu. iç geçirdim. sıkılmıştım artık bu red modundan.

"aman neyse. onu bunu geçin de..."

hafifçe gülümseyerek bakışlarımı cenan'a çevirdiğimde ne diyeceğimi hissetmiş gibi başını iki yana salladı.

"sakın. dün uyardım seni. asal, hayır!"

"tarih ödevini yaptın mı canım arkadaşım?"

"pezevenk."

cenan sinirli sinirli solurken ona öpücük gönderdim. bana o ödevi vereceğinden adım gibi emindim.

benim üzüntüm de buraya kadardı işte.








¡selam. asal biraz gamsız evet. ama tabii ki onun da üzüldüğü şeyler olur ileride (: ayrıca bxb olabilir ama araya bxg çift de sıkıştıracağım, haberiniz olsun. bir de şey umarım asal ve metro kardeşlerin ilişkisini saçma bağlamam, amin. görüşürüz!

sayısal loto ¡bxb!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin