giriş

3.4K 36 0
                                    

-nisa-
güneş batarken deniz kıyısındaki manzara burayı katlanabilir kılan nadir şeylerden adadaki insanlardan uzak kalmak bu sene aldığım en iyi karar olabilir bomboş konuşmaları dinlemektense burda kafamı dinlemek çok daha verimli bütün gün oyun alanındaydık ve sıcaktan vücudumun bazı kısımlarında lekeler oluşmuştu lekelere birçok insan için rahatsız edici kusurlar olarak görülse de benim en sevdiğim şeylerden hepsinin ayrı bi anısı olduğu gibi insanların yaşanmışlıklarından izler benim gözümde her biri. Güneş batmıştı ve hava kararmaya başlamıştı loş havada sonsuz okyasuna baktım bi yerden korkunç bi yandan içimi açıyordu buraya her gelişimde duygularım sel oluyo bir anda onca yaşanmışlıkla buraya bu insanlara aynı ortama gelmek benim için çok zor bi olaydı ama hedefim beni kamçıladıkça her şeye dayanma gücünü bulabiliyordum.Geçen sene buralarda kimlerle ne yaptığımı düşününce hayatımın ne kadar değiştiğini fark ettim.Gidenlere üzülmeyi bırakalı çok oldu hayatında bana yer olmayan kişiler için üzülmek salaklık olur çünkü ama yine de o anılar beni üzüyor eski beni hatırlamak ve beni bu halime getiren olayları düşünmek içimi bi tuhaf yapıyor.İlerden gelen ses düşüncelerimi böldü sesin geldiği yerden dumanlar ve konuşma sesleri geliyordu ama çok tuhaf kelimler duyuyordum ne oluyordu anlamayamadım ve sese doğru gitmeye başladım evrimi gördüm büyü mü yapmaya çalışıyordu bana ? bu tuhaf kelimelerin anlamı ne ? merak etsem de evrimin yanina gitmektense büyülerine maruz kalmayı tercih ederim karanlıkta hiçbir şey göremeyince hafiften tırsmaya başladım uyumak için barakaya gitme kararıyla arkamı döndüğümde arkamda birden beliren yüzle çığlığı bastim kimdi bu yüzünü de göremiyorum? Büyüler bu kadar erken etki edebilir miydi? bagirmamın üstüne karşımdaki yasin beni sakinleştirmeye çalıştı
yasin: ne bağırıyon benim bir sey var gibi bağırma
nisa : uf ne beliriyon arkamda korktum birden görünce suratını noldu
yasin: bir şey sorcam sana
nisa : sor
yasin : bu sudeyi sen yazmışsın o zaman bizden biri sizin grupla emreyi mi yazdı?
nisa: sudeyi ben yazmışım derken ben sudeyi yazmadım emreyi yazdım biz diye kime dediysen öyle bir şey de yok
yasin: e evrim öyle anlattı az önce bize
nisa : evrim benim oyumu nerden bilicek uf ne konuşup duruyo illa benimle mi uğraşcak bu
yasin: git söyle sudeyi doldurdu orda
Nisa yerinden kalkıp barakaya doğru gitti ateşin etrafında birkaç kişi toplanmış konuşuyordu kendini göstermeden kenarda konuşmayı dinledi
Evrim: Başka kim yazıcak aynen kinlenmiş belli ki nisa işte
Sude: Kötü kalpli demekle az bile demişim yazsın bakalım
*Nisa aynı şeyleri duyunca dayanamayıp olduğu yerden yanlarına doğru yürür*
Nisa: Seni ben yazmadım sudecim haberin olsun evrim sen de artık bu işleri bırak yapamıyorsan bu kadar yalan sana bile zor diyerek yanlarında durmadan geçip yatağına yattı.
Kafasını yastığa koyduğu anda kısık bi ses duydu etrafına bakındı ama kimseyi göremedi
Nisa iç ses : Bu sefer gerçekten büyünün etkisi sataşmadan önce nas felak okuycaktım
Sesi tekrar duyar
Bu sefer doğrulur ve etrafına bakar ayağa kalıp yavaş yavaş barakanın arkasına yönelir
Nisa iç ses : Büyü mü of tek gitmesem mi
nisa dönüp kalmak arasında düşünürken birden güçlü bir el belinden tutup kendine çekerek ağzını kapatır
Korkudan kalbi çıkmak üzereyken duydugu tanıdık sesle kendine gelir
ogeday : şimdi elimi çekicem kızarken bağırmamaya dikkat edelim yoksa seni tanımıyor gibi uzaklaşmam gerekicek burdan.
Ogedayın elini çekmesiyle nisa aniden arkasını döner konuşmasına fırsat vermeden tekrar eliyle ağzını kapatır
ogeday: O dönüşte bağırmayı gördüm ben yok olmaz biraz duralım sen bi sakinleş.
*bir kaç saniye anlamsız bakışma*
ogeday: e günün nasıldı
*nisadan anlamsız bakışlar*
ogeday: gözünle anlatabilirsin illa konuşmak zorunda değilsin sonuçta
* biraz daha anlamsız bakışma*
ogeday: yok olmadı böyle konuşan taraf sen olunca daha iyidi sen benim ağzımı kapat öyle devam edelim daha güzel olabilir.
nisanın tebessüm ettiğini görünce elini çeker.
Nisa omzuna sert bi yumruk atar
Nisa: korkudan ölecektim in cin sandım seni salak gidiyorum ben
ogeday: o kadar tehlikeye attım kendimi gidersen adam değilsin
nisa : adam değilim?
ogeday: öyle değil de gitme işte
nisa : ne oldu ne diyceksin ?
ogeday: bir şey mi olmuş *etrafına bakar*
nisa: niye geldin işte onu soruyorum
ogeday: ha öyle bi uğramak istedim geçerken
nisa: burdan geçme o zaman?
ogeday: sen bozuk mu atıyorsun bana?
nisa: atmak?bozuk ? Yok bende bu kelimeler.
ogeday güler* : yani tripli gibisin
nisa: trip?
ogeday: iyi niyetim suistimal ediliyor?
nisa:suistimal?
ogeday:kullanıyorsun iyi niyetimi?
nisa : niyet?
ogeday: abartma? bundan böyle kaçamazsın tanıdık biz de seni
nisa: ben yatmaya gidiyorum biraz da kendi kendine iyi niyetini suistima edersin
ogeday: suistimal o ama sen bilirsin
nisa: ben ne dedim aynısı
ogeday tebessümle: çok haklısınız prensesim kusura bakmayın tamamen benim şahsi kabahatim ben yanlış işittim.
nisa tek kaşını kaldırarak: iyi bir şey gibi başlayıp kötü bir şey söylüyorsan sonrasında başına kötü şeyler gelir her neyse iyi geceler der ve arkasını dönüp barakaya yönelir.Ogeday arkasından seslenir : Ama yapılmaz bu kadarı da Nisa dönüp ştt yaparak yoluna devam eder.

birkaç bölüm eski olayları anımsama ve eskiden olanlarla ilgili olucak öylesine yazıyorum şimdilik okunursa ya da istek olursa düzenli devam ederim

°°overseas adventure°°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin