"Sana aşığım Seungmin, çok aşığım sana! Ama benim yerime o orospuyu seçiyorsun her seferinde, benim neyim eksik ondan? İstediğin her şeyi verebilirim sana! Neden beni seçmedin peki? Neden her seferinde ona gidiyorsun? Rüyalarına benim girmem gerekir...
Slm kullanılmış ÖSYM kalemlerim. Bir süredir pek iyi hissetmiyorum bu yüzden düzenli bölüm atamadım ama bir düzene sokmaya çalışırım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
0.7: 𝚢𝚘𝚞&𝙸 ...
"Senden nefret ediyorum Seungmin..." Jeongin güçsüz sesiyle son kez Seungmin'in ismini sayıklayıp uykuya dalmıştı.
Ne düşüneceğini bilemiyordu Seungmin. Bu çocuk çok sarhoş olabilirdi ama...
Çok yanlış hissettiriyor
Ayağa kalktı Seungmin. Jeongin'in odasında gitmesi gerekiyordu. Gerçi odasının neresi olduğunu bile bilmiyordu ama kattaki odalardan birine bırakırdı.
Saraydaki odaların çoğu kilitliydi. Seungmin zaten hiçbir şey yapamadığı için aklını kaybedecek gibiydi. Birde üzerine aşık mı olmalıydı...asla!
Jeongin'i kucağına aldığı gibi odadan dışarı attı kendini. Zaten yorgundu, eğer uyanırsa Jeongin ile uğraşmak zorunda kalırdı. Bu yüzden yapabileceği tek şey onu odalardan birine bırakmaktı.
Fakat tahmin edilebileceği gibi odaların hepsi kilitliydi.
"Sikeyim böyle işi..."
Çocuğu acilen bir yere yatırmalıydı. Onu kucağında taşıyacak gücü kalmamıştı. Bu yüzden onu kendi odasına geri götürdü Seungmin. Odaya girip onu yatağa yatıracakken onu fazla sarsmış olmalıydı ki çocuğun cebinde olan bir şey yere düşmüştü. Seungmin çıkan sese aldırmayıp Jeongin'i yatağa yatırdı. Ardından yere düşen şeyi almak için eğildi.
sikeyim...
Elinde tuttuğu metal tüpte duran şeye baktı. Bunun Jeongin'de ne işi vardı?
Felix'i bulmalıydı. Evet, Felix'i bulmalıydı. Tüpü cebine tıkıp odadan çıktı ve merdivenlerden indi. Kimin onu gördüğü önemli değildi. Davanın çözülmesi gerekiyordu ve tüpteki şeyin cinayetle bir ilgisi olduğundan adı gibi emindi.
Mutfağın önünde durdu. İçeri dalıp gözleriyle Felix'i aradı. Odanın en sonunda yerleri süpürüyordu.
"Felix!"
Kafasını kaldırıp ona dönen yüzle gülümsedi. Mutfaktaki aşçılara dönüp konuştu. "Arkadaşınızı birkaç dakikalığına almalıyım." Felix'i kolundan tutup tuvalete doğru sürükledi. İçeri girip kapıyı kilitlediklerinde cebindeki tüpü çıkardı Seungmin.
Felix boş gözlerle tüpe bakıyordu. "Bu ne Seungmin?" diye sordu yüzünü ona çevirip.
"Kırmızı civa." deyip iç çekti Seungmin. Bu şeyin Jeongin'de ne işi vardı?
"Bunun oyuncak fabrikasıyla ne alakası var peki?"
"Sizce normal bir insan yanında civa ile gezer mi?" diye sordu sinirle Seungmin. Ne düşüneceğini bilmiyordu. Jeongin'in oyuncak fabrikasıyla bir alakası olmamasını umuyordu sadece. O daha reşit bile değildi.
