"Sana aşığım Seungmin, çok aşığım sana! Ama benim yerime o orospuyu seçiyorsun her seferinde, benim neyim eksik ondan? İstediğin her şeyi verebilirim sana! Neden beni seçmedin peki? Neden her seferinde ona gidiyorsun? Rüyalarına benim girmem gerekir...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
0.5: 𝚌𝚛𝚒𝚖𝚎𝚜&𝚌𝚛𝚒𝚖𝚒𝚗𝚊𝚕𝚜
...
"Felix, sahabe ile akrebin hikayesini biliyor musun?" diye sordu Minho fısıldayarak. Mutfaktakilerle birlikte akşamki parti için yemek hazırlıyorlardı. Bu mutfak o kadar sıkıcıydı ki, Felix ile uğraşmak yapabileceği en eğlenceli şeydi.
"O ne be! Uğraştırma beni Minho yemek hazırlıyorum."
"Hayır ama, çok komik bir fıkra." dedi Minho dudaklarını büzerek.
Felix sesli bir şekilde iç çekti. "Peki, tamam anlat hadi."
Minho yumruk haline getirdiği elini ağzına götürüp sahte bir öksürük bırakmıştı mutfağa. "Bir gün sahabe ile akrep çölde karşılaşmışlar. Biraz muhabbet ettikten sonra sahabe onun akrep olduğundan dolayı tırsmaya başlayıp ondan kendisini sokmaması için söz vermesini istemiş. Akrep de söz vermiş. Birkaç saat sonra ise sahabeyi sokmuş. Sahabe onu neden soktuğunu sorduğunda ise demiş ki, ben akrebim sokarım." Minho anlattığı şeyle kahkahalarla gülmeye başlarken Felix ise baygın gözlerle ona bakıyordu.
"Bu neydi şimdi Minho?"
Minho kahkahalarının arasında derin bir nefes aldı. "Bence güzel fıkra, çilli!"
Felix ona kızgın bir bakış atıp yemeğe döndü. Yemeklerin birkaç saate yetişmesi gerekiyordu. Buna rağmen Minho hala saçma şakalar yapıyordu.
"Güleceğine bana yardım et Minho." diye emretti Felix. "Hay hay!"
"Bay Lee? Uhm, şey, Felix. Bir dakika buraya bakın."
Felix kafasını duyduğu sesle birlikte kapıya doğru çevirdi.
Seungmin kot pantolonu ve gümüş işlemeli siyah gömleğiyle kapıda dikiliyordu. Felix onun fazla alımlı olduğunu düşündü bir anlığına.
Mutfaktakilere göz ucuyla baktı. Birkaç tanesi onaylarcasına kafalarını salladılar. Sonuçta Prens Kim kapıya gelmişti. Felix'e izin vermeme gibi bir lüksleri yoktu. Minho, Felix'in kulağına eğilerek fısıldadı. "Sen git prensin yanına. Ben yemeği hallederim."
Felix ona teşekkürler anlamında bir gülümseme sunup Seungmin'in yanında gitti.
Seungmin onu kolundan tutup lavaboya doğru sürükledi. Kapıyı kilitlediği gibi konuşmaya başladı.
