Bir Umut Hikayesi

7 1 0
                                    

Düşünsenize bir gün Posta kutunuzu yoklarken elinize bir Davetiye değiyor. Merak içinde isimlerini okurken onun ismini görüyorsunuz, ve Dünya başınıza yıkılıyor. Evleniyor.. O Hayalleri seninle kurup başkasıyla yaşıyor, haksızlık dimi? İnsan düşünmüyor değil, madem onca şeyi başkasıyla yaşayacaksın, neden benimle hayal kurdun?

Neyse yeterince ağladıktan sonra dügüne gitmeye karar veriyorsunuz. Şık bir elbise, sade bir Makyaj ve o tanıdık Kokuyu üstünüze sürüp evden çıkıyorsunuz. Düğün salonuna girdiğinizde gördüğünüz o Masa sizi baya bir Hayal kırıklığına uğratıyor. Herşey tamda Hayal ettiğiniz gibi, beyaz Masa örtüleri, her masanın üstünde tam 7 Papatya. 7, çünkü yedinci yılınızı kutluyordunuz, nerden bileceksinki son yılınız olacağını.

Ve o girer,pardon onlar. Yıllarca hayalini kurduğun o gelinliğin içinde sen değil başka bir kadın vardır.  Ve kafandan aşağıya kaynar sular dökülür.  Neden ben diye sorarsın kendi kendine ama bir cevap bulamazsın. Nikah masasına oturduklarında daha fazla dayanamayıp kalkıp gidersin. Kalkıp gidersin gitmesinede Filmin sonunu merak edersin. Senin orda olduğunu bile bile senin gözlerinin içine baka baka "Evet" diyebilicekmi acaba diye.. Geri dönersin ve tam karşılarındaki Masaya oturursun. Nikah memuru gelir oda oturur ve isimlerini sorar. "Selin", ismiyle ilk o an tanıştım. Ve o can yakıcı soruya gelir "Hiçbir baskı altında kalmadan Hastalıkta, sağlıkta  Selin Merali Eş olarak kabul ediyor musunuz? ", ve işte  yapmaması gerek o hamleyi yaptı, bana baktı. Göz göze geldik. Gözünü kırpmadan, yüzü kızarmadan gözlerimin içine bakabildi ve "Evet" dedi. Tüm dünyam başıma yıkıldı. Hani o son ana kadar umudunuz hala vardır ya o an bitti herşey. Daha ne olması gerekiyordu ki anlayabilmem için. Nikah masasına oturdu gözümün içine baka baka evet dedi, daha ne olsun..

2 Yıl sonra:

Çok güzel bir İşim var. Avukat oldum. Tabii size o zamanlar bundan bahsedememiştim daha farklı sorunlarım vardı. 1 buçuk sene önce okulumu bitirdim ve Boşanma Avukatı olarak işe başladım. Kendi Ayaklarımın  üstünde duruyorum ve kendimle gurur duyuyorum.

Bir gün Asistanım Esraya Dosyalarımı odaya getirmesini rica ettim. Biliyorsunuzdur biri Dava açmak isterse ilk Kimlik bilgilerini ve neden boşanmak istedigini gözden geçiriyoruz. Hayatımın 2.Şokunu yaşadım. Onun Davasıydı. Selinden boşanmak istiyordu. Esrayı çağırıp "Beyefendi" neden bizi tercih etmiş diye sordum. Esra:" Bilmiyorum Gizem Hanım ama beyefendi Davanın özellikle sizin almanızı tembihledi." Erkekler gerçekten de iğrençti. Dosyada Selininde bilgileri vardı ve bir çocukları olmuş. İsmi umut. Başım ağrımaya başlamıştı, önümdeki Defterleri bırakıp Hava almaya çıktım. Gerçekten de buna ihtiyacım vardi. Geri döndüğümde Esraya o "Beyefendiyi" arayıp böyle birşeyin mümkün olamayacağını ve davayı kabul etmeyeceğimi söylemesini rica ettim.

2 Hafta sonra:

Saat 11 de kalkıp Kahvaltımı yaptıktan sonra yola koyuldum. Bir boşanma Davası vardı Mahkeme salonuna geldiğimde onunla karşılaştım. Onun için geldiğimi düşünmüş olmalıki tam yanıma gelecekteki ben Selin hanımın yanına gidip "herşey yolundamı" diye sorduktan sonra "Nasil yani" diye bir Bakış attı.

Flashback 1 hafta önce:

Esradan Selin hanımın bilgilerini alıp aradim ve bir Buluşma ayarladım. Kendisini Kahvaltıya davet ettim oda nazikçe bu davetimi kabul etti. Daha sonra ona neden boşanmak istediğini sordum. "O istiyor, ben istemiyorum. Bizim bir oğlumuz var. Bizim bir Umut'umuz var, bizim hala bir umudumuz var" dedi. Şaşkınlığımı gizlemeye calişsamda farketmiş olcakki "Bir sorunmu var?", dedi. Bende "Hayır, lütfen devam edin" diye karşılık verdim. Benden istediği gerçekten de zor birşeydi. Hemcinsimin gururunu ayaklar altına almasını izlemem ve bununla da kalmayıp ona yardım etmemi beklemesi.. Sözde oğlu için yapıyordu herşeyi. Ama gözlerinin içindeki o Aşkı hala görebiliyordum. Terkedilen bir Kadın,  nerde görsem tanırım. Benim icin zor olsada ona yardım etmeye karar verdim.

Şimdi:

Salona girdik ve Defterlerimi Masaya düzgün bir şekilde dizerken izlendiğimi fark ettim. Göz ucuyla etrafıma bakarken onunla göz göze geldim. "Hala aynısın" der gibi baktı. Evet biraz fazla Düzenliliğe dikkat ediyor olabilirim. Hemen bir "İşine bak" bakışı atıp yerime oturdum. Hakim bey ilk Konuşma hakkını bana verdi. Bende üstüme düşen görevi yaptım, tıpkı söz verdiğim gibi. Ha bu arada karşı tarafın Avukatı da fena değildi. (Burayı aklınızda tutun)

8 sene sonra:

Davayı biz kazanmıştık ve o malum kişi Umut'a hala güzel bir şekilde Babalık yapıyor, olması gerektiği gibi. Selin mutlu, sevilmese bile Umut'a Aile sevgisi verebildiği için mutlu, her ne kadar doğru olmasada sonuç bu.
Benmi? Ben çok mutluyum, hemde hiç olmadığım kadar. Hani o Avukat Bey vardı ya .. şey.. Biz onunla evlendik.
Ay kusuru bakmayın maalesef burda noktalamak zorundayım Mavi uyandı da. 2 yaşında bu arada. Umarım yakında tekrar görüşürüz. O zamana kadar kendinize çok iyi bakın.

Hayal KırıklıklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin