Bir zamanlar havamızı temizleyen ağaçların olduğu yerde ; şimdi havayı kirleten fabrikalar var. İçme suyunun olduğu yerde, iğrenç kokulu zehirli atık... Hayvanların özgürce atladığı yerde, bitmeksizin klonlanıp katledilen seri üretim çiftlikleri... 1 milyarın üstünde insan açlık çekiyor. Üstelik herkese yetecek kadar gıdaya sahipken... Nereye gidiyor bu yiyecekler ? Ya israf ediliyor ya da... Peki dünya tahıl üretiminden elde edilenin %70'inin o şişirilen ineklere sağlandığını..? Niye açlığa çare olsun ki. Biz dünyaya hızla yayılan veba gibiyiz. Yaşamamıza izin veren bu çevreyi yok eden bir veba. Herşey satılabilir, herşeye sahip olunabilinir gözüyle bakıyoruz. Peki son nehirde kirlendiginde ne olacak ? Son nefes alinabilir hava da zehirlendiginde ? Paranın yenilebilen birşey olmadığını ne zaman anlayacağız veya hicbir değerinin olmadığını. Biz sadece gezegeni değil üzerindeki herşeyi yok ediyoruz. Sıradaki biz olmadan önce zamanımız da tükeniyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşadığımız Büyük Yalan !
Fiksi Remaja''Fiziksel bedenin ihtiyaçlarını, duygusal bedenin arzularını, zihnin kuruntu ve kibrini aşarak, beklentisiz, hesapsız ve amaçsız (öğretilmiş amaçlardan ve ideallerden azade olma hali) olabildiğimizde, tüm kimliklerimizi, istisnasız bırakabildiğimiz...