4- FİNAL

2.7K 186 46
                                    

''Korkuyor musun?''

'''Evet... Ama s-seninle olacağım için...'' Sehun yavaşça yutkunarak korku tünelinin girişine baktı. Korkuyordu, karanlık olan her şeyden korkuyordu.

''Hey, rahatla.'' Jongin biletleri almak için Sehun'un elini tuttu ve peşinden sürüklerken sevecen bir tonla mırıldandı. ''Seni korkutmalarına izin vermem.''

-

''JONGIN! KIM JONGIN! ELİMİ BIRAKMA, ELİMİ BIRAKMA!!!''

''Bebeğim, sakin olur musun? Elim morardı sanırım.''

''JONGIN!!!!'' Henüz iki adım atmışlardı ve görünen hiçbir canavar veya figüran yoktu. Sehun kendi kuruntularında boğuluyordu. Hızlı ve düzensiz nefesler alırken sürekli etrafına bakınıyordu.

''Sehun sakin olur musun? Yanındayım. Burdayım.'' Esmer sekreter, Sehun'un saçlarına kısa öpücükler bırakırken yürümeyi bıraktılar. ''Burdayım bebeğim.''

''Ç-çıkalım. Çıkmak is-istiyorum.'' Sesinin titremesine engel olamıyordu.

''Oh.'' Karanlığa inat sırıttı, esmer sekreter. ''Senin teklif edeceğini hiç düşünmezdim.''

''O-o anlamda değil!'' Sehun, Jongin'e biraz daha sokuldu. ''B-burdan çıkalım.''

Ama Jongin sevmişti. Kendisine sığınan bu tatlı okul çocuğunu çok sevmişti. Sehun'un korkuyla büyüyen gözlerini, titreyen bedenini... Ve o bedenin barındırdığı saklı cenneti...

''Gel buraya.'' Sehun'u belinden kavrayarak kendine çekti ve uzun soluklu bir öpücük paylaştılar. Jongin, Sehun'un dudaklarına gülümserken yavaşça ayrıldı. ''Bu seni sakinleştirdi, hm?''

''Hm-hm.'' Utancını gizlemek için Jongin'in göğsüne sokuldu ve mırıldandı. ''Ç-çok iyi ö-öpüşüyorsun.''

''Aslında Sehun,'' Zayıf bedenin kalçalarına yumuşakça dokunurken iç çekti. ''Çok iyi olduğum başka şeyler de var.''

-

Ardından yaşananlar Sehun'un çığlıkları eşliğinde oradan çıkmalarından ibaretti. Jongin arabayı hızla sürerken Sehun derin nefesler alarak çıkışta aldıkları suyu yudumluyordu. Bu gerçekten gülünçtü, çünkü onun aksine Jongin o dudakları her tattığında dünyadaki tüm sefillik sona erecekmiş gibi hissediyordu.


Jongin'in evine varmadan önceki bir kaç kırmızı ışıkta Jongin yavaş yavaş, doya doya öpmüştü ince dudakları. 23 yaşındaki esmer sekreter, liseli bir çocuğun dudaklarında eriyordu. Sehun'un yaptığı tek şey, kızararak dışarıyı izliyormuş gibi davranmaktı. Ancak Jongin'in bu kadarla asla yetinmeyeceğinin farkındaydı. Farklı öpüyordu, çok farklı. Evet Sehun'un öpüşme deneyimi Jongin'inkilerden ibaretti, ama bugünkü öpücüklerin hissettirdiği şeyler çok daha farklı şeylerdi. Sehun çoğunlukla tedirgindi. Ne kadar masum olursa olsun az sonra yapacakları şeyin o da farkındaydı. Ve bu 'şey' sadece bir kapı uzaktaydı.

Jongin sonunda kapıyı açtığında, Sehun'u kolundan iceri çekerek sarı saçlının elindeki şişenin yere düşmesine sebep olmuştu. Jongin, kız kardeşinin evde olmamasına minnettardı. Ki evde olsa dahi izlemek için kapıyı çalacağına da emindi. Sehun şaşkınlıktan ve tecrübesizlikten olsa gerek dudaklarındaki sıcaklığa karşılık veremiyordu. Dudakları hafifçe dişlendiğinde eşsiz bir rüyadan ötekine geçiş yaparmış gibi kendine geldi. Jongin ince dudakların ne yapacağını bilmediği halde karşılık vermeye başlamasına kıkırdadı.

PhoneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin