Öldürmeyen Nefret

Bölüm 1

Her yer siyahtı ve boşluktan bir ses duyuldu.

Uyan, uzun süre uyumak ölümü yanına çağırmak demektir. Ölüm gelmeden önce, hemen uyan.

Juvel bir anda gözlerini açtı. Her yer çok karanlıktı ve bu karanlıktan istifade eden bir karaltı vardı. O duyduğu sesin dediği mi oluyordu? Fazla uyuduğu için ölüm mü gelmişti? Ama bunlardan önce, o ses nereden geldi? Etrafına baktı ve o karaltıya geri döndü. Hâlâ orada duruyordu. Yanına gelmek gibi bir niyeti yoktu. Juvel ayağa kalktı ve ona doğru ilerledi. Daha ilk adımında kalbine giren ağrıyla olduğu yerde kaldı. Hareket etmedi. Acı çektiğine dair bir belirti göstermemeliydi. O karaltı kim ise ya da ne ise acı çektiğini bilmemeliydi.

Juvel ayakta beklerken karaltı yaklaşmaya başladı. Elinde kılıç vardı, bir insandı. Yüzünü net olarak görünmüyordu ama çok belirgin olan bir şey vardı. Gözleri. Kırmızı gözleri nefretini kusmak ister gibi parlıyordu. Juvel bu nefrete bir anlam veremedi, hayattaki tek amacı yaşamaktı. Bu kişi ondan neden bu kadar nefret ediyordu ki?

Kılıcını iki eliyle sıkıca kavradı ve havaya kaldırdı. Evet, Juvel'i öldürmeye gelmişti. Kalbindeki acı dayanılmaz bir şekilde artınca bacakları Juvel'i daha fazla taşıyamadı ve yere düştü. Çektiği acı yüzünden terlemeye başlarken, ne olduğunu anlamaya çalışır bir şekilde kırmızı gözlerin sahibi de çömeldi. Hiç bir şey demeden sadece bakıyordu. Juvel kendini sıkmaya devam ederken öleceğini anladı. Ölmeden önce son bir kaç cümle kurmak istedi.

Juvelian:
Beni...öldürmeye mi geldin?

Yabancı:
...

Juvelian:
Beni öldürmeye...böyle bir zaman da mı...geldin? ...Zaten öleceğim...bir zamanda...

Yabancı:
Neyden bahsediyorsun?

Yabancı hiçbir şey anlamazken, Juvel kendini sıkmayı bıraktı ve eli kalbine gitti. Artık yatağa tutunamıyordu, tamamen yerde yatmış acı çekiyordu.

Bir anda her yer karardı. Acı kesildi. Gözlerini kapattı ve derin bir nefes verdi.

Juvelian:
Nihayet öldüm ha?

Evet öldün.

Juvelian:
Yine aynı ses. Bu ses nereden geliyor? Kimin sesi bu?

Sana uzun süre uyumanın ölümü yanına çağırmak anlamına geldiğini söylemiştim Juvelian.

Juvelian:
İsmimi nereden biliyor? Ayrıca ben çokta uzun süre uyumadım ki. Sadece beş saat uyudum. O da mı fazla?

Senin durumun için beş saat çok fazla Juvelian. Bu durumdayken en fazla üç saat uyumalıydın.

Juvelian:
Üç saat mi? En fazla üç saat uyumam gerektiğini biliyorsan neden daha önceden uyarmadın ki?! Ben bunu bilmiyordum. Bu durum da benim ölümüm senin hatan olmaz mı?