Bölüm 2

22 5 5
                                    

Juvelian:
Bayım, size bir şey söylemem lazım.

Jordan merakla bakarken Juvel derin bir nefes verdi ve konuşmaya başladı.

Juvelian:
Size anlatmam gereken çok şey var fakat bu çok uzun bir hikaye olduğu için size başka bir zaman ayrıntılarıyla anlatacağım.

Jordan daha da meraklanmıştı. Juvelian'da normal olmayan şeyler olduğunu fark etmişti fakat o böyle konuşunca, tahmininden de fazlası olduğunu anladı.

Juvelian:
Bayım ben aslında sizin gördüğünüz gibi küçük bir kız değilim. Ve bunu bir kaç gün sonra anlayacaksınız.

Jordan:
Nasıl yani? Anlayamadım.

Juvelian:
Sizin bir hafta önce sokakta bulduğunuz bir bebek vardı hatırlıyorsunuz değil mi?

Jordan:
Evet.

Juvelian:
O bebek aslında benim. Ben aslında 23 yaşındayım fakat bazı durumlar sonucu bu hale geldim. Günler geçtikçe bir yaşıma giriyorum. Sizinle ilk karşılaştığımda 1 yaşındaydım. Beş gün sonra siz beni bulmak için tekrar geldiniz ve o zaman da bulamadınız çünkü ben 5 yaşındaydım.

Jordan duyduğu her şeyi anlıyordu. Nasıl bir durumda olduğunu tahmin edebiliyordu. Fakat bu duruma nasıl gelmişti bunu anlamlandıramıyordu ve mantıklı bir neden bulamıyordu. Juvelian Jordan'ın bakışlarından bunu anlamıştı, kafası daha fazla karışmasın diye devam etti.

Juvelian:
Bayım kafanız karıştı farkındayım fakat bunu ayrıntılarıyla daha sonra anlatırım. Şimdi size bu tedavi ile ilgili sormam gereken bir soru var. Bu tedavi yetişkinler için de uzun sürüyor mu?

Jordan:
Hayır yetişkinler için sadece bir kaç ay gerekiyor.

Juvelian:
O zaman şimdi eve gidelim. Ben de size her şeyi tam olarak anlatırım. Fakat bir ricam var. Bu anlattıklarım ve anlatacaklarım bizim ve eşiniz ile oğlunuz arasında kalmalı. Ve...lütfen benden korkmayın olur mu? Yada beni polise şikayet etmeyin.

Jordan son cümleleri söylerken Juvelian'ın gözlerinde ki endişeyi gördü. Ama bu endişe boşunaydı Jordan böyle bir şeyi zaten yapmayacaktı. Juvelian eğer kendisine zarar vermek isteseydi bunu çoktan yapardı değil mi?

Jordan:
Endişelenme Juvelian, bunların hiç biri olmayacak.

Jordan ayağa kalktı ve doktorun yanına gitti. Doktora çıkış yapmak istediğini söyledi ve onay alınca Juvelian ile eve döndüler. Juvelian'ın anlatacaklarını merak ediyordu ama acele etmedi. Juvelian'ın dinlenmesi gerektiğini düşünüyordu. Eve gelince Juvelian odasına gitti ve yatağına uzandı. Jordan'a nasıl anlatacağını kafasında ayarladıktan sonra oturur pozisyona geldi ve bağdaş kurdu. Dinlenecekti fakat uyuyamazdı. Bu yüzden mana çemberine odaklanıp nasıl bir durumda olduğunu görmek istedi.

Mana çemberi büyücüler için önemliydi. Mana çemberi ne kadar geniş olursa o kadar iyi büyü yapabilirdi. Juvelian iyi bir büyücüydü mana çemberi oldukça genişti çünkü kendi dünyasındayken sürekli büyü yapar ve kendisini geliştirirdi. Gözlerini kapattı ve mana çemberine odaklandı. Yeterince odaklanınca görülür hale gelmişti mor renkli bir sis kendisinin etrafında dönüyor gibi görünüyordu. Ve en son baktığından beri küçülmüştü. Uzun süre büyü yapmadığı ve mana çemberine kontrol etmediği için olmuştu bu. Mana çemberine odaklanmaya devam etti ve etrafında dönen mor sise baktıkça dinleniyordu. Bu görüntü ona huzur veriyordu.

Juvelian buna devam ederken Jordan işe gitti, öğlen olduğunda geldiler yemek yediler ve tekrar gittiler. Juvelian bu süre içerisinde mana çemberini genişletmişti. Normalde koruma büyüleriyle ışınlanma büyüleriyle veya saldırma büyüleriyle genişletirdi mana çemberini. Fakat burada o kadar rahat olamayacağı için sadece odanın içerisinde eşyaları uçuruyor ve bir yerden başka bir yere ışınlıyordu. Bu da mana çemberinin yavaş genişlemesine yani daha fazla zaman harcamak zorunda kalmasına sebep oluyordu.

Öldürmeyen NefretHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin