•9•

369 35 75
                                    

stray kids ~ surfin'
-

Bana hayatı tam olarak nasıl yaşayacağımı öğretebilir misin?

-

"Bu ne sürpriz böyle! Hoş geldiniz. Siz geçin, ben her zamankilerden getiriyorum."demiş ve neşeyle uzaklaşmıştı Molly. Jimin de ışık hızıyla diplerinde bitivermişti Yoongi ve Hoseok çiftinin. Her zamanki gibi yine onları rahat bırakmayacak ve patronun dedikodusunu yapacaktı. Jimin bir kere konuşmaya başladı mı bir daha susmak bilmiyordu ama bu seferlik onu görmezlikten gelebilirdi, Yoongi. Sonuçta buraya arkadaşlarıyla sohbet etmek için gelmişlerdi.

Köşedeki büyük koltuğa geçip oturmuşlardı hep yaptıkları gibi. Kafeye gelen herkes bilirdi o köşenin onlara ait olduğunu. Bu yüzden kimse oturmazdı oraya. Onlar ölene kadar rezervasyonluydu o koltuklar.

Molly de içeceklerle birlikte yanlarına gelmiş, elindeki tepsiyi ortadaki sehpaya bırakarak sevgilisi Jimin'in yanına oturmuştu. "Taehyung'u aradınız mı?"diye sormuştu. Taehyung'un yokluğu kadar Seokjin'in yokluğu da hissediliyordu. Yine de kimse onun adını anmaya cesaret edemiyordu. Yoongi hemen sinirleniyor ve kalkıp gidiyordu.

"Jungkook'la işi pişiriyordur şimdi."diyip gülmüştü Yoongi. Taehyung'u da, Jungkook'u da çok seviyordu. Taehyung'u uzun zamandır tanıyordu ama, Jungkook yeni girmişti hayatlarına. Hoseok'un kaçırılması onlara üç yeni dost daha kazandırmıştı. Nefret ediyordu meleğine zarar gelmesinden ama bardağın dolu tarafından bakarsak, aralarındaki çürük elmalar çıkmış, yerine daha iyileri gelmişti.

"Ya Yoongi, öyle demesene. Tae'yi aradık ama açmadı."demişti Hoseok, utançla Yoongi'nin koluna vurarak. Yoongi'nin açık sözlü olması onu utandırıyordu.

"Tamam işte neden açmamış olabilir telefonu, düşün bakalım? Elleri meşgul demek ki."diyip pis pis sırıtmıştı Yoongi.

Hoseok'un kıpkırmızı olduğunu gören Molly devreye girmişti hemen. "Namjoon hyung ve eşini çağıralım. Doğru düzgün tanışamadık onlarla."diyerek konuyu değiştirmişti. Onlar bu konu hakkında konuşurken Jimin de, Taehyung'a mesaj atmıştı. Bir avukat, her zaman telefonlarını açardı. Bu sessizlik Jimin'i korkutmuştu.

Jimin ve Taehyung çocukluktan beri arkadaşlardı. Sürekli birbirleriyle uğraşır, sinir ederlerdi. Biri bir suç işlediğinde hep diğerine suçu atardı. Sonra da kenara geçip dayak yemesini izlerdi. Onların sevgi dili buydu, birbirlerini hoyrat seviyorlardı. Dışarıdan bakıldığında ne kadar zıtlaşıyor gibi gözükseler de aralarından su sızmazdı ve ne olursa olsun birbirlerini kollarlardı.

Yoongi, Namjoon'u aramış ve kafenin konumunu atmıştı. Kafe hastaneye yakındı bu yüzden, Namjoon ve eşi Meri, öğle yemeği için kafeye gelmişlerdi.

Taehyung, yaklaşık bir saat içerisinde Jimin'in mesajına dönüş yapmış ve gruba katılmıştı. Ardından Jungkook da gelmişti. Taehyung, Hyunjin ve Minho'nun daha fazla ceza alması için günlerdir uyumadan araştırma yapmış, masa başında da uyuyakalmıştı. Yoongi'nin tahmin ettiği gibi bir 'iş pişirme' mevzusu yoktu ortada.

"Bir şeyler bulabildin mi?"diye sormuştu Jungkook merakla. Bu dava sayesinde konuşacak çok konuları olmuştu Taehyung ile.

"Küçük bir oyunla onlardan uzun bir süreliğine kurtulabiliriz. Hyunjin'in sahte belgelerini ortaya çıkartmak çok basit. Önemli olan, Minho'yu nasıl içeri tıkacağımız."demişti Taehyung.

"Anlat planı TaeTae. Bu davayı da kazanacağını biliyorum. Ne yaparsan yap ben senin arkandayım kardeşim. Sana güveniyorum."diyip onu desteklediğini belli etmişti Namjoon. Kardeşiydi sonuçta tabii ki destekleyecekti. Bakışlar, Yoongi ve Hoseok'a dönmüştü. Asıl onay alınması gereken kişi onlardı.

Recuérdame // sopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin