- OY VE YORUM YAPALIM LÜTFEN UFAK BİR RİCA YANİ UFACIK HATTA 🤠-
- Kendinize iyi bakın 🐰 -
Açılan kapıyla yattığım yerden doğruldum. Neredeyse bir haftadır tek başıma evdeydim ve dışarı çıkamıyordum. Bir kaç kez Lisa ziyaretime gelmek istemiş olsa bile korumalar onu içeri almamış kapıdan yollamışlardı. Taehyung geldiğinde ilk işim ondan ayrılmak olacaktı. Beni burada tutsak etmeye hiç mi hiç hakkı yoktu.
Yaklaşan adım sesleriyle arkama döndüğümde Taehyung çoktan gelmişti. Sinirle nesef aldım. İlk defa ona korku değil sinir besliyordum. Ben ondan habersiz hap kullanmamı yanlış bulmuyordum.
Doğacak olan minik bir bebekti ve o benim gibi olamazdı. Küçük bedeni bu evde yaşamak için güçlü değildi. Taehyung bunu anlamayacak kadar aptal olduğu için bu işi tek başıma üstlenmiştim. Taehyung'a yalan söylediğim için üzülsem dahi ben haklıydım.
Boş boş gözlerime baktı ilk önce. Hiç özlememişim o gözleri.
'Bu kadar kötü biri olduğunu bilmiyordum Jennie.' tepki vermedim. Açıkçası içimden gelmedi. Onla konuşmak istemedim. Sesiniz duymak ve hatta yüzünü görmek istemedim.
'Bir bebeği ne kadar çok istediğimi biliyordun.' ah tanrım iyi ki yapmıştım. Kim Taehyung şu an karşımda ağlasa bile umrumda olmazdı. Tam tersine yüzümde huzurlu bir ifade olurdu galiba.
'Bunu neden istemediğimi biliyorsun Taehyung. Kabullen ya da kabullenme.' alayla güldü. Üzerime atlamamış olması mucizeydi. Şu anda bana tüm nefretini sert bir dille kusuyor olurdu fakat o sakince devam ediyordu sözlerine.
'Kendi kafanda bir şeyler kurmuşsun ve asla o şeyin dışına çıkmıyorsun. Kendine gel Jennie. Aptal hatanı benim hatamla örtmeye çalışma.' derin bir nefes alıp gözlerimi devirdim ona laf anlatmak istemiyor sınırlarımı zorluyordum. Olsun ben Taehyung şu an bana lanetler okusa bile umursamazdım.
'Bana bir bebek vermek zorundasın.' kaşlarımı çatarak ayağa kalktım. Bana bunu yapamazdı. Ben buna mecbur değildim.
'Ne bebeğinden bahsediyorsun hala?! Ayrılıyoruz Taehyung. Beni eve kitledin ve ne bekliyorsun? Her şeyin eskisi gibi devam edeceğini mi? Aptal değilim artık tamam mı? Seni alttan almayacağım.' çatılı kaşlarını inkar etmek için dolan gözleri birazdan bir çok damla feda edecek gibiydi. Umrumda olmalıydı. Seviyorsam, değer veriyorsam onun üzülmesi benide üzmeliydi. Peki ama Taehyung hiç beni düşünmüş müydü de onu düşünecektim?
'Ayrılmak mı istiyorsun?' sertçe yutkundum. Hayır istemiyordum. Lanet olsun ki ben Taehyung'dan vazgeçemiyordum. Ben ona çok fena aşıktım. Onun sevgisini her zerremde hissediyordum. Taehyung beni çok seviyordu ve bunu göstermekten çekinmiyordu. Ama neden canımı acıtacak davranışlarda bulunuyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
We Can't Hold On
FanfictionKim Taehyung'un öfke sorunları vardı ve de dünyalar güzeli karısı. *** Biz Kim Jennie ile on sekizlerimizin ortasında, güneşli bir günde tanışmıştık. Güzel tanışmaların acı vedaları olduğunu beraber öğrenm...