Türkçe dersini anlatmak istemediğim derecede nefret ediyorum. -düşünün yani o kadar...- Türkçe hocamız her hareketimize her davranışımıza yani aklınıza gelebilefek derecede her şeye ama her şeye ama herşeye kızarda kızarrrrrr.... Bence zatren tek yapabildiği de bu...Sınavları tahmin bile edemeyeceğiniz kadar kazık hatta (ç*mak) 'tır.(fakat bu hocamıza göre o kadar basit bir sınavdır ki!!!! ) Zorunu görmek istemezsiniz.
Bir gün okula deneme sınavı yapılacağı duyuruldu. Herkes sınava hazırlanırken ben çalışmamıştım. Aslında bizim sınıfta o kadar çok hazırlanmamıştı. Neyse..... Ertesi gün yani sınav günü sabah her zaman ki gibi okula geldik. İlk 2 ders deneme sınavı olmadık ve tam 3. Ders yani türkçe dersinde sınavlar geldi. Tamda dersine tamda öğretmenine gelmişti. Zaten hocamız deneme sınavında 3 yanlıştan fazla yanlış çıkartanlara eksi veriyordu , iyice çekilmez bir hal almıştı.
Öyle ya da böyle sınava başlamıştık. Sude benden kopya çekiyordu , tam bu sırada hoca gördü ve çok fena kızdı. Bir kez daha nefret duymuştum öğretmenlere neden izin vermiyorlardı ki sanki bir şey olacak. Sınav konusuda saçmaydı bana kalırsa ama işte ne yaparsın. Sınavı bitirdik. Sınavdan çıkanların duyguları suratlarından okunuyordu. Hepside mutsuzdu , öfkeliydi ve stres olmuştu... Bizim inek Egemen başlamıştı yine bizim moralimiz bozukken iyice alt üst etmeye... Yok sınav çooook basitti , yok senin kaç yanlışın çıktı. Zaten sinirden kuduran biz artık öfke patlamasına doğru ilerliyorduk...
Bu anım hariç başka bir anımıda anlatıcam size ; Yine bir gün dersteydik. Zaten türkçe dersinden iyice soğuyan biz hiç derse girmek istemiyorduk. Fakat işte mecburduk he deyince olmuyordu bu işler... Hoca kendi sırasına oturup bize somurtmakla meşgul olurken. Arka sıradan birisi komik bir şeyler söyledi. Ne dediklerini tam olarak duyamadığımdan gülmedim. Ama arka sıra gülmekten ölüyordu. Durmak bilmeden gülüyorlardı. Bunun üzerine hoca o kadar sinirlendi ki !! Bağırmaya başladı. ''siz neden gülüyosunuz da , gülüncek ne var söyleyin bizde gülelim , sizi cıvıklar sizi , sizi çok pis döverim bak valla çok pis döverim'' saydırmadığı laf kalmadı. Bunun üzerine kimse bişey demeden oturduk. Daha sonra ise hoca ders anlatırken bizim yarım aklı bile zor bulunan Anıl öyle bir esnedi ki ... Bunu duyan hoca çıldırdı resmen yok siz şöylesiniz yok siz böylesiniz. Sonunda ders bitebilmiş ve teneffüs olabilmişti. Zaten bütü. Teneffüs boyunca bizimkiler hocaya olan bütün nefretlerini kusmuşlardı. Veeee bence haklıydık !!! Güldüğümüz için bile azar yemiştik sonuçta...
Bu günlük bu kadar...Lütfen yorumlarınızı bildiriniz...
