2

34 4 3
                                    

BU SEFERKİ BÖLÜMÜ DAHA UZUN YAZMAYA ÇALIŞTIM. UMARIM BEĞENİRNİZ, VOTE VE YORUMLARINIZO BEKLİYORUM!
^^

Adının Birkan olduğunu öğrendiğim çocuk, beraberinde yarım yamalak gülümsemesiyle birlikte elini uzattı bana.

Gergin olduğumdan dolayı ne kadar gülümseyebildiysem gülümsedim. Çocuk hala gözlerimin içine bakıyordu. Açıkcası bundan rahatsız olmuştum.

Elimi uzatıp tokalaştıktan sonra Fatih abim beni Birkan'ın yanındaki kıza doğru yönlendirdi. Kız benim yaşlarımda görünüyordu.

Uzun altın sarısı saçlarını sıkıca tepeden toplamıştı. Gözlerinin maviliği Birkan ile kardeş olduğunu eleveriyordu. Kız, çıkık elmacık kemikleri ve dolgun dudaklarıyla beraber tam bir sarışın bombaydı!

Giydiği altın sarısı elbise saçlarıyla uyumluydu.
Altına giydiği topuklular ise onu olduğundan olgun gösteriyordu.

Türkiyede olsaydı peşinden az erkek koşmazdı da. Gerçi, burada da öyle olduğundan emindim!

"Birkan'ın kardeşi; Merve." Tahmin ettiğim gibi, kız Birkan'ın kardeşi çıkmıştı.

Kuzenim! Bana küçümser bakışlarını esirgemeden alayla gülümsedi. Bir an üstümdeki kıyafetlerim aklıma gelince utandım. Kısacık şortum ve göbeğimi açıkta bırakan t-shirtümle tam bir soytarı gibi gözüktüğüme emindim! Hele ki göbeğimdeki piercing aklıma gelince daha da bir utandım. Bu aile çok asil ve resmiyetçiydi. Beni sevmelerini istiyordum.

"Aynı yaştasınız. İyi anlaşacağınıza eminim. Merve buraya alışmanda sana yardımcı olacaktır. " dedi Fatih abim.

Merve ise babasına 'hı hı çok beklersin. ' gibisinden bir bakış attı. Bu kız buradan anlaşılacağı üzere kendini beğenmişin tekiydi. Zaten bana da sıcakkanlı,sevimli bir kuzen denk gelseydi şaşardım!

Fatih abim beni başka bir çocuğun önüne getirdiğinde, çocuk beni süzüyordu.
Diğerlerinin aksine çok normal ve gündelik giyinmişti. Üstünde siyah jean ve siyah yazılı bir t-shirt vardı. İri kollarındaki dövmeler de dikkatimi çekmişti.

Çocuk, Birkan'ın aksine esmerdi. Kahverengi saçları ve kehribar rengi gözleri vardı. Dudağındaki piercingi ona yakışmıştı.

"Aras. Safiye Annemin -süt annemin - oğlu. Kendi oğlumdan ayırmam. Yaklaşık beş senedir burada, artık ailemizin bir parçası oldu. " derken Aras'ın omzuna elini koymuştu.

Aras'ın soğuk bakışları üzerimdeyken tedirginliğim biraz daha arttı. Benden yaşça büyük gözüküyordu. Aslında, burada tanıştığım çoğu kişiden daha az 'ben zenginim.' Diye bağırmayan birisi olduğu için iyi anlaşırız diye düşünmüştüm ama bana bakan soğuk gözlerinden böyle olacağını da sanmıyordum.

Sıradaki son kişiye geldiğinde sıra, çocuğa döndüm. Benim yaşlarımda olduğunu belli eden bebeksi suratının aksine oldukça uzun bir boyu vardı.
Çok tarz bir giyinimi de olduğunu söylemeliydim.

Ela gözlerindeki cana yakınlığı ve gülümseyişindeki samimiyeti gördüğüm anda aynı gülümsemeden bende gönderdim. Bu çocuğa şimdiden kanım kaynamıştı bile!

Fatih abime kalmadan eline uzattı ve adının Can olduğunu söyledi. Aynı samimiyetle karşılık verirken Fatih abim;

"Fethi'nin oğlu." Diye ekledi.

Bunu duymamla şaşırmıştım açıkcası. O soğuk adamdan bu çocuk nasıl oldu orayı anlamadım tabii. Ama arkadaş olabileceğim birisini bulduğumdan dolayı mutluydum.

Ayrıca Can'ın Rüya'nın oğlu olduğunu sanmıyordum. Sonuçta kadın çok gençti. Fethi'nin ilk eşinden olmalıydı.

Herkes dağılırken Fatih abimin elini omzumda hissettim.

" Uzun bir yolculuk yaptın,doğal olarak yorulmuşsundur. Bayan Morgan'dan seninle odana kadar eşlik etmesini isteyeceğim. Akşam yemeğini herzaman saat sekizde yeriz. O zamana kadar dinlenebilirsin. " dedi. Sıcak gülümsemesinin ardından Bayan Morgan olduğunu tahmin ettiğim, bana kapıyı açan kadın geldi. Abime dönüp samimi olduğunu tahmin ettiğim gülümsememi göndererek,Bayan Morgan'ın arkasından merdivenleri çıkmaya başladım.

Birkaç koridorun ve sayamayacağım kadar odanın yanından geçtikten sonra sonunda bir odanın önünde durduk. Bayan Morgan kapıyı açıp içeri girerken bende onu takip ettim.

Beyazlar içindeki geniş odaya baktığım anda gülümsedim. Oda cidden genişti.
Platformun üzerinde üç kişilik denilebilecek geniş bir yatağım vardı. Üzerinde tüm bavullarım duruyordu. Yatağın hemen üstündeki duvarda ise Boğaz Köprüsü'nün bir posteri vardı.
Platformun hemen dibindeki duvarda beyaz eskitme bir çalışma masadı üzerinde ise bir Mcbook Air vardı.

Ah, gerçekten Fatih'i sevmeye başladım!

Kapının tam karşısında bir balkon vardı. Oda, evin arka bahçesine baktığı için orman manzarası tam önümde duruyordu.

Odanın sol tarafında spor tarzda bir otuma takımı,karşısında son model bir Televizyon duruyordu.

Koltuk takımının arkasında kalan iki kapıdan birisini açtım. Oda tamamıyla aynalarla doyuldu. Tabii bir duvarı kaplayan gömme dolap ve diğer bir yanını işgal eden boş ayakkabılıklar hariç. Soyunma odamı sevmiştim. Eskisinden daha genişti.

Odadan çıkarak banyo olduğunu tahmin ettiğim odaya girdim. Oldukça genişti.
Beyaz-gold renkleri hakimdi. Duşakabinin haricinde bir de küvet vardı.

Arkamı dönüp hizmetçiyi ararken çoktan gitmiş olduğunu gördüm.
Aman ne güzel!
Buna alışabileceğimi sanmıyordum.

Gözlerimi devirip banyonun kapısını kilitledim.
Küvetin suyunu açarken bir yandan da soyunmaya çalışıyordum.

Sonunda üstümdeki kıyafetlerden kurtulduğumda içlerinden seçtiğim böğürtlenli banyo köpüğünü ılık suya döktüm.

Suyun içinde bedenim rahatlarlen arkama yaslanıp gözlerimi kapattım. Su tüm yorgunluğumu alıyordu.
***
Bavulumu son bir kez daha karıştırdım. Bu akşam yemeğine giyecek hiçbir şeyim yoktu.
Hep spor tarzda şeylerim vardı.

En sonunda en az spor olduğuna inandığım bordo elbisemi ve siyah topuklularımı elime alıp soyunma odasına girdim.

Üstümdeki havlu yere düştü ve iç çamaşırlarımı giymeye başladım. Bordo elbisemi üstüme geçirdim. Güzel durmuştu ama kesinlikle sosyete yemeğine bunla gidilmezdi.

Sıkıntıyla iç geçiriken gömme dolabı açtım.
İçi boştu.
Tek bir elbise dışında!
Elbiseyi askılıktan çıkarırken üstündeki notu gördüm.

BU ELBİSENİN SANA ÇOK YAKIŞACAĞINA EMİNİM. -FATİH

Hızla üzerimdekini yere atarken Fatih abimin aldığı elbiseyi giydim. Siyah elbise tam üstüme oturmuştu. Bel kenarlarım çıplaktı ve hafif göğüs dekoltesi vardı. Dolapta gördüğüm siyah topuklularıda giydiğimde hızlıca makyajımı tamamladım.
***
Masaya doğru yaklaşırken çoğu kişinin masayı doldurduğunu gördüm. Kimsenin yerini almak istemediğim için ayakta durup birinin beni fark etmesini bekledim.

Saniyeler sonra zaten gözü üstümde olan Can beni yanına çağırdığında gülümsedim.
Güzel gözüktüğümü söylediğinde nazikçe teşekkür ettim.

"Naber?" Diğerlerinin aksine mesafeli konuşmuyordu. Bu beni gülümsetirken konuştum ;

"İyidir, senden?" Dediğimde mayasaya sonunda Aras ve Merve de katıldığında ikimzde sustuk. Aras'ın rahatsızlık veren o soğuk bakışları yine üzerimdeydi. Başımı kaldırıp Birkan'a baktığımda bana bakıyor olduğunu gördüm. Bana gülümseyince bende ona gülümsedim.

Neden herkes bana bakıyorsa sanki!

Bu beni daha çok geriyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 13, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Tam ZamanındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin