-8-

689 33 57
                                    


                  *Aktifliğimin düşük olduğu zamanlardayım.

               O yüzden aktif olamıyorum fazla. Yarında sınava girecem.

        Beynim yanıyor emin olun ki... Fırsat buldukça yazıcam bölümleri.

                  Yorumlarınızı bekliyorum can kuşlarım..*

LİA'DAN 

RYUJİN: Lia uyansana!

LİA: Ya off 5 dakika daha..

RYUJİN: Kafandan aşağı su dökerim bak senin.

LİA: Ya off Ryuu...

Yüzümde hissettiğim su ile sıçrayarak kalkmıştım. Ryujin ise bana sırıtarak bakıyordu.

RYUJİN: Günaydın uykucu 

LİA: Şimdi sana göstericem uykucuyu 

Yataktan kalkıp yurdun içinde Ryujin'i kovalamaya başlamıştım. Gerçi o gülerek kaçıyordu ama yetişemiyordum. Sonunda yorulup durduğunda fırsat bilip onu yakalamıştım.

RYUJİN: Yahh.. Tamam lia yapma 

LİA: Suyla uyandırmak ha?

RYUJİN: Tamam.. Yapmıyacam bir daha söz.

İstediğim sözü alıp kahvaltıya geçmiştim. Üstümü değiştirip kahvaltıya inmiştim.

LİA: Ahh çok yorgunum.

CHAERYEONG: Noldu kuşum?

LİA: Sabah sabah Ryujin suyla uyandırdı onu kovaladım.

RYUJİN: Kızım nasıl vurdun ya.. Hala acıyor kolum.

YEJİ: Yapma sende bir daha.

LİA: Oyşş yejyejim benim.

YEJİ: Liaşkım benim

CHAERYEONG: Yuna'm iyi misin?

RYUJİN: Hala jisung konusu mu?

YUNA: Evet.

LİA: Ooo kızlar saat geçiyor geç kalıcaz okula hadi.

Kahvaltıdan kalkıp yurttan çıkmıştık. Yine kulaklıklarımı takıp müzik dinlemeye başlamıştım. On dakika sonra okula vardığımızda Minho yüzüme bile bakmamıştı. Ne olmuştu ki şimdi? Peşinden takip etmeye başlamıştım. Soyunma odasına girdiğinde kapıyı hafif aralayıp dinlemeye başladım.

SANA: Aşkım hoşgeldin 

MİNHO: Hoşbuldum bebeğim 

SANA: Seni çok özledim.

MİNHO: Bende. O günkü geceyi unutamadım. Ne dersin yapalım mı tekrardan?

Duyduklarım karşısında şok geçirmiştim. Yerimden kalkıp koşarak okuldan çıkmıştım. Hıçkırarak gözyaşlarım yanaklarımdan süzülüyordu. Elime telefonumu alıp kapattım. Şu anda kimseyle konuşmak istemiyordum. Kızlarla dahi konuşmak istemiyordum.

...

(DEVAMI MİNHO'DAN)

Soyunma odasından çıkıp sınıfa geçmiştim. Sana'da arkamdan gelip bana gülümsemişti. Başımı çevirdiğimde Lia'yı görmemiştim. Kızların yanına gidip sormuştum ama onlar da bilmiyorlardı. Telefonumu alıp aradığımda açmıyordu. Defalarca aramıştım ama meşguldü. Okuldan koşarak çıkmıştım. Yoksa... tanrım... Hayır.. Duydu mu.. Sinirden ellerim titremeye başlamıştı. Yetimhane yurduna gidip sormuştum orada yoktu. Adımlarımı Han Nehrine çevirmiştim. On beş dakika içinde vardığımda onu görmemiştim. Çocukluğumuzda geçirdiğimiz kulübeye gitmiştim orada da yoktu. Sinirden ağlamaya başlamıştım. Ne yapmıştım ben?

MİNHO: Lia neredesin?

Yere çömelip başımı duvara yaslamıştım. Ona bir şey olursa yaşayamazdım.  Gözyaşlarımı silip telefonumu elime alıp tekrardan aramıştım. 

MİNHO: Aç,nolur aç...

                                       *Aradığınız kişiye şuanda ulaşılamıyor.*

                       *Sinyal sesinden sonra sesli mesajınızı bırakabilirsiniz.*

MİNHO: Lia neredesin?

MİNHO: Çıldıracam bak şu telefonlara 

MİNHO: Özür dilerim. Lanet olsun özür dilerim.

MİNHO: Lia.. Seni çok özledim.

MİNHO: Umarım bu sesli mesajlarımı dinlersin.

MİNHO: Seni çok seviyorum.

(2 gün sonra ...)

YUNA: Yok hiçbir yerde yok.

RYUJİN: Hiç böyle yapmamıştı.

CHAERYEONG: Ya ona birşey olursa..

YEJİ: Tamam kızlar sakin olun. Ağlamak yok bulacaz Lia'yı 

YUNA: Çıldıracam 

RYUJİN: Şu polislerden de mi haber yok?

CHAERYEONG: Yok 

SEUNGMİN: Aşkım tamam sakin olun bulacaz.

CHAERYEONG: Nasıl? Çok korkuyorum..

FELİX: Kızlar biliyorum hiç sırası değil ama birşeyler yemek zorundasınız.

RYUJİN: Ben yemiyecem.

YUNA: Bende. Canım istemiyor.

JİSUNG: Yuna hadi. Toparlanman lazım. Lia için.

YUNA: İstemiyorum.

YEJİ: T-telefon çalıyor.

RYUJİN: AÇ HEMEN ÇABUK!

YEJİ: Alo, memur bey Lia'dan haber var mı?

MİNHO: Noluyor? Aç hoparlörü aç.

                                                   *Telefon konuşması*

X: Sahil'in kayalık kısmında kanlı bir ceket bulduk. Merkeze gelip kontrol etmeniz gerekiyor.

                                                    * Telefon konuşması bitişi*

YUNA: K-kan mı?

CHAERYEONG: Liaaa..

Kan mı? Lia'nın mı?Tanrım ben ne yaptım? Sinirden gözlerim dolarken duvarı yumruklamaya başladım.

BANGCHAN: Minho oğlum sakin!

FELİX: Lia ya birşey olmayacak. Tamam mı? Söz veriyorum sana.

MİNHO: Ben onsuz yaşayamam hyung.


...





YB GELDİİİ...

Yazarken çok değişik oldum yemin ederim.

Sizce kanlı ceket Lia' ya mı ait?

Ve lia yaşıyor  mu sizce?

Yorumlarınızı bekliyorum.

Seviliyorsunuz ❤️❤️❤️💛💛💛💛💚💚💚💚💚❤️❤️❤️❤️💜💜💜💙💙💙🧡🧡🧡💛💛





LOVE IN TIME/skzitzy (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin