-9-

656 31 41
                                    

YAZARDAN 

Multi == ❤️❤️

Tam 4 gün geçmişti Lia'nın kaybolmasının üzerinden. Kızlar yıkık halde ağlamaktan ve beklemekten başka birşey yapamıyorlardı. Sahilde bulunan kanlı ceket Lia'ya ait çıkmıştı. Polis öldüğünden de şüpheleniyordu. Ama tabii ki kızlar ve minho konduramıyorlardı. Özellikle de minho sevdiğinin başına birsey gelmesi en çok onu yıkacaktı . Ona bir şey olursa toparlayamazdı.

Lia...  Güzeller güzeli narin bir kız. Kimseye zarar vermeyen biriydi. Şimdi yaşıyor muydu..?

Minho 4 gecedir uyumuyordu. Sadece liayla gittiği yerlere gidiyordu. Belki bir ipucu bulurdu Lia'ya ait. Ümitliydi sevdiğinin yaşadığına . Emindi. Çünkü Lia onu bırakmazdı. Minho derin bir nefes alıp ayağa kalktı. Bitirmiş olduğu içki şişesinin yenisini almıştı. Uykusuz ve yorgundu bunun içinde içkiye sarılmış durumdaydı. 

Felix ve diğerleri onun bu halini görünce acıyorlardı.Daha önce minho hiç  böyle olmamıştı. Bu kadar yıkılmamıştı. Bu kadar içmemişti. Ah keşke şuan telefon çalsaydı Lia nın bulunduğunda dair. O zaman dünyalar minhonun olurdu. Ayrılmazdı sevdiğinin başından. Bırakmazdı onun ellerini. Hepsi Sana'nın yüzündendi. Eğer minho soyunma odasına gitmeseydi sevdiği şu anda yanında olurdu. İçki şişesini masaya bırakıp ayağa kalktı. Yüzünü yıkadı. Toparlanması lazımdı. Sevdiğinin ona ihtiyacı vardı. İçki'nin kokusu sinmiş kıyafetlerini çıkardı. Yerine yenilerini giydi. Dağılmış olan saçlarını eliyle düzeltti. Telefonunu eline aldı. 14 cevapsız arama vardı Sana'dan umursamadı. Sonra yejinin aradığını gördü. Merakla yejiyi aradı. Heyecanla telefonun açılmasını bekledi.

*Telefon konuşması*

MİNHO: Alo. Yeji ne oldu birsey mi bulundu Lia'ya dair?.

YEJİ: Minho..

MİNHO: Söyle yeji dinliyorum.

YEJİ: Polisler aradı. Ormanlık alanda Lia'nın çantasını ve kimliğini bulmuşlar.

Minho duydukları karşısında şok geçirmişti. Sevdiği kızın eşyaları ormanda mıydı? Derin bir nefes verdi. Ne yapacaktı şimdi? Sinirden yine elleri titremeye başlamıştı. Kendini sakinleştirmeyi denedi. En azından sevdiği içindi.

Odasından çıktı. Kimsenin yüzüne bakmadı. Yeji ve diğer kızları alıp ormana gitti. Polislerin kayıp aramasına katılmışlardı. Ormanın sessiz havası onların içinde bir endişe bırakmıştı. Lia iyi miydi?

Saatler su gibi akıp gidiyordu. Hava kararmıştı. Minho el fenerinin ışığıyla bir işaret bulma peşindeydi. Deli gibi bağırıyor ve onu bulmak istiyordu.

MİNHO: LİAAAA!

MİNHO: LİAAAAAA!

Gözleri yine dolmuştu. Ama vazgeçmeyecekti. Biraz daha ilerledikten sonra yerde kan izleri görmüştü. Gözlerini silip kanları takip etti. İzlerin bittiği noktaya baktı. Yerde bir çukur vardı. Lia da içindeydi. Feneri yere bırakıp çukurun içine girdi. Sevdiğini kucakladı. Ah su mis kokusunu o kadar özlemişti ki...  Boynundaki kayıp düdüğünü aldı nefesi kesilinceye kadar defalarca  çaldı. Lia'nın yüzüne dokundu bir süre. Baygındı şu anda, bembeyaz olmuştu yüzü. Ayrıca kollarında ve bacaklarında yaralar vardı. Buna rağmen çok güzeldi.

MİNHO: Liam gözünü aç hadi lütfen.

X: KAYIP KIZ BULUNMUŞ. SEDYEYİ GETİRİN HEMEN.

Sedye geldiğinde Minho hala Lia'nın elini bırakmıyordu. Söz vermişti kendine bir daha bırakmayacaktı ellerini. Kızlar sevinç gözyaşları içinde birbirlerine sarılmışlardı. Minho Ambulansla birlikte hastaneye gidiyordu. Lia ise hala gözleri kapalıydı. Şu anda gözünü açıp sevdiğine baksaydı keşke. Hastaneye geldiğinde Lia'yı Acil servise almışlardı. Felix ve diğerleri kızlarla birlikte hastaneye gelmişlerdi. Felix hemen Minho'nun yanına gidip ona sarılmıştı 

FELİX: Gözün aydın kardeşim

MİNHO: Sağol felix 

Bir saat sonra Acil'in kapısından doktor çıkmıştı. Herkes merakla doktora bakıyordu. İyi birşey söylemesini bekliyorlardı.

Doktor: Choi Jisu'nun durumu iyi. Hayati riski yok fakat ...

YUNA: Fakat?

Doktor: Boynunda morluklar ve bacağında kabarmalar var. Ayrıca omzunda kırık var. Bu yüzden birkaç gün misafirimiz olacak. Geçmiş olsun.

Doktor yanlarından ayrılırken Lia'yı odaya almışlardı. Minho ise sevdiğinin bu hale gelmesini kimin yaptığını bulmak istiyordu. Şimdi ki en büyük amacı buydu. Ne olursa olsun bunu yapanı bulmak ve cezasını vermekti. Ama ilk önce sevdiğinin uyanmasını ve ona bakmasını bekliyordu. Gözleri yorgunluktan kapanırken Lia'nın kulağına şunları fısıldadı.

MİNHO: Seni seviyorum ela gözlüm.



Sonunda yeni bölüm geldiii...

Çok şükür yazdım.

Heyecandan ölüyordum az daha sjssjsjsj 

Seviliyorsunuz ❤️❤️💚💚💛💛🧡🧡💙💙💜💜🤍🤍




LOVE IN TIME/skzitzy (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin