"evet arkadaşlar, bugünlük bu kadar yeterli. dağılabiliriz. hepinize iyi akşamlar."
hyunjin'in sesi önünde onu pürdikkat dinleyen orkestrayla dolmuş salonda yankılandığında zaten hafiften başlamış olan kıpırdanmalar kendini tamamen gözler önüne sermişti. hyunjin bundan sonrasıyla ilgilenmiyordu, yavaşça ortalığa saçılmış üstünde orkestrada çalınan şarkıların notalarının bulunduğu kağıtları gelişigüzel toparladı ve zaten açık olan çantasına yerleştirdi.
ceketini üstünden çıkardı. papyonunu gevşetti ve daha sonra da onu çıkarıp çantanın içine doğru fırlattı. ve sadece, sandalyenin üstünde kalan orkestrayı yönetmek için kullandığı oldukça ince görünümlü siyah çubuğunu çantasının içine koydu ve çantasını kapattı. gömleğinin bir-iki düğmesini açıp yakalarını çekiştirdi. sabahtan akşama kadar boynunu sıkan bir papyon ve anlamsız yaka detayları onu sıkıyordu ama bu mesleği yapmayı da seviyordu.
bir eline ceketini, bir eline de çantasını alıp içeride kalan tek tük insanlara da iyi dileklerde bulunarak salondan hızlı adımlarla ayrıldı. salondan çıktığında soluduğu taze ve temiz hava ciğerlerini doldurmuştu. şakasızdı, sabah 7'den beri bu salondaydı ve bir kez bile dışarı çıkma fırsatı olmamıştı. gösterilerine az bir zaman kaldığı ve gidecekleri gösteri siyasilerin de bulunacağı önemli bir gösteri olduğu için fazlasıyla sıkı çalışıyorlardı. bu, hyunjin'in daha fazla hırslanmasına sebep olurken bir yandan da omuzlarında biriken stresi arttırıyor ve kendi özel hayatıyla neredeyse hiç ilgilenememesine neden oluyordu.
kolundaki saatine baktı, saat 9'u gösteriyordu. bugün oldukça geç bitirdiğini farketmişti ve saate ilk kez bakmıştı. işte o zaman son 2-3 saat boyunca olan orkestradakilerin homurdanmasının nedenini anlamıştı. sanırım, bir sonraki gün çalışmalarda onlardan özür dilemesi ve biraz daha erken çıkarması gerekecekti.
hızlı adımlarla binadan da çıkarken, yüzüne vuran soğuk havayla irkildi ve tüylerinin diken diken olduğunu hissetmişti. ceketini giyip giymemek arasında kalırken, arabayla gideceği aklına geldi ve boşvermiş bir ifadeyle ceketine baktı. yine de sabah gelirken tekrar tekrar askıdan alıp geri astığı siyah kabanını almadığı için fazlasıyla pişmandı.
daha fazla vakit kaybetmeden siyah spor arabasının kilitlerini açtı ve sürücü koltuğuna oturup kapıyı kapattı. elindeki ceketi ve çantayı yanındaki koltuğa atıp başını koltukta geriye yasladı. ellerini yüzüne götürdü ve gözlerini kapattı. bugün sadece birkaç saatlik uyku ve sadece sabah yediği bir tost ile duruyordu. aslında hâlâ daha bir açlık hissi yoktu ama fazla yorgun hissediyordu, gideceği otele kadar nasıl bu arabayı nasıl süreceğini düşünüyordu çünkü açık tutmak için çok çaba sarfettiği gözleri ona ihanet etmekten geri durmuyordu.
başını doğrulttu, eliyle hafif şiddetlerle yanaklarına birkaç kez vurdu ve camı açıp derin bir nefes aldı. yorgunluğunun açılması için her türlü şeyi deniyordu. az çok açıldığını hissetti ve memnuniyetin hissiyle yüzüne kaplanan gülümsemesiyle birlikte arabasını çalıştırıp çalıştığı yere uzak olmayan otele doğru sürmeye başladı.
açık konuşulması gerekirse; kaybettiği babasının parasını şu an evin tek çocuğu olarak yiyordu. babasıyla birlikte annesini de kaybettiği için üstünde sorumluluğu olan bir aile ferdi yoktu, bununla birlikte hayatında herhangi birisi de olmadığından babasının parasını kendi istekleri doğrultusunda yiyor ve bazen gününü gün ediyordu.
ama bazen.
çoğu zaman hep mutsuz ve depresifti.
zamanında anne ve babasıyla yaşadığı evlerine bile gitmek istemiyor ve orkestra şefliğinde aldıkları ilk gösteri çalışmaları başladığından beri -yaklaşık 3 ay- otelde kalıyordu ve otel onun için kafa dağıtmak için kullanılabilecek bir yerdi. kafa dağıtmayı başka insanlar gibi çeşitli aktivitelerle, arkadaşlarıyla geçirdiği zamanlarla gerçekleştirmek yerine yaşadığı ortamı değiştiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bastırılmış duygular orkestrası, hyunho
Fanficölüme takıntılı saygın orkestra şefi ve defalarca kez ölmüş serseri sevgilisi. !angst. !280222