Time Traveler-Bnha

0.2

Soğuk...

Çok soğuk...

Donuyordum... Sanki bütün sıcaklığım vücudumdan gidiyormuş gibiydi.

Isınmak için kollarımı birbirine sardım ve cenin pozisyonunu aldım. Uzaktan bir kaç adam sesi duyuyordum ama dedikleri anlaşılmıyordu.

Nerdeyim ben?

Neden etraf bu kadar soğuk?

Gözlerimi açmayı denedim ama olmadı. Gözlerimi açamıyordum.

Sesler dahada yaklaştı ve üstüme sıcak bireyin örtülüğünü hissettim, sonrada birinin beni kucağına aldığını.

----

Bolca gelen ışık ile gözlerimi yavaşca açtım. Ama açtığım gibi tekrar kapatmak zorunda kaldım. Çok fazla ışık vardı.

"Uyandı"

Kalın ve tanıdık bir ses ile tekrar gözlerimi açtım. Gözlerim ışığa alışmıştı. Ama gördüğüm kişiyle gözyaşlarıma engel olamamıştım. Babam buradaydı ve yaşıyordu. Elimde olmadan gülümsedim. Doğruldum ve ardı kesilmeyerek gelen gözyaşlarımı elimle durdurmaya çalıştım.

Durmuyorlardı. Babam gerçekten burada... 

"Hey, iyi misin?"

Sadece kafamı salladım. Bir süre sonra ağlamam durmuştu ve ben gözlerimi ayırmadan ona bakıyordum.

Gerçekten çok özlemişim...

"Neden oradaydın?"

"Nerede?"

"UA bahçesinde, orada ne işin vardı?"

"Şey... Bir kaç villian tarafından kovalandım ve bir şekilde kaçmayı becerdim. Tekrar yakalanmayayım diye de bir şekilde buraya girdim. Duvarı çok yüksek olduğu için girmek uzun sürmüştü ama..."

Güldüm. Bana garip garip bakıyordu. Bir şeylerden şüphelenmiş gibi. 

Bakma öyle ya... Götüm çıkcak anlican diye, daha ne kadar oyunculuk sergileyebilirim bilmiyorum.

"Ailen?"

Suratım asılmıştı. Biz bu soruyu neden düşünemedik? Acil birşeyler uydurmam lazım.

"Yurt dışındaki bir yetimhaneden geliyorum"

"Daha reşit değil gibi görünüyorsun. Seni nasıl bıraktılar?"

"Aslına bakarsanız... Çok baskıcı ve şiddet gösteren bir yer olduğu için oradan kaçtım..."

Evet kaçtım... PUAHDJAJFKSKFKSMF

"Lütfen beni bir daha oraya göndermeyin. Gerçekten bıktım oradan..."

"Yetimhanenin ismi neydi?"

Ya napçan onu. Sen daha benim ismimi bile sormadın bu ne acele ya.

Biraz düşünür gibi yaptım.

"Hatırlamıyorum. Zaten kapatmayı düşünüyorlardı. Bende fırsattan istifade kaçmıştım"

"İsmin ne peki?"

Sonunda.

"Neji Aizawa" (ya ab, ismi shouta olarak gözüküyo yani soy adi aizawa olui mi 9le bişiler mış yanlişsa söyleyiverin)

Tek kaşını kaldırıp bir süre baktıktan sonra kafasını salladı. Soyadımızın aynı olmasını sorgulamıştı galiba. Umarım anlamaz çünkü bir özgünlüğüm onunkiyle aynı-

"Özgünlüğün?"

"4 element"

"Kontrol edebiliyor musun hepsini?"

"Evet, öğrenmiştim"

"Kim öğretti?"

Sen.

"Kendi kendime geliştirdim"

Tekrar kafasını salladı ve ayağı kalktı. 

"Biraz daha dinlendikten sonra seni müdür nezu'nun yanına yönlendirecekler"

"Peki, teşekkürler"

Gülümsedim. Ama o gülümsemeden sadece bana bakıp çıktı.

Klasik babam işte ne beklersin.

------

Yaklaşık bir saat sonra müdürün odasına yönlendirilme ile gelmiştim. Kapıyı tıklattım.

"Gelebilirsiniz"

Kapıyı açtım ve içeri girdim.

"Hoşgeldin Neji"

"Hoşbuldum"

Birbirimize gülümsedikten sonra oturmam için önündeki koltuğu göstermişti, oturdum ve anında söze girdim.

"Sizinle bir şey konuşmam gerek"

"Dinliyorum"

------

Olanların hepsini müzdür Nezu ya anlatmıştım. Beni can kulağı ile dinlemiş ve şu an dediklerimi tartıyordu.

"Yani sen şimdi Shouta nın gelecekteki çocuğu musun?"

Hayecanla kafamı salladım.

"Neden bana bunları anlattın peki?"

"Bana anlatmamı siz söylediniz"

"Anlıyorum... Peki neden Bütün dünyanın Shouta ya ihtiyacı var?"

Söylemeden önce tekrardan etrafına bakmıştım. Dinleyen biri veya bir cihaz gibi bir şey varmı diye.

"Merak etme odada herhangi bir ses kayıt cihazı yok"

"Ah... Şimdi, All for one 20 yıl sonra hapishaneden kaçmayı başarıyor. Kaçtığı an dünyada çok büyük bir katliam oluşuyor ve herkes kaos içinde oluyordu. Onu durdurmayı denediler ama olmadı. Bir şekilde tekrar kahramanların elinden kaçtı ve bir yerlere gitti. Nereye gittiğini kimse bilmiyor. Onu durdurmanın tek yolunu babam biliyordu. Çok aradık ama başka bilen kimseyi bulamadık. Babam ne olur ne olmaz diye bir kutunun içine şifreli olarak All for one ın zayıflığını yazmıştı. Ama küçük kardeşim onu yere düşürdü ve kırdı. Güçsüz bir kutuydu"

"Bunun için neden 20 yıl öncesine geldin?  Bir yıl öncesine gidip de babanı kurtarabilirdin"

"Birkaç kere başkası ile bunu denedik ama işe yaramadı. Her şekilde babam o savaşta ölüyordu... Biz de All for one ın ilk yakalandığı zaman onu öldürmeyi ve babamla hiç tanışmamasını sağlamayı düşündük. Çünkü o direk babamı hedef almıştı. Onun zayıflığını bildiğini biliyordu"

"Bunu nereden öğrenmiş olabilir?"

"Muhtemelen bilgi almak için veya konuşmak için gittiğinde bir şekilde öğrendi"

"Anladım. O zaman artık yeni okulun burası. Tavsiye edilenler ile aynı sınava gireceksin"

Kafamı salladım.

"Tamam"

"Özgünlüğünü bir daha söyleyebilir misin?"

-----------------------

Yazım hataları için özürlerimi sunarım 

Medyadaki kızı Neji yani siz olarak düşünebilirsiniz

Sonraki bölümde görüşürüz 👉