0.3

106 17 45
                                    


"Yani biz şimdi bu robotların kafasını mı patlatacağız?"

"Kısmen öyle"

UA ye girmek için önerilenler ile aynı sınava girecektim. Anladığım şeye göre normal sınav ile girenlerinkinden biraz daha üst seviye olacakmış. Tabiki bu benim için çocuk oyuncağı. Hepsini aynı anda parça pinçik edebilirim ama bunu yapmayacağım.

"Zor olacak yapabileceğine emin misin?"

Cidden bunu sen mi soruyosun baba? Kahraman kızı olarak bunlar bana vız gelir. (Göt kalktı biraz)

"Eminim"

"Pekala. Yarım saat sonra sınav başlıyor. Isınmalısın"

Kafamı sallayıp bir köşeye geçtim ve ısınma haraketlerimi yaptım. Esnekliğimi test etmek için ise bir ileriye bir de geriye doğru parande attım. Sonra köprüye düşüp ayaklarımı kaldırdım ve amuda kalktım. 

Güzel, esnekliğim gitmemiş. 

Kenarda biyerlerde bulduğum sütü aldım ve içmeye başladım.

"Hey, sütümü gören var mı?"

Midnightı'n sesi ile kaskatı kesildim.

İşte şimdi sıçtın Neji...

Aradan sıyrılmaya çalıştım. Kapıya çok yaklaşmışken Midnight-sensei bana seslenmişti.

"Neji, nereye gidiyorsun"

Ağzımdaki sütü hemen elime aldım ve arkama saklayarak Midnight-sensei'ye döndüm.

"Şey... Gidip üstüme daha rahat birşeyler giyecektimde. Çok sıktı bunlar-"

"Tamam o zaman. Çabuk gel ama 5 dakikaya sınav yerinde olman gerekiyor"

Kafamı salladım ve koşarak odadan çıktım. Bana ayırılan odaya gittim ve yalan söylemiş gibi olmamak için üstüme daha rahat birşeyler geçirdim. Sütü bitirdim ve neredeyse uçarak sınav alanına gittim. Geldiğimde present mic hoperlörü ayarlıyordu. (Öneriyle girenlerin sınavı  normalden daha önce gibi düşünün)

Etrafa kısaca göz gezdirdim. Bir kaç köşede öğretmenler vardı ve etrafı kolaçan edip birileri ile konuşuyorlardı. Tabii öneri ile olunca çoğu kişinin- dur hatta hepsinin ailesinden biri veya birileri  kahramandı. 

Gelecekte bende zamanındaki UA sınavına girecektim, çok heycanlıydım. Babam ölmeden önce tabiki...

Küçüklüğümden beri beni sürekli çalıştırıyordu. Ama zorla değil, ben kendim istemiştim çalışmayı. Kendimi bildim bileli babam gibi bir kahraman olmak istiyordum. Babamdan kahraman olmamı istiyordu ama ben istemesem asla zorlamazdı, onun sayesinde özgünlüğümü çok iyi kullanmaya başlamıştım. İlk başlarda çok zorlanıp yaralansam da asla pes etmemiştim, sonunda da istediğimi elde ettim.

Özgünlüğüm mutasyonlu bir özgünlük olduğu için biraz karışıktı. Aynı zamanda hem babamın hem de annemin özgünlüğünü almıştım. 

Annenin özgünlüğü toprak ve suydu. Babamınkini de biliyorsunuz zaten.

Aslında annenin özgünlüğü bende mutasyona uğramıştı. Toprak ve suyun yanına bir de hava ve ateş eklenmişti.

Dediğim gibi çok karışık. Çok fazla girmeden çıkalım bu konudan. 

Ben düşüncelere dalmışken Present Mic'ın birden bağırması ile kendime gelmiştim. Sınavın başlayacağı ile ilgili bir şeyler söylemişti. Saniyeler sonra da büyük kapı açılmış ve başlama zili ile herkes koşuşturarak içeri girmişti.

Sadece toprak elementini kullanmayı düşünüyordum. Burada en kolay o kullanılırdı. Gerçi diğerleri de kullanılırdı ama toprak şu an daha cazip gelmişti.

Hızla içeri girdiğimde daha hamle yapamadan önümde oluşan koca buz dağına baktım.

"Vay be"

Çok hoşuma gitmişti. Gerçekten güzel bir özgünlüktü.

Aklıma gelen şey ile yavaşca küçük buzdağına ilerledim ve tek elimi koydum. Biraz odaklandıktılan sonra gözlerimi kapattım. Bir süre sonra kafama dökülen su ile tekrar gözlerimi açtım ve buzdağının yarısının suya dönüştüğünü gördüm. Gururla gülümsedim ve bana bakan bir kaç gözü görmezden gelip koşmaya başladım. 

Kendime koyduğum hedefle o robota doğru ilerledim. Ayağımı hafifçe yere vurdum ve yerden toprak çıkmasını sağladım. Toprak hızla robtu içine çekerken elimi sıktım. Haraketim ile sıkışan robot partadı ve parçalara ayrıldı. 

Başka bir robot daha görünce hızla o tarafa doğru gittim. Ayağımı tekrar yere vurdum ve toprağın onu içine almasına izin verdim. Bir kaç roboto da aynı işlemi uyguladıktan sonra bir kenara çekildim ve etrafı izledim. 

Garip tipli insanlardı çoğu. Mesela bitane kız vardı, ufff gerçekten çok güzeldi. Baya güzel bir atkuyruğu vardı. Ona cidden çok yakışıyordu.

Herneyse diyerek geçiştirdim ve bana gelen robotu da ayağımı yere vurup toprağın içine çektim. 

Bu kadar kolay olması biraz zoruma gidiyordu. Çünkü neredeyse hiçbir şey yapmıyordum. Sadece bir kaç haraketimle onlar yenebiliyordum. Ama biraz daha çaba fars etmek istiyorum. Yakın dövüşlerde kendimi biraz daha geliştirmek lazımdı. Babamla çalışmıştım ama hala eksikliklerim vardı....

İç çektim ve bitiş sesi ile çıkışa doğru yürümeye başladım. Çıktığım an çoğu kişinin gözleri bana dönmüştü. Biraz rahatsız olsamda umursamamaya çalışarak sınav alanından uzaklaştım. Öğretmenler ile olan ortak kata geldiğimde koltuğa oturdum.

"Gücünü böylesine profesyonel kullana bildiğini bilmiyordum Neji"

Midnight-sensei bana gözlerinden çıkan kalplerle baktığında ona en içten gülümsememi sundum.

--------------------

Nasılsınız?

Aslında tam olarak hikayeye daha girmedik. Daha oooohooooo çok olay var aklımda. Ama tabiki güzel yazabilirsem.

Yazı tipimi biraz daha geliştirmeye çalışacağım

Mutlulukla kalın :3

Sonraki bölümde görüşürüz 👉

Time Traveler-BnhaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin