SEVEREK AYRILALIM (Kitap oldu)

Ayraçlarımız ve küçük alıntılarımız ;)

Merhabalar <3

Severek Ayrılalım'ın çıkmasına kısa süre kala sizlere ayraçlarımızla geldim. :) Bakalım sizler nasıl bulacaksınız <3

Ben çok heyecanlıyım ve stresliyim. Kitabı elime alacağım zamanı büyük bir merakla bekliyorum ^_^ Bu heyecanlı anlarıma ortak olursanız çok sevinirim <3

Ayrıca kısmet olursa Severek Ayrılalım Mayıs ayının ilk haftalarında ellerimizde olacak. Umarım her şey çok güzel ve hayırlı olur <3

Herkese çok çok teşekkür ederim <3

Ayrıca kitabımızdan birkaç küçük alıntıya ne dersiniz ;)

<3 <3 <3

"Ben kendimi nerede görmem gerektiğini bilmiyorum." derken çaresizlikle bakmıştı. Genç kızın çekingen hâli içine dokunmuştu. Ondan hep açık olmasını istemişti ama onun kendi gibi her konuda deneyimli olmadığını unutmuştu. Karşısındaki kızın elini tutup, tam kalbine gelecek şekilde göğsünün üstüne koymuştu. Sonrasında da şaşkınlıkla bakan kızın gözlerine, içindekilerin hissettirdikleriyle bakıp "İşte burada gör Asel. Tam burada." deyip, göğsündeki eli alıp bu sefer dudaklarına götürmüştü.

"Akay..."

Sözlerin bittiği yerdeydiler. Konuşan sadece gözleriydi. Genç adam o gözlerde gördüklerine tutunup, Asel'e daha da yaklaşmıştı. Heyecanlı bir şekilde nefes alıp veriyordu genç kız. Gözleri öyle güzel parlıyordu ki, bir ömür güneşe ihtiyaç duymayacağını hissettirmişti parıltıları. Elleri kırılacak nadide bir eşyaymış gibi Asel'in yüzüne nazik dokunuşlar bırakıyordu. Aynı anda da onun kapanan gözleri ve sıklaşan nefesiyle kendi de düşünme yetisini kaybetmişti. Yavaşça eğildiği dudaklarına küçük masum bir öpücük kondurmak istemişti, duygularının delili olarak ama daha genç kızın dudaklarına dokunduğu anda bunun masum bir dokunuş olmadığını anlamıştı. Tek dokunuş yanmasına ve yakmasına yetmişti. Birbirlerinden ayrıldıklarında ikisi de yaşadıkları anın büyüsüne kapılmıştı. Sonrasında ondan ayrı kalmaya dayanamıyormuş gibi genç kıza sarılmış ve ipek saçlarına birbiri ardı öpücükler kondurmaya başlamıştı.

"Seni seviyorum."

Duyduğu kelimelerle genç adamın göğsüne daha da sokulurken kendi de içindekilere yol vermişti. "Ben de seni seviyorum..."

***

"Kendini dünyanın merkezi sanan garip adam. Seni aramamın farklı bir nedenini olduğunu neden düşündün bilmiyorum. Aslında sana daha başka şeyler de yazmak istiyorum fakat aile terbiyem müsaade etmiyor. Bu yüzden direkt konuya giriyorum. Telefonlarımız karışmış. Bir zahmet bu sorunu gidermemiz gerekiyor. İlgililere duyurulur."

***

"Ne çok şey aldın benden. Geçmişimi, geleceğimi, anılarımı, hayallerimi... Sensiz tek hayal bile kuramıyorum. Kurduğum hayallerse acıdan başka bir şey getirmiyor ama bir mazoşist gibi hâlâ seni düşünüyor ve bu hayallere sarılıyorum. Senden nefret etmek istesem de yapamıyorum. Keşke seni bu kadar sevmeseydim diyorum ama buna da pişman oluyorum. Sen nasıl bir zehirsin ki, panzehir istemiyorum. Hiçbir şey anlamıyorum Asel. Hiçbir şey..."

Akay gibi sevmek... Asel gibi fedakâr olabilmek...

Hikâyemizi okumuş olan arkadaşlarım bu sözlerin anlamını hatırlıyorlardır diye düşünüyorum. Umarım Asel ve Akay'la öncesinde tanışmamış arkadaşlarımızda onlarla tanışır ve çok beğenir ^_^

Teşekkürler arkadaşlar <3