Bölüm 8 - Deniz kenarı

112 12 0
                                    

Medyada Cem ;) İyi okumalar***

Cem'e baktım oda bana bakıyordu. Gözlerimiz birbirimize kenetlenmişti. Sıcak nefesini yüzümde hissedebiliyordum. Yavaş yavaş birbirimize yaklaştık. Aramızda çok az bir mesafe kalmıştı. Tam dudakları dudaklarımla birleşiyordu ki kapı açıldı.

Hemen toparlanıp hiçbir şey olmamış gibi davranmaya başladık. İçeriye giren Gökhan'dı. Allah'tan bizi o şekilde görmedi. " Çalışmanız bittiyse çıkalım" dedi. Bende ayağa kalktım ve telaşımı örtmeye çalışarak " tamam, çıkalım" dedim. Cem çok sinirlendi. Yine delici bakıyordu.

Cem " Çok yakışıyorsunuz" dedi. Niye olayları tekrar yaşamak zorundayız. Bende oldukça sakin "Biz sevgili değiliz" dedim. Cem'in gözlerine baktığımda bunu duyunca biraz rahatlamıştı. Ama hala sinirliydi. Gökhan da fazlasıyla sinirlenmişti. Gökhan " Neyse biz gidelim Bahar" dedi. Tamam anlamında başımı salladım. Cem hala delici bakışarını gönderiyordu. Cem'e "görüşürüz" dedim. Ama Cem hiç ses çıkarmadı onun bu sinirli hali beni çok korkutuyordu.

Gökhan'la beraber müzik odasından çıktık . Arabaya doğru ilerledik. Aklıma Pelin'le Burcuya, Gökhanla gideceğimi söylemediğim geldi. O sırada arabaya geldik. " Ben bi Pelin'i arıyım" dedim. "Tamam, bekliyorum" dedi. pelin'i aradım.

- Alo pelin

- Bahar sana bomba gibi bir haberim var . Dedi heyecanla. Şimdi söylemesse çatlardı ama benimde acelem vardı.

- Daha sonra söylersin, ben Gökhan'la deniz kenarına gidiyorum.

- Vaaayyy... dedi. Hemen öyle anlamasa olmuyo

- Off Pelin hemen fesat anlama. Neyse kapatıyorum. dedim ve yüzüne kapattım.

Gökhan arabaya yaslanmış beni bekliyordu. Bende arabaya doğru gittim. Gökhan kapımı açtı. Kibar çocuk. Arabada gergin bir sessizlik vardı. Deniz kenarına gidene kadar bu gerginlik sürdü. Deniz kenarına geldik. Kapımı açtı. Arabadan indi. Boş bir banka oturduk. Rüzgar hafif hafif esiyordu. Dalgaların sesinden başka ses çıkmıyordu. Uzun süre hiç ses çıkarmadan denize baktık. 

Havada kararmaya başlamıştı. Telefonun mesaj sesi geldi bu Gökhan'ın telefonuydu. Gökhan'ın mesajı okumasıyla ayağa kalkması bir oldu. Aceleyle "Benim gitmem gerekiyor"dedi ve arabasına binip gitti. Bense daha olayı anlamaya çalışıyordum. Hava karamıştı ve tek başıma kalmıştım. Biraz daha oturdum.

İleriden 2 sarhoş erkek geliyordu. Bende bişey yapmalarından korktuğum için ayağa kalktım. İlerlemeye başladım. Arkamı döndüğümde hızlıca bana geliyorlardı. Tam uzaklaşıyordum ki biri kolumdan tuttu.

Alevlenen Kıvılcım - AskıdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin