Simay ve Tuğçe gittikten sonra kapıyı kapatıp tekrardan kıvırta kıvırta odama çıktım. Yatağıma sexy bir şekilde uzanıp düşünmeye başladım. Şimdi bir plan yapma vaktiydi. Simay ve Tuğçe'nin bana yaptığı bu saygısızlığı asla ama asla kabul edemezdim.
Aniden aklıma gelen o dahiyane fikirle yatağımdan zıplayarak kalktım. Zıplamamın etkisiyle adeta bir basketbol topunu andıran göğüslerim ahenkle sallanmıştı. Bu tür şeylere alışık olduğum için bu görüntüyü boşverip o sadece ama sadece üstün zekalı insanların aklına gelebilecek planımı hatırladım. Işte o an, işte o an... O an karşı koyamadığım tek şey olan o hissi hissetmiştim.
Twerk atma hissi.
Hemen efsanevi, leopar desenli kılıfı olan son model telefonumu çıkardım ve en sevdiğim Nicki Minaj şarkısını açıp twerk atmaya başladım. Cinsiyet fark etmeksizin herhangi birisi beni bu şekilde görse o kadar ıslanırdı ki altına kaçırdı sanardınız.
Her zamanki gibi odamın kapısı çalınmadan açıldığında karşımda CABBARCAN KIZKAÇIRAN duruyordu. Her zaman olduğu gibi Türkan Şoray'ın gözlerinden bile daha güzel olan gözlerimi devirip yavaşça toparlandım. Gözlerimi vücudunda gezdirip kıkırdadım. Bana yanıyor olmalıydı.
"Selam fıstık." Diye seslendi o kadifemsi sesiyle.
Hemen pas vermemeliydim. Hafifçe gülümseyip Cabbarcan'a arkamı döndüm.
"Gelmen iyi oldu Bay Kızkaçıran. Benim de seninle konuşmam gereken bazı şeyler vardı..."
Cabbarcan bana ultra ateşli bir bakış attığında oturduğum yerde kıpırdandım. 'Buna da kalkma be' diye söylendim kendime içimden.
Cabbarcan yatağıma oturduğunda daha da azmıştım. Hemen lafa girmek en iyisiydi.
"Seninle bir oyun oynayacağız."
Cabbarcan o kalın ve dağınık kaşını imayla kaldırdığında oldukça ateşli bir şekilde sırıttım. Bu sırıtmama çaba bile göstermemiştim. O kadar harikulade bir sex bombasıydım ki, kendi kendine oluveriyordu.
~~~
Cabbarcan'a planımı anlattığımda o da bu planımı kabul etmiş ve sanki bir eşekmiş gibi kişnemişti ama bu hâli bile o kadar karşı konulamazdı ki... Cabbarcan'ı yolcu eder etmez hemen odama çıkmış, ardından efsanevi son model leopar desenli kılıfı olan telefonumdan Ismail Yk Bas gaza açıp 31 çekmeye başlamıştım.
Yarın planımın harika olması gerekiyordu. Hiç bir sorun çıkmamalıydı. Gerçi planı ben yaptığım için zaten bir sorun çıkması ultra fantastik olurdu. Fantastik kelimesi kafamın içindeki düşüncelere karıştığında kelimeyi iyice düşündüm. Hmmm.
FAN - TAS - TIK
Fan: Herhangi bir şeye hayran olmak, vantilatör.
Tas: Kaseye benzeyen şey.
Tik: Insanın huylandığı yere dokununca verilen tepki (refleks).
FANTA: En sevdiğim içecek olan sarı kola.
Fanta kelimesi aklıma gelir gelmez yerimden doğruldum ve koşarak aşağı indim. Buzdolabını açtığımda gördüğüm fanta ile derin bir nefes aldım. Şu an benden mutlusu olamazdı. Fanta! En sevdiğim!
~~~
Sabah olduğunda Simay ve Tuğçeyi buluşmak için aradım ikisi de kabul etti. Üzerimde, bugün için özel olarak ayarladığım efsanevi parçayı giydim (medya).
