3.BÖLÜM Çünkü Onun Beni Görebilmesi İçin Fazla Görünmezim

9 0 0
                                    

14.10.2021♡Saat 17.32
~"Ben yazıştığımız tarihi ve saati bile unutmadım sen nasıl herşeyi unutursun..."~
Masamda rahat bir şekilde oturmuş Biyoloji Sınavıma çalışıyordum, hava çok kapalı ve boğucu bir karanlığı vardı nedense. Telefonum masamın üstünde ama sessizdeydi. Perşembe günü normalde benim için hiç bir şey ifade etmezdi ama o ana kadar. Nedensizce yorulduğumu fark ettim ve ders yapmayı bırakıp mutfağa kendime kahve yapmaya gittim. Kahvemi yaparken biraz rahatlamak için ufak ufak şarkılar mırıldanıyordum....

~Saçların dağılır aklımın yellerinde hiç bir Rüzgar esmese bile~

Odama döndüğümde kahvem ile telefonumu masanın üstünden alıp, yatağıma oturmuş, sosyal medya hesabımda sohbet kutumu kontrol ediyordum. İsteklerde normalde yazdığım kitaplardan beni seven ve saygı ile takip eden 'çiçeklerimin' mesajları vardı.
Bir mesaj dikkatimi çekti ve üstüne basıp sohbet kısmına geldim. Mesajda 'Gözlerin ne renk?' Yazıyordu. Hikayeme yanıt olarak gelmiş bu mesajı atan kişinin kullanıcı adına baktım; ruzgar.q1
Romeo ve Juliet fanı olan şu hafta sonu konuşuruz diyip benden numaramı alıp, hafta sonu yazmayan ve okulda 3 gündür yüzünü bile görmediğim Rüzgar.

ruzgar.q1• Gözlerin ne renk?
nehirben• Yeşil ama kameraya bakınca mor.!
ruzgar.q1• Dalga geçmesene!
nehirben• Tamam, Yeşil.
ruzgar.q1• Kitap nasıl gidiyor?
nehirben• Rüzgar Ve Nehir'mi? Şuan Nehir biraz Rüzgar'a kırgın ama düzelirse güzel devam edecek.
ruzgar.q1• Biliyormusun Kır Çiçekleri benim için çok değerlidir, herşeyden önemlidir benim için sana belki anlatamayacağım ama Kır Çiçeği kelimesi herkese bir çiçek olarak görünsede benim için sadece bir çiçek değildir. Ben asla bu kadar değer verdiğim şeye zarar gelsin istemem, 'Kır Çiçeğim' Kırılmanı istemem.
nehirben• Senin için değerli miyim?
ruzgar.q1• Hemde çok!

Rüzgar ile yazışmak beni çok mutlu ediyordu nedenini bilmiyorum ama ona kalbim ısınmıştı, bana havalı değilde daha çok sevimli geliyordu, sözleri çok etkileyiciydi.
15.10.2021 Saat 10.30 Ders zilimiz çaldı ve 25dk'lık bir mola verdik, haftanın son günü ve çok yorgundum bu yüzden atölyede dinlenmek için aşağı kata indim yani 5. Kattan 2. Kata indim, 1. Katta kantin vardı zaten
Atölyede görevli öğretmen ve 9. Sınıflar vardı. Çalışmalar yapıyorlardı bende en sevdiğim hocamın yanına oturup onunla sohbete daldım.
Hocayla konuşurken arkamdan bir ses "hocam bazı formları tüm okula dağıtmam gerekte Atölye başkanını alabilir miyim yardım için." Dedi. Bense duymamazlıktan gelip hala hocaya bakıyordum. Hoca "Tabiki Atlas'cım, senin olsun ama 10dk içinde bana geri getir tamam mi?" Dedi. Yeliz hocamın yüzüne bakarken -hocam yapmayın- diye bir ifade ile bakıyordum. Arkamdaki çocuk elini omzuma koydu ve "Hadi gel yardım et başkan" dedi. Ahh evet Atölye başkanı benim ve çocuk başkanı çağırdı, cidden o kadar sıkıcı geçiyor ki, zaten insanlarla uğraşmak çok zor birşey. Arkamı Yeliz hocamın Atlas dediği çocuğa döndüm ve ayağa kalktım. Ayağa kalkmamla gözlerimi kocaman açmam bir oldu, karşımda o çocuk vardı 3 ay önce okulun ilk günü gördüğüm o çocuk, yine saçları biçimsiz bir şekilde kıvırcık, Gözlükleri var ve 'Gözleri'
Gözleri gerçekten çok güzeldi. Atölyenin kapısına doğru yürümeye başladı Atlas. Cidden kendisi gibi ismide çok güzel. 3 aydır bu okuldayım ve Atlas'ı hiç görmemiştim, yani Rüzgar'ı da yeni keşfetmiştim ama Atlas'ı önceden gördüm 3 ay sonra tekrar karşıma çıkmıştı. Bir dakika benim Atölye başkanı olduğumu nerden biliyordu ki? Yeliz hoca ona bunu söylememişti. Acaba 3 ay önceki karşılaşmamızı hatırlıyor mu? Atlas'a doğru ilerlerken kapıdan çıktık ve koridorun sonuna kadar ilerledik. Koridorun sonunda Kütüphane vardı. Atlas kapıyı anahtarı ile açtı ve içeri geçmemi bekledi, bende içeri girdikten sonra kendisi de girdi ve kapıyı tekrar kitledi. Ona şaşkınlıkla bakarken Atlas ufak bir gülümseme ile "Fazla öğrenci geliyor ve şuan kütüphane temizlikte bu yüzden kimse girmemesi gerektiği için kitledim" dedi.
Az önceki gülüşünün aynısını tekrar yaptı, küçücük bir sırıtma gibi ama tüm dişleri kusursuz bir şekilde gözüküyordu. Gülünce gözleri kısılıyordu. Atlas ne kadar tatlıydı öyle. İnsanları bu şekilde yargılarım bu onlara aşık olduğum anlamına gelmezdi. Bende gülümsedim ve "Anladım, sorun yok" dedim.
Atlas yine o gülüşünü bana sundu ve "Adım Atlas, Kütüphane görevlisiyim birde 11/B'nin sınıf başkanıyım başka bir şey yok" dedi. Kendimi bende anlatmam gerekmiş gibi hissettim ve "Bende" diye başladığım cümlemin daha sonu gelmeden Atlas Ufak bir kahkaha attı ve "Sen Nehir'sin, Sınıf başkanısın, Atölye görevlisisin ve en sevdiğim yazarsın" dedi. Dediği kelimeler o kadar hoşuma gitti ki. Atlas beni tanıyordu, hemde ben onun en sevdiği yazardım.
"Beni tanıyorsun" dedim. Atlas bu sefer kaşlarını çattı ve "Senle okulun ilk günü karşılaştık aslında" dedi. Cidden beni hatırlamıştı, ben onun o güzel gözleri ve ayrılmaz ikili kıvırcık saçları ve Gözlükleri olmasaydı asla tanıyamazdım, o beni nasıl tanıdı ki?
Atlas benden bir cevap alamayınca, elindeki formları bana uzattı ve "bunları üstünde yazan öğrencilere imzalatacağız, sen imza alacaksın bende kimlik bilgilerini alacağım" dedi. Yani bu görev onun görevidir neden ben yapacaktım ki? Yardım etmek tabiki isterim ama neden beni seçmişti yardım etmek için?

"Atlas, birşey soracağım. Acaba bu görev için neden benden yardım istiyorsun?" Dedim. Atlas kaşlarını yine çattı ve "İstemiyorsan bırakabilirsin, sadece Yeliz Hoca beni oğlu gibi görür aramızda çok kuvvetli bir bağ var o beni çok sever bende eh işte seviyorum ondan yardım için öğrenci isteyecektim, seni gördüm bende tanışırız diye seni çağırdım" dedi son kelimesinde iç çekerek. Gülümsedim ve "Yardım etmek istiyorum, sadece merak ettim" dedim. Atlas yanağını gözüne doğru çekerek çok uysal bir gülümseme ile gözlerini kıstı. Yeliz hoca öyleydi, Atlas'ın anlattığı gibi aynı sanki annenmiş gibi davranır seni sever, koruyup kollardı, Yeliz hoca Görsel,Tiyatro,... kısacası okulda her hafta etkinlik düzenleyen hocaydı. Okulda Favori öğrencileri vardı 5 tanecik Ben, Göktuğ, Nil, Hira ama 5. Öğrencisini bilmiyordum şimdi de öğrenmiş oldum o Atlas'tı. Normalde toplumumuzda bir erkeğe gözlüklü biri desek hemen "şimdi çok çirkindir o" derler, onlara Atlas'ı göstersek her iddiasına varım, "Bana ayarlar mısın?", "Çok yakışıklı maşallah" gibi cümleler duyardınız. Atlas ile formları belirli öğrencilere imzalatırken listede onun adını da gördüm.

-Rüzgar Tarık Yazıcı 11/C öğrencisi 276 Okul Numaralı öğrenci için...
"Nehir, Ömer'e verir misin?" Diye bir ses duydum, ses tonundan anladığıma göre bunu diyen Atlas'tı.
Atlas'a döndüm ve "Ömer'de ne?" Diye sordum.
Atlas bana bıkkın bir sesle "Adı Ömer" dedi.
Daldığımı fark etmem Atlas'ın bıkkın ve yorgun bir şekilde bağırmasıyla bir oldu. "Hadi..." Atlas'a hayal kırıklığı ile bakarken Ömer denen çocuğa kağıdı, önüne sanki hayattaki tüm sorunları atarcasına fırlattım, gözlerim hala Atlas'taydı acaba onun ikinci bir ismi neydi. Soy adını da çok merak etmiştim ona direk sormak utanç verici olurdu bu yüzden yanımda masaya yaslanmış imza atan Ömer'e döndüm ve "Teşekkürler" diyerek imzaladığı belgeleri elinden aldım.
Son olarak sıra bizim sınıf ve 11/c kalmıştı. 11/C'ye girince arar gözlerle, zaten arıyordum da cümle düzgün olsun diye bu şekilde anlayın siz. Rüzgar'ı arıyordum, Rüzgar duvar kenarında sondan 2. Sırada oturuyor ve dışı mavi bir kitap okuyordu. Okurken öyle dalmıştı ki önüne gelen saçlarını, eminim ki yukarı doğru savurmuştu, saçları havada komik bir şekilde elektiriklenmiş duruyordu. Atlas koşar adımlarla Rüzgar'ın yanına gitti ve "Kolay gelsin kanka bir bak şunlara" dedi. Rüzgar okuduğu yeri 3 saniye içinde bitirip Satürn şeklinde ayracını kaldığı sayfaya koydu ve ona bakan Atlas'a döndü.
"Bunlar ne"
"Kanka işte Tiyatro katılımları için imza atıyorsun birde şuradaki kimlik bilgilerini giriyorsun o kadar."
"Tamamdır Bilader" dedi Rüzgar.
Rüzgar hızlı bir şekilde kağıdın üstüne bir şeyler karalarken ben Atlas ile göz göze geldim.
"Nehir, formu getirde imzada atsın" dedi. Atlas sınıfın diğer ucundaki Rüzgar'ın yanında bana seslenirken Rüzgar adımı duysa bile bana dönüp bakmadı.
Rüzgar'ın yanına gittim ve formu ona uzattım, yüzüme bakmadan elimdeki kağıtları aldı kendi adının olduğu yere imza attı.
Rüzgar işini halledince Atlas'a döndü ve elindeki kağıtları Atlas'a uzattı, Atlas yine ufak bir gülümseme ile kağıtları aldı ve sınıftaki bir kaç kişiye daha imzalatmak için elindeki kağıtta yazan isimleri okuyarak o öğrencileri buldu ve onlarla uğraşmaya başladı. Benim kağıtlarımda Atlas'taydı bensiz işini halledebiliyordu, beni unutmuş gibi bir tavrı vardı.
Ben ise hala Rüzgar'ın oturduğu sıranın çaprazında durmuş Atlas'ı izliyordum, az önce Rüzgar ile konuşmuştu. Sorun Rüzgar ile konuşması değildi ki sorun şu Rüzgar ile sanki yakın arkadaşmış gibi konuşmasıydı. Birbirlerini tanidiklari belliydi çünkü Atlas normalde kimseyi tanımadığı için kağıtta yazan ismi okur ve 'bu kim' diye sorardı ama Rüzgar'a bunu sormadı ve onunla 'kanka' diyerek konuştu. Tabi Atlas hep öyleydi 'kanka' kelimesini hep söylerdi ama Rüzgar'da onu tanırcasına konuşmuştu. Düşünceler kafamı karıştırken Atlas'ın bana seslenmesiyle irkilip kafamdaki 'Kır Çiçeği Evreni' nden çıkıp gerçek Dünya'daki Atlas'a dönüş yaptım. Atlas bana bakıp "Nehir son olarak sizin sınıf kaldı, Yeliz hoca 10dk dedi ama biraz geçti" dedi. Atlas'a onunkine benzer bir gülümse ile "Sorun yok, hadi bitirelim" dedim.
Rüzgar yüzüme bile bakmamıştı, sanki beni tanımıyormuş gibiydi ama bir insan bir insanı tanimasa bile bir yüzüne bakar dimi? Hani oturduğu sıranın yanında onun kafasında dikilmiş 2 kişi var ve birini tanıyorsun 2.'sinin yüzüne hiç mi bakmazsin? Normal bir insan bakar yani ben olsam bakardım, hem ben çok severim insanları incelemeyi, Rüzgar sevmiyor olabilir ama yinede bakması gerek hem ona kağıt uzattım hiç mi beni tanımadı, ayriyetten 'Atlas benim adımı söyleyerek bana seslendi' benim sosyal medyada konuştuğum Rüzgar bu değildi. Çok farklı insan bu ikisi okuldaki Rüzgar ve Sosyal Medyadaki Rüzgar çok farklı insanlar...

Beni görmeyecek kadar Görünmez miyim? Hayalet miyim?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 19, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kır ÇiçeğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin