ALEYNA
Poyraz yaşıyordu. Başta ona yalan söylediğimi falan düşünmüştü sonra ona birlikte çekildiğimiz resimleri gösterince inanmıştı.
ALEYNA : Gerçekten hiçbir şey hatırlamıyor musun?
POYRAZ : Hayır! Senin dediklerine güvenmeli miyim onuda bilmiyorum!
ALEYNA : Ya gösterdim ya sana fotoğrafları daha nasıl bir ispat bekliyorsun. Sevgiliydik biz!
POYRAZ : Ben sevgili ola ola seninle mi olmuşum yani?
ALEYNA : Ayy Poyraz gerçekten şuan yine her zamanki gibi uyuzsun! Hadi giyinelim de gidiyoruz!
POYRAZ : Pardonda nereye acaba?
ALEYNA : Kim olduğunu öğrenmek istemiyor musun?
Gün boyu Poyraz ile gezinip durmuştuk. Ona daha önceden yaşadığı anıları hatırlatmak için elimden geleni yapmıştım ama hâlâ hiçbir sey hatırlamıyordu.
POYRAZ : Olmuyor işte! Zihnimi olabildigi kadar zorluyorum ama hiçbir sey hatırlamıyorum.
ALEYNA : Olsun seni buldum ya! O bile yeter bana.
POYRAZ : Bizim aşkımız nasıldı? Ben nasıl biriydim mesela?
ALEYNA : Valla biz sürekli seninle didişirdik öyle anlatayım. Sen böyle umuramaz,hödük biri gibi gözükürdün ama çok ince düşünürdün her zaman.
POYRAZ : Çok ilginç ya! Türkiye'ye geldiğim ilk gün seninle karşılaşıyorum ve hiç tanımadığım bir kız bana kim olduğumu söylüyor. Madem seni bu kadar çok seviyordum. Neden bıraktım peki?
ALEYNA : Aslında bunun cevabını bende bilmiyordum. Soracaktım sana nedenini ama hiçbir şekilde ulaşamadım.
POYRAZ : Ne kadar karışık biriymişim!
ALEYNA : Hem biliyor musun belkide hatırlamaman daha iyi. Çünkü biz zamanınd birbirimizi çok kırdık. Şimdiyse her şeyi unutup beyaz bir sayfa açabiliriz.
POYRAZ : Ama atladığın bir şey var güzelim. Ben sana karşı hiçbir şey hissetmiyorum.
ALEYNA : Biliyorum... En kötüsü de bu zaten ama belki zamanla-
POYRAZ : Benim bu sürede başka bir hayatım oldu. Sevdiğim bir kız var mesela. Anna! Şuan Amerika'da yakında o da gelecek yanıma. Yani ben böyle mutluyum.
ALEYNA : Ne?
POYRAZ : Kim olduğumu anlattığın için teşekkür ederim ama daha fazlasını istemiyorum. Şuanki hayatımdan memnunum. Sende beni hiç görmemiş gibi yap!
ALEYNA : Yapamam Poyraz! Ya ben seni ne kadar özledim haberin var mı? Böylece gidemezsin!
POYRAZ : Bak söz veriyorum eğer bir gün yaşadıklarımı hatırlarsam ilk senin yanına gelicem ama şuan beni rahat bırak Açelya!
ALEYNA : Açelya değil gerizekalı! Aleyna!
POYRAZ : Aleyna düş yakamdan be kızım!
OGEDAY
Bugün ve yarın oğlum bende kalacaktı. Onu kucağıma aldım.
UMUT : Baba çok güzel kar yağıyor dışarı çıkıp oynayalım mı biraz?
OGEDAY : Hayır oğlum çok soğuk! Üşüyüp hasta olacaksın sonra.
UMUT : Yaa babaa lütfeen!
Bugün işte zaten çok sinirim bozulmyştu. Birde Umut dibimde ağlamaya başlayınca ona patlamıştım.
OGEDAY : Ya Umut yeter! Yorgunum babacım benide anlamaya çalış!
UMUT : Annemi istiyorum ben!
Umut ağlamaya başladı. Ona gidip sıkıca sarıldım.
OGEDAY : Sana bağırmak istemedim. Özür dilerim oğlum.
UMUT : Sen beni hiç sevmiyor musun bana?
OGEDAY : Ne demek öyle? Seni çok seviyorum ben! Bugün baba oğul birlikte uyuyalım mı? İster misin?
UMUT : Hayır! Annemle Barış abiyi istiyorum ben!
OGEDAY : Barış mı? Sen onu nereden tanıyorsun?
UMUT : O benim en yakın arkadaşım! Çok seviyorum onu! Benimle sürekli oyunlar oynuyor!
OGEDAY : Babacım o iyi biri değil. Ondan uzak dur. Tamam mı?
UMUT : Hayırrr! O çok iyi!
Bu herif nasıl benim oğlumla zaman geçiriyordu ki! Kim oluyordu Barış! Babası olan bendim!
Nisa'yı arayıp buraya çağırmıştım.
NİSA : Oğluma bir sey mi oldu? Hastalandı mı yoksa?
OGEDAY : Merak etme o gayet iyi. Seninle başka bir şey konuşmak istiyorum. Otursana şöyle!
Nisa içeri geçti ve karşıma oturdu.
NİSA : Ogeday kötü bir şey mi oldu? Korkutuyorsun beni!
OGEDAY : Umut'un Barışla görüşmesini istemiyorum.
NİSA : Barış onunla sürekli ilgilenip değer veriyor. Senden daha çok babalık yapıyor. Sen bunu isteyemezsin!
OGEDAY : Gayet de isterim ya oğlum o benim!
NİSA : Evet evet! Doğmasını bile istemediğin oğlun!
Umut sesleri duyup yanımıza geldi.
UMUT : Anne! Annem gelmiş!
NİSA : Seni özledim annecim.
UMUT : Siz kavga mı ediyordunuz?
OGEDAY : Yok oğlum! Sohbet ediyorduk birlikte.
UMUT : Anne seninle birliktr uyuyalım mı?
NİSA : Gel annecim uyuyalım tabi!
İkisi de yukarı gittiler. Nisa, Umut'u uyuttuktan sonra yanıma gelmişti.
NİSA : Ben artık gideyim Ogeday.
OGEDAY : Nisa istersen bu gece burada kal. Çok kar yağıyor.
NİSA : Yok ya giderim ben!
Nisa'yı kendime çektim.
OGEDAY : Lütfen Nisa...
NİSA : Bırak kolumu! Kız arkadaşın yanlış anlayacak?
OGEDAY : Sen benim oğlumun annesisin. Kimse neden burada olduğunu sorgayamaz!
NİSA : 1 hafta sonra sözleneceksin! Bana bunu yapma lütfen!
OGEDAY : Nisa ben seni tekrar Barışla görmeye dayanamam! Anladın mı benin dayanamam!
Elimle Nisa'nın çenesinden tutup onu çekip öpmeye başladım. Nisa hızla beni kendisinden itip suratıma bir tokat patlattı.
NİSA : Sen önce iyi bir baba olmayı öğren! Benim sevdiğim adam bu değildi! Eskiden bana ve oğluna değer veren bir Ogeday vardı. Şimdi bambaşka biri oldun. Neden?
OGEDAY : Çünkü bir çocuğumun olması beni kısıtlıyor gibi hissediyorum! Bana kızacaksın ama oğlumu kabullenemiyorum. Olmuyor Nisa!
NİSA : Karşıma geçmiş oğlumu istemediğini ama bana aşık olduğunu söylüyorsun. Bu kadar alçalamazdın gözümde!
Nisa sinirle beni geriye doğru ittirdi.