19

474 18 4
                                    

ALEYNA : Poyraz şakaysa hiç komik değil!

POYRAZ : Hatırlıyorum Aleyna... Ben hatırlıyorum!

Aleyna sevinçle boynuma sarıldı.

ALEYNA : Yani hayal ettiğim evlilik teklifi böyle değildi ama sen hatırlıyorsun ya, bu bile yeter bana!

POYRAZ : Ama hemen evlenelim lütfen! Beklemeyelim artık.

ALEYNA : Ben seni 3 yıl bekledim. Sende bekleyeceksin!

POYRAZ : Tamam! Sen kız isteme için annene haber ver istersen..

ALEYNA : Ya sen ciddi misin? Hâlâ inanamıyorum!

POYRAZ : Sana her şeyi anlatıcam Aleyna. Neden bırakıp gittim hepsini!

ALEYNA : Gerçekten buna verecek mantıklı bir cevabın var mı merak ediyorum,

POYRAZ : Annen istedi! Seninle görüşmememi o istedi!

ALEYNA : Annem böyle bir şey yapmaz Poyraz.

POYRAZ : Yaptı Aleyna. Annen semi benden uzak tutmak için her şeyi yaptı. En sonunda senin bana aşık olmadığını söyledi.

Poyraz bana her şeyi en başından detaylıca anlatmıştı. Ona bir kez daha hak vermiştim.

OGEDAY

Nisa beni kıskandırmak için kötü bir şaka yapıyordu. Bunun başka bir açıklaması olamazdı.

Oğlumla birlikte evimize gitmiştik. Ona sarılıp kokusunu içime çekmiştim.

OGEDAY : Özür dilerim. Sana iyi bir baba olmayı beceremedim. Beni affet!

Onu başından öpmüştüm. Onun yanından kalkıp mutfağa su içmeye gitmiştim. Annem yanıma gelmişti.

YEŞİM : Torunumun sonunda buraya alışması iyi oldu. Nede olsa artık burada yaşayacak.

OGEDAY : Umut kimle kalmak isterse orada olacak. Oğlumu istemediği bir şeye zorlayamam.

YEŞİM : Hiçte bile! En kısa zamanda velayet davası açacaksın!

OGEDAY : Biz tekrardan evlenicez anne! Ben Nisa'yı geri kazanıcam!

NİSA

Tam anahtarla evime girecektim ki Batuhan elinde kocaman bir avokado yastığıyla yanıma geldi. Onu görünce gülmeye başladım.

NİSA : Batuhan inanmıyorum ya çok şirinsin!

BATUHAN : Eee miniğimizin avokado yastığı kaybolmuş diye ağlıyormuş. Bende ona yenisini aldım. Nerede bakalım küçük bey?

NİSA : O şimdi babasıyla kalacak.

BATUHAN : Tüh yaa! Yetişemedim desene?

Batuhan elindeki büyük avokado yastığı bana verdi.

BATUHAN : Bu büyük olanda güzeller güzeli annesine!

NİSA : Teşekkür ederim. Hiç gerek yoktu.

Birlikte içeri geçtik.

BATUHAN : Eminim oğlum da hediyesine çok sevinecek.

NİSA : Oğlum derken?

BATUHAN : Kızdın mı bana? Yani bende artık babası sayılırım onun. O yüzden dedim.

NİSA : Onun zaten bir babası var! Bir daha sakın Umut'un babasıymış gibi konuşma!

BATUHAN : Sevgilim özür dilerim.

AYCAN

Bugün uzun süren depresyonumu atmak için futbola gitmiştim. Barış ile birlikte maç yapmıştık.

BARIŞ : Ama sen bu futbolda beni hep yeniyorsun! Bir dahakine itiraz istemiyorum basketbol maçı yapıcaz.

AYCAN : Tamam tamam yenilince ağlama hemen!

BARIŞ : Kim ağlıyormuş? Ben mi? Barış beni kenara çekip gıdıkladı.

AYCAN : Yaaa tamam!

O sırada bir bebek sesi duymuştuk. İkimizde saniyelik duraksadık. Benim tekrar gözlerim dolmuştu.

BARIŞ : Gel gidelim artık!

AYCAN : Hayır bekle bir dakika!

Sesin geldiği yöne doğru gittim. Bir çöp kovasının yanına bırakılmış küçük bir bebek vardı. Ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu. Onu hemen kucağıma aldım.

AYCAN : Kıyamam sana ben!

BARIŞ : Hangi vicdansız bıraktı ya bu bebeği!

Onu alıp eve götürüp banyo yaptırdık ve süt verip karnını doyurduk. Henüz daha yeni doğmuş bir bebekti. Onu kucağımdan indirmiyordum. Karnı doyunca ağlaması hemen geçmiş sakinleşmişti.

BARIŞ : Aycan onu polise teslim etmeliyiz. Ailesi bulunur belki.

AYCAN : Hangi aile? Çöp kovasına atıp terk eden aile mi?

BARIŞ : Yinede götürmemiz gerekiyor. Bu bebek bizim değil!

Derin bir nefes alıp bebeğin kokusunu içime çektim.

AYCAN : Tamam ama ailesi bulunmazsa ben evlat edinmek istiyorum.

BARIŞ : Aycan emin misin?

AYCAN : Evet! Bu bizim kızımız olmalı bence...

Diğer bölüm birkaç saat içinde gelecek

AŞK REÇETESIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin