Jungkook kız gelene kadar yepyeni birbirinden güzel çiçekler ekti. Büyümüş çiçeklerini güzelce suladı. Dallarını budadı. Kızın elleri acımasın kesilmesin diye eldiven ve makas koydu. Kız her zamanki gibi günün erken saatlerinde gelip, oğlanın onun için hazırladığı çiçekleri ağlayarak aldı. Jungkook kızın bu üzüntüsüne son vermek istiyordu. Bu yüzden kıza kısa bir not bıraktı.
"Çiçeklerimi aldığını ilk günden beri biliyorum,Ay çiçeği. Üzülme ve istediğin çiçeklerden dilediğin kadar al."
Kız oğlanın notunu okuyunca içi azda olsa rahatlamıştı. Hırsızlık yapmıyordu. Artık çiçeklerin sahibinin bundan haberi vardı.
Zaman bu şekilde akıp geçti. Oğlan onun için benzersiz güzellikte çiçekler ekti.
Kız her gün Saat'inde geldi. Her gün oğlanın özenerek büyüttüğü çiçeklerden koparttı. Ama asla o çiçeklerin gerçek sahibini öğrenemedi.
Birgün kız gelmesi gereken saatinden daha geç geldi. Kızın yüzü gün geçtikçe soluyordu. Bedeni zayıflıyordu. Jungkook onu o şekilde gördüğünde kendini zor durumda hissetti. Onun için bir şey yapamıyordu.
Parasının yetmediğini kızın çiçekleri satamadığını düşündü. Bu küçücük kıtlık çeken köyde kim çiçeğe para verirdiki?
Jungkook içten içe bir çözüm üretmeye çalıştı. Daha büyük bir şey yaparsa kız daha fazla kazana bilecekti.Günlerce düşündü jungkook. Kız için ne yapabileceğini düşündü.
En sonunda ne yapacağını buldu.
Dünyanın en pahalı çiçeklerinden biri olan SMERALDO çiçeğini büyütecekti.
Bu zor ve meşakkatli çiçek, zor şartlarda büyüyen ve büyük bir iş isteyen bir çiçekti. Jungkook bu çiçeği Ay Çiçeği için ekecekti, onun için büyütecekti.