Hadrick Mansion • JJK

9

İyi okumalar canlarım <3

Etraf karanlıktı tek ışık kaynağı telefonların flashlarıydı şarjları az kalmıştı yavaş yavaş soğuk ve karanlık merdivenlerden inerken Minso titremeye başlamıştı sanki birşey onu ele geçirmiş gibi hissediyordu, diğerleri endişelenmesin diye onlara birşey çaktırmadı.

Uzun bir koridoru da geçtikten sonra önlerine flash ışığı kadarıyla gördükleri kahverengi bir kapı çıkmıştı.

"Burası neresi böyle?"

Brenda söylenirken minso değişik bir sesle cevap vermişti, sesi ve söyledikleri herkesi şaşırtmıştı.

"Kütüphane."

Dedi kısık bir sesle.

"Minso sen cidden iyimisin canım?"

Yoongi elini karısının omzuna koydu ama minso cevap vermiyordu. Neyi vardı onun böyle.

Jungkook daha fazla dayanamadı ve kapıyı açtı, açtığı anda gördüğü beden ve bulundukları yer ile uzun bir kal gelmişti hepsine, kütüphane'nin ortasında sandalyeye bağlı olan taehyunga korkuyla bakıyorlardı.

"TEAHYUNG!"

Jimin taehyungun yanına koşarken sanki bir güç onu hızlıca itmiş gibi hızla yere düşmüştü, Brenda hemen onu yerden kaldırdı.

Grace şaşırmış ve taehyung'un yanına kendisi ilerlemişti tam ona dokunacaktı ki elindeki büyük acıyla geri çekildi.

"Ahh bu ne böyle!?"

Sanırım taehyung'un etrafında bir çeşit görünmez kalkan gibi birşey var diye düşündü Grace. Jungkook hemen grace'in ellerini tutarak ona endişeli gözlerle baktı.

"İyi misin?"

Grace ona hafif çatık kaşlarla bakarken ellerini onun ellerinden kurtardı, ve hiç birşey demeden geri önüne döndüğünde minso taehyunga yaklaşmış ve ona dokunmuştu.

Grace işte o anda bir terslik olduğunu fark etmişti.

Minso ellerini taehyung'un çenesinde koyarak eğik olan başını kaldırdı tam o anda kapalı olan gözler müthiş bir hızla açılmıştı, taehyungun bakışları ilk brendayı bulunca çırpınmaya başladı. Minso hemen eliyle ağzını kapattı.

"Şştt biraz sakin ol Kim Taehyung."

Taehyung minso'ya onu çözemesi için yalvarıyor gibi bakıyordu ama minso onu çözmek yerine sadece önünde öylece duruyordu, taehyung çok korkmuştu bu gibi durumlara hiç alışık değildi, bazı belirli yerleri kanıyordu.

"Minso bir yanıma gelebilir misin?"

Cevap vermeden yavaş adımlarla grace'in yanına yürüdü ve tam önünde durdu, Grace biraz daha yaklaşarak tamda gözlerinin içine baktı, olduğundan daha koyu ve kızarmış gözleri vardı, biraz daha nefesini duyacak kadar yaklaştığında nefes alma-verme sesi beklerken o hiçbiri şey duyamamıştı, yavaşça eline dokunduğunda.