1.MeUn-0

Çabaların Meyvesi

Jericho Alan o sabah olması gerekenden daha erken kalktı. Güç yatağından kendini sökmeden önce titreyerek kendine gelen vücudunun iyice uyanmasını bekledi. "Yenilenme zamanım gelmiş de geçiyor" diye geçirdi içinden. Hala uykuda olan eşine ve onun kusursuz görünüşüne bakarken ne kadar harika bir iş çıkardığını düşünerek gururlandı ve aşağı kata inip dışarı çıkmak için hazırlandı.

Bugün önemli bir gündü. Bütün bilim camiası onu ve servet değerindeki projesini izliyor olacak şirketler peşinde koşacaktı. Şimdiye kadar imza attığı onlarca başarı içinde bu kesinlikle yeni bir çağ başlatacak olandı.

Evden çıkarken komşularını görüp onlara selam verdi. Aracına binip gidecekleri yeri söyledikten sonra arkasına yaslanıp elinde tabletiyle asistanından gelen e-postaları kontrol etmeye başladı.

Her şey mükemmeldi. Bugün mükemmel olacaktı. Olmalıydı.

Vardıklarında arabasından inip onu karşılayan asistanına baktı. Bir şey söylemesine gerek yoktu.

- Bugünün programı efendim, dedi kız.

- Teşekkür ederim Suil. Neredeler?

- Konferans salonunda herkes sizi bekliyor efendim.

- Öyleyse önden buyur.

Salondaki kalabalık, içine bir heyecan kırıntısı düşürmüştü Jericho' nun. Çok uzatmadan söze başlayıp hemen projesini tüm dünyanın görmesini istiyordu.

- Sevgili davetliler hepiniz hoş geldiniz, diye başladı sözlerine. Bugün burada yeni bir çağ başlatmak için buluştuk. Bugün burada şahit olacağınız şey halkımızın ve gezegenimizin gelişimini gerçek manada değiştirecek bir buluş. Hatta eğer doğru kullanırsak bizi bunların bile ötesine geçirebileceğinden adım kadar eminim. Ve evet adımı daha önce de medya ve dergilerden okumuşsunuzdur benim adım Ukrisdi Matal. Hayır tabi ki şaka yapıyorum.

Her neyse. Şimdi biraz ciddileşelim. Geçtiğimiz yıllarda çevre ve öte gezegenlerde aradığımız hayat belirlileri elbette ki sonuçsuz kalmıştı. Ancak pes etmedik. Yıllarca herhangi bir yerden destek olmaksızın kişisel servetimle devam ettirdiğim araştırmalar sonucunda nihayet Urs0023 gezegeninde organik bir yaşamın ayak izlerine rastladık.

O gezegenden bulduğumuz ilk organik yaşam başlangıcının izleri olan savunmasız bakterileri en donanımlı laboratuvarlarımızda inceledik ve onu "geliştirdik" evet yanlış duymadınız. Biz laboratuvar ortamında yaşayan, organik canlılar ürettik ve bununla kalmayıp onu "evrilttik".

Bakın bu bize kendi hayatımız değilse de diğer hayatlar hakkında ne kadar bilgi verdi size şu an anlatamam çünkü bugünün kahramanı bu bilgilerin bizzat kaynağı. Ancak şunu söyleyebilirim; sadece araştırmamızın ve laboratuvar ortamında geliştirdiğimiz "ürünlerin" gelişimleri hakkında bile yüzlerce makale yazıldı ve hala yazılmaya devam ediliyor.

Türümüzün bu araştırma ve geliştireme sayesinde ilerde evirileceği şeyi hayal edin. Hepimiz baştan sona modifikasyon yapılmış ve yepyeni vücutlarda yaşayabiliriz. Lügatlarımıza yepyeni kavramlar ekleyebilir ve çıkarabiliriz. Pek çok alışkanlığımızı sonsuza dek terk edebilir ve yenisini edinebiliriz. Şimdiye kadar hissetmediğimiz şeyler hissedebiliriz.

Geleceğin daha doğrusu "Yepyeni Bir Çağın" başlangıcına ne kadar yakın olduğumuzu görebiliyor musunuz?"

Salonda önce derin bir sessizlik ardındansa heyecanla çırpılan ellerin sesi duyuldu. Konuşması amacına uygun bir şekilde herkesi heyecanlandırmıştı. Herkes bu yeni ve daha önce eşi benzeri görülmemiş projenin ne olduğunu merak ediyor ve bir an önce görmek istiyordu.

Jericho konuşmasıyla gurur duyarak salona baktı ve herkesi on dakikaya başlayacak olan sunum için laboratuvarda ayrılmış özel bölüme davet etti. Ardından sahneden ayrılınca Suil'e, her şeyin yolunda olduğundan emin olmasını istediğini söyledi ve o da misafirlerle beraber laboratuvara yöneldi.

On dakika sonra yarım metre çapında bir kürenin önünde duran Jericho çok konuşmasına gerek olmadığını bilmesine rağmen ne yapılmakta olduğunu anlatmaktan kendini alamadı:

- Evet, diye başladı söze. Gördüğünüz gibi bu yaşam formu bizim bildiğimiz yaşam formlarından son derece farklı. İlk gözlemlerimize göre vücudunu saran bir tür kılıfa sahip ve bu kılıf onun rahme konulduğu birkaç aydan sonra onunla büyüyüp, gelişmeye başladı. Buradan varacağımız sonuç bile bizden ne kadar farklı olduklarını kanıtlar nitelikte.

Onu incelerken en hayret ettiğimiz şey ise bizimkinden çok daha farklı bir tür hücre yapısına sahip olması. Hakkında en ufak şey bilmediğimiz hücre yapısını inceleyip, sırlarını çözdükçe neler öğreneceğimizi henüz bilmiyoruz. Ne olduğunu ilerde onu keşfettikçe hep birlikte öğreneceğiz zaten, ama şimdi tarihte ilk defa organik bir canlının suni bir ortamda doğuşuna tanıklık edeceğiz, deyip Suil ve diğer ekip arkadaşlarına döndü: Kendimizi şanslı saymalıyız arkadaşlar burada tarih yazıyoruz!"

Son kontroller de yapıldı ve "rahim ağzının" açılma işlemine başlandı. Cam kürenin altına konulmuş olan süzgeç görevi görecek ve küçük bedeni yere düşmeden yumuşakça tutacak olan beşik orda duruyordu. İlk etapta canlıya tam bir dakika kimsenin dokunmamasına karar verilmişti. Canlının doğduğu ilk andan itibaren bir avcı olması ya da ölü doğması ya da milyonlarca farklı sebebe önlem olarak bu yapılacaktı. Tatbiki o beşik de o yüzden oradaydı. Jericho ona öyle demiyordu çünkü hem bu görev için icat edilmişti ve bu icadın ismini Suil vermişti hem de o aslında canlının kollarına düşmesini istiyordu bu yüzden o beşik denen şeyden hiç hazzetmiyordu.

- Onu dışarı çıkarıyoruz!

Kürenin alt kısmındaki "rahim ağzı" açıldı ve önce içerdeki sıvı tamamen boşaldı sonra da küçük canlı pek de yumuşak olmayan bir şekilde düştü. Neyse ki beşik bu düşünülerek son derece yumuşak bir malzemeden yapılmıştı.

- İlk etapta görünen oldukça küçük uzuvlara sahip bir canlı, dedi. Küçük eller, küçük parmaklar, şu küçük ayaklara da bakın. Pembemsi ve yumuşak görünen bir cilde sahip. Kafasının üstünde ne olduğunu bilmediğimiz teller var ve gözlemlerime göre bunlar kafasından çıkıyor. Yeni arkadaşımız hareket etmek için pek de acele etmiyormuş gibi görünüyor ama ona biraz daha müsaade edelim değil mi.

Vücudunun ortasında karnının altında bir çıkıntı olduğunu fark ediyorum, iki parçadan oluşuyor gibi görünüyor. Üstte küçük yumuşak bir et parçası ve altta içinde organlar barındıran bir tür kese. Daha önce böyle bir şey görmüşler mi diye ekibime soruyorum. Evet aynı fikirdeyiz; hiçbir fikrimiz yok. Bu canlıyla ilgili onlarca gizemden biri sadece bu.

Daha dikkatli incelenince suratında, kafasının yanında ve demin bahsettiğim çıkıntının ucunda delikler fark ediyorum. Bunlar da yine bu canlı hakkında çok önemli gizemler ve bunları çözmek için sabırsızlanıyorum..."

Ancak bir sorun vardı. Bu şeyin bu kadar sessiz olması mı gerekiyordu? Yeni doğmuş canlılar diğer gezegenlerde bu kadar sessiz miydi? Bu gerçekten çok ilginçti. Daha önce hiç böyle bir şey görmemişti. Dur biraz. Yoksa. Yoksa o. Olabilir mi. Kıpırdamıyordu da. Ya da kıpırdayamıyor muydu? Ona yardım etmeli miydi? Kıpırdamıyordu. Ne olduğunu bilmiyordu. Ona yardım etmeliydi. Bütün evrendeki en önemli projeyi küçük bir hata yüzünden kaybedemezdi. Ne olacaktı. Ya numara yapıyorsa ve uzandığı an onu öldürürse. Bu mümkün müydü ki? Hayır olamazdı. O hareket etmiyordu kahretsin! Düşündü. Ne yapmalıydı? Ne? Ne?

Sonunda cesaretini topladı ve canlıya uzandı. Onu bir ayağından tutup kaldırdı ve saldırma ihtimalini en aza indirmek için ondan önce davranıp bir fiske vurdu.

O an canlının ağzından da biraz sıvı boşaldı ve ardından tuhaf ve rahatsız edici sesler çıkarmaya başladı. Sesler çok yüksekti ve yüzüne bakılacak olursa mutluluk belirtisi değillerdi.

Jericho derin bir iç geçirdi.

Sesin rahatsız ediciliği önemli değildi şu an. Ölmemişti. Yaşıyordu. Gezegenin ve onun hayatının en önemli olayı, hala hayattaydı.