Yeni bölümle karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz.
Fikirleriniz benim için çok önemli ❤️.
•••
"Madem bu kadar çok istiyorsun o zaman benimle bir gece geçir" Duyduğum sözle hızla başımı yerden kaldırıp gözlerine baktım. Yüzümdeki şaşkınlık büyürken ne duyduğumu algılamakta zorluk çekiyordum. "Sadece tek bir gece ve istediğin kadar para senin olacak" dedi bir kez daha alaycı bir gülümsemeyle. Gözlerimden akan yaşlar yanağımı ıslatırken olduğum yere çivilenmiş öfke ve hayret dolu bakışlarla karşımdaki yabancıya bakıyordum...
Belki daha önce defalarca kez bir çalışan olarak aşağılanmıştım ama ilk defa gururum bu denli parçalanıyordu. Bir insanın gururuyla oynamak bu kadar sıradan bir şey olmamalıydı. Bu o kadar kolay bir şey olmamalıydı. Peki ya önümde duran bu yabancı nasıl bu kadar kolaylıkla söylemişti? Birinin patronu olmak onu böyle aşağılamak için bir sebep değildi.
Gözlerimden durmaksızın akan yaşlar önümde birleştirdiğim ellerime düşüyordu. Ellerime değen her damla yaşta bir az daha duyuyordum gururum kırılma sesini. Oysa ben bu değildim. Ben böyle bir insan karşısında susacak ve kendimi ezdirecek biri değildim. Hiç bir zaman olmadım, şimdi de olmayacaktım.
"İsteyeceğin parayı mı düşünüyorsun küçük hanım?" dedi yabancının duymaya tahammül edemediğim sesi. Bakışlarımı yerden çekip gözlerine diktim. Yüzündeki alaycı gülümsemeden hiç bir şey kaybetmemiş aksine o alaycı ifade mavinin en güzel tonunda olan gözlerine de yansımıştı. Ellerimle yanağımdan süzülen yaşları sildim. "Bu kadar çok düşündüğüne göre büyük bir meblağ isteyeceksin belli ki" dedi. Şaşkınlık bir kez daha bütün bedenimi ele geçirirken karşısında ağlamamı fark etmemesi garipti. Ya fark etmiyor ya da görmezden geliyordu. "Gerçi senin gibi kadınlar çok para etmiyor. O yüzden aklındaki sıfırları biraz azalt istersen" dedi bana göz kırparak. Bir insan ne kadar küçüle bilirse o kadar küçülüyordu gözümde ve bunu bakışlarımla yeterince belli ediyordum.
Bu adamın karşısında bir tek yaş bile akıtmayacaktım artık. Gözlerimi gözlerinden çekmeden tam karşısında duran sandalyeyi çekip oturdum. Ne yaptığımı anlamamış olacak ki yüzündeki şaşkınlığı saklayamamıştı. Kaşları çatılırken konuşmak için ağzını açtı. Fakat bu kez ben aynı onun gibi sağ elimi havaya kaldırıp susması için haraket yaptığımda yüzündeki şaşkınlık daha da büyüdü. Deminden beri bana baktığı alaycı bakışların aynısını şimdi ben gözlerime yerleştirmiştim. Dirseklerimi masanın üzerine koydum. Sağ elimin işaret parmağı ile bana yaklaşması için işaret ettiğimde şaşkınlığı gitmiş yine küçümseyici bakışları yüzünde belirmişti. Bana doğru yaklaştığında burnuma dolan deniz kokusuyla bir saniyelik gözlerimi kapatsam da kendimi kaybetmeden toparlanmıştım. Yakından daha güzel görünen gözlerine baktığımda bu kadar güzel gözlerin böyle iğrenç bir adama ait olmasının kesinlikle haksızlık olduğunu düşünmüştüm Yüzündeki pis sırıtmadan aklından geçeni ve hakkımda ne düşündüğünü tahmin etmek zor değildi. O kadar basit duruyordu ki kendini dışarıdan izlese gülerdi.
"Çok merak ediyorum" dedim kasvetli sessizliği bozarak. Kaşları çatılmış bakışlarıyla neyi der gibi bakmıştı. Yüzümdeki alaycı gülümseme büyürken başımı yazık der gibi iki yana sallamıştım. "Benim gibi kadınları çok iyi tanıyorsun ya hani onu çok merak ettim. Ailendeki kadınlardan gördüğün için mi yoksa etrafında gezdirdiğin kadınlardan mı bu kadar iyi biliyorsun?" Cümlemi bitirir bitirmez gözlerinden taşan öfkeyi gördüm. Sanki göz bebekleri yerinden çıkacakmış gibi büyürken yumruk yaptığı elini sertçe masaya geçirdi. Korkudan oturduğum yerden kalkarken o da benimle aynı anda ayağa kalkmış oturduğu sandalyeyi yere fırlatmıştı. Korkudan ellerimle gözümü kapatmaya çalışsam da koluma yapışmasıyla buna engel olmuştu. "Ne dedin sen?" dedi kolumu bütün gücüyle sıkarken. Öfkeden ateş saçan gözleri gözlerimi delip geçiyordu. Korkudan tir-tir titresem de gözlerimi gözlerinden çekmiyordum. Ne kadar korksam da söylediklerimi sonuna kadar savunacaktım. Çünki haklıydım ve haklı olduğum zaman sonucu ne olursa olsun geri adım atmazdım. "Sana bir soru sordum. Ne dedin az önce?" diye bağırdı bütün gücüyle. Haddinden fazla yüksek çıkan sesiyle gözlerimi kapattım. İki eliyle omzumdan tutup beni sarsmaya başladı. Diğer yandan sana bir soru sordum diye bağırmaya devam ediyordu. Ani bir refleksle gözlerimi açıp iki elimle göğsünden ittirdim. Bunu beklemediği için bir kaç adım geri çekilmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASEL
Teen Fiction"Hayatım boyunca kaybettiğim her şeyi sende buldum ben" "Beni neden bulamadın?" "Hiç aramadım ki" Nefesim kesilmişti... BU KİTAPTA YAŞANAN OLAYLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR! Yayımlanma tarihi: 15 mart 2022