Giz: on dört

988 160 96
                                    

Braita Stereo, Ayayay

Braita Stereo, Ayayay

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

꧁꧂

Baş şeytan, mütevazilikten ölen depoma adım attığı gibi gözleri etrafta dolaştı. Kendimi kanepeye bıraktım. Banyonun yerini tarif etmem gerekmiyordu, her şey iç içe ve ortadaydı zaten.

"Dağınıksın."

"Minimalistim."

"O ne bilmiyorum ama eminim ortalığa saçılmış kıyafetleri içermiyordur."

"Onlar katlı. Açık dolap misali."

"Dağınık duruyor."

"Portal orada." diyerek elimi kaldırdım.

Gözlerini kıstı. "Gerek yok."

Omuzlarımı kaldırıp indirdim. "İyi."

"Çok fazla koku var. Her yeri buraya taşımışsın gibi."

"Koklama."

Başını sağ omzuna eğdi. "Misafirperverlik dersi veriyor musun? Eminim senden almak isteyenler olacaktır."

İç çektim. "Banyo orada. Su ayarı kolay. Dolaplarda temiz havlular var. İstiyorsan kıyafetlerini çamaşır makinasına atabilirsin ya da sana kıyafet getiririm. Daha iyi mi?"

"Daha iyi." dedikten sonra mırıldandı: "Makinaymış."

Banyoya ilerlerken tişörtünü çıkardı. Karnı kan içindeydi. Bir de kas içindeydi. Sırtını sadece anlık olarak görebildim. Her ne kadar kapıyı çekmeye tenezzül etmese de duş iç kısımda olduğu için görünür değildi. Sırtında uzun bir iz vardı ve yanlış görmediysem sanki yeniymiş gibi kızarıktı. Oysa bu iz asırlar öncesinden kalmış olmalıydı.

Kaşlarımı çatarak küçük televizyonu açtığımda su sesi gelmeye başladı. Duraksadım. "Hey, kıyafet isteyip istemediğini söylemedin. Yıkama sesi de gelmiyor."

"Çıplak olmaya alışkınım."

"Ben çıplak olmana alışkın değilim."

"Alışırsın, ne diyeyim." Biraz duraksadı. Tiksintiyle karışık bir sesle devam etti: "Bunlar ne şirin kokular böyle. Kusacağım."

"Sabun da var orada."

"Bulamıyorum. Gel ve bana ver."

"Bunun yalan olduğunu anlamak için ağzımda bir şey hissetmeme bile gerek yok." diyerek gözlerimi devirdim.

"Hımmm." dedi uzunca.

"Pislik."

"Neden pislik oldum yine hiç anlamadım. Hoşuna gidiyor galiba hakaret etmek."

ARMANDO BEHEMOTHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin