BERÇEM HANOĞLU
Mardin genç kızların hem umudu olup hem de ölüm yeri olabilirdi.
Gördüklerim karşısında kör olmayın ne çok isterdim. Bir süre öyle kaldıktan sonra abimin beni çekmeseyle yavaş yavaş ilerledik. O sırada gözüm düğünde gördüğüm adama kaydı bana bakıyordu. Ama düğünde baktığı gibi derin değil acı çekiyor gibi bakıyordu. Ona baktığımı farkettiğinde gözünü kaçırdı benden bende önüme döndüm. Merdivenin son basamağına geldiğimizde düğünde gördüğüm adamın yanındaki adam bize doğru adımladı. Yine yarım bırakılmıştım. İstediğim hoşlandığım adamla değil onun abisi ile evlenecektim. O ev zaten benim oljm yerimdi şimdi mezarım oldu. Abim,
-" Kardeşim sana emanet onun canını yakarsan seninde canın yanar unutma. " dedi abim. O adam ise
-"sen kardeşinin canını kendi aşkın için yaktın baran ağa ama kardeşini senin kardeşin olduğu için değil karım olduğu için koruycam."dedi.
Düğünde gördüğüm adama baktığımda başının yerde olduğunu gördüm. O adamın yani kocamın kolunu uzattığını görünce hemen abimin kolundan çıkıp onun koluna girdim. Kocama baktım ve bana gülümsediğinde ina karşılık vererek bende gülümsedim. Sonra yavaş adımlarla kapıya doğru ilerledik. Kapının orda duran babama baktım son kez. Babam gözleri dolmuş bir şekilde bana baktı sonra kafasını eğdi. Ah baba benim kahramanımdın sen şimdi beni kurtarmak yerine kabullenip elinle itiyorsun o uçurumdan beni. Babamdan gözlerimi çekip önüme döndüm. Kapıdan çıktığımızda Arabaya doğru ilerledik o sırada kocam olacak kişi Düğünde gördüğüm adama seslendi.
-" Devran kapıyı açsana "dedi. Adının Devran olduğunu öğrendiğim adam kapıyı açtı. Bende arabaya geçtim kocam olan adamın yardımıyla. Devran arabayı çalıştırdığında bende utanarak kocama ismini sordum. Oda
-" Benim adım Behran, Berçem" dedi. Bende kafamı sallayıp o sırada önüme dönüp karşıya bakıcakken dikiz aynasından Devranın bana baktığını gördüm. Çok oyalanmadan gözlerimi ondan çekip camdan dışarı baktım. Bir süre sonra araba durduğunda Behranın yardımıyla arabadan indim ve Behranın koluna girdim. Konaktan içeri girdiğimizde davul sesleri eşliğinde nikah masasına doğru ilerledik. Behranın sandalyeyi çekmesiyle sandalyeye oturdum. O da oturduğunda nikah memuru nikahı kıymaya başladı. Nikah kıyılırken bana sorulduğunda cevabı verecekken gözüm karşıya kaydı. Orda Devranın sandalyeden destek alarak ayakta durduğunu gördüm. Gözlerine baktığımda bana acı çekerek baktığını gördüm.hemen gözlerimi ondan çekerek "evet" dedim. Aynı soru behrana sorulduktan sonra oda evet deyince imzaları attık ve nikahı kıydık. Daha sonra imam nikahını kıymak için konaktaki odalardan birine girerek imam nikahımızı da kıydıktan sonra Behice hanımın yardımıyla odaya çıktım. Odaya girdiğimizde Behice hanımla birlikte yatağa oturdum. Behice hanım konuşmaya başladı;
-"nasıl başlıycağımı bilmiyorum kızım behranla birbirinize alışmanız elbette zaman alıcak. Ama behran sana kötü davranmaz. inan bana, bu gece olmak zorunda kızım." Dedi.bende ona
-"biliyorum Behice hanım." Dedim.sonra bu gece ne yapacağımı anlatıp odadan çıktı. Behice hanım çıktıktan bir süre sonra odaya behran geldi. Behran geldiğinde zaten olan titremek daha da şiddetlendi. Behran yavaş adımlarla bana doğru geldiğinde bedenimin buz kestiğini hissettim. Kafamı kaldırıp ona bakmaya cesaretim yoktu. Behran elini çeneme getirerek çenemden tutup hafif bir şekilde kafamı kaldırdı. Behran
-"Bu evliliğin gerçek bir evlilik olucağını biliyorsun değil mi?" Diye sordu kendinden emin sesiyle ben ise kekeleyerek "e-evet" diyebildim. Sonra bana "kalk" dedi. Dizlerim titreyerek ayağa kalktım o ise duvağımı kaldırıp.
_" sen artık berçem Hanoğlu değil, berçem seyhanlı'sın ve benim karımsın. hareketlerini ona göre yapıcağına inanmak istiyorum berçem."dedi. Söylediği sözlere her ne kadar sinirlensem de tartışmak istemediğim için kafamı salladım. Daha sonra alnımdan öpüp abdestini almaya gitti.'YAZARIN ANLATIMIYLA'
Behran gittikten sonra berçem dizlerinin daha fazla kendisini taşıyamayacağını hissedip yatağa oturdu. Bu gece berçem ne annesinin kınalı kuzusuydu nede babasının nazlı kızıydı. Bu gece berçemin yanında yatağında elini tutan, ona dokunan adam berçemin buz gibi soğuk mezarın içine attı. Annesi, babası berçemi ona elleriyle emanet etmişti. Bu gece Mardin sanki daha bir sesizleşmişti. Bu gece berçem çığlıklar attı herkes berçemin bu çığlıkları zevk alarak attığını sanıyordu oysa berçem bu çığlıkları acıyla atıyordu ama fiziksel acı değil berçemin kalbi acıyordu. Ne Mardin berçemin çığlıklarını unuturdu, nede berçem çığlıklarına rağmen kimsenin ona bir yardım eli uzatmamasını unuturdu...
BÖLÜM SONU

ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEVRAN AĞA
Teen FictionMardinin aşiret ağalarından biri olan Devran ağa yakışıklılığı,gücü ve duruşu ile Mardin'e nam salmıştı.gönlü taş olarak bilinen adamın gönlüne ürkek bir kuş gibi düşmüştü berçem.gücü koskoca Mardini yok edecek kadar büyük adamın gücüde öfkeside bir...