DEVRAN AĞA

2.Bölüm

Devran ağa alarmın sesiyle uyandı. Hızlı bir duşa girdikten sonra beyaz gömlek ve siyah kumaş pantolonu giydi ve ceketini eline alıp merdivenlerden indi. Annesine "Rojbaş "diyip selamladıktan sonra kahvaltı yapmayacağını söyleyip arabasına doğru ilerledi.

Devran Seyhanlı

Arabaya bindim ve emniyet kemerini takarken telefonum çaldı. Arayan kişiyi baktıktan sonra bugün evlenecek olan arkadaşım yekta olduğunu gördüm. Telefonu açıp hoparlöre aldım.
-"naber hayırsız"
-" iyidir damat sen nasılsın "
-" heyecanlı. Yanıma gelmeyi düşünüyor musunuz ağam?"
-"yoo hiç öyle bir niyetim yok ama sadıç olduğum için mecbur bırakıldım."
-" İnşallah kardeşim seni de görürüz de ben de bir şeylere mecbur bırakılırım. "
-" kes lan kapat." diyip telefonu kapattım.
Yaklaşık yarım saat sonra şirkete geldim. Akşama düğün olduğu için şirkete erken gelmiştim. İşleri halledip hemen yektanin yanına gidecektim.
 
***

İşlerim bittikten sonra hazırlanmak için eve gittim. Hemen takım elbisemi giyip saçlarıma şekil verdikten sonra odadan çıktım. Merdivenlerden inerken bizimkilerin hazır olduğunu gördüm. Hemen arabalara bindik babamlar düğün meydanına bense yektanın yanına geçtim. Sonra yekta hazırlanınca kızı almak için kızın konağına geçtik. Kızı davul zurnayla birlikte aldıktan sonra düğün meydanına geçtik. Babamlarla birlikte masaları tek tek dolaştık. En son Hanogulları ile selamlaşmak için onların masasına geçtik. Masanın önüne geldiğimizde önce Rezan ağayla sonra da Bayanların selamlaştık. O sıra da gözüm Baran'ın yanındaki ürkek kıza kaydı. Kızın gözlerine baktığımda ela harelerinde kayboldum sanki. Öyle ürkek bakıyordu ki sanki onu bir anda kolundan çekip bağrıma basmak istedim. Koluma kuzenim Adar'ın dokunmasıyla irkildim. Masadan ayrılmamız gerektiğini anladım. Babam biraz ilerideki masaya geçmek istediğini söyleyince oranın uzak olduğunu söyleyip ürkek ceylanımın karşı masasına oturdum. Burdan onu daha rahat izleyebiliyordum. Ona bakarken bir anda kafasını kaldırıp bana baktı. Ona baktığımı anladığında bir anlık afallasada sonra utanarak başını öne eğdi. Bütün gece onu izledim  ama o hep benden bakışlarını kaçırdı. Ardından eve döndükten sonra çok yorgun olduğum için üstümü değiştirip kendimi yatağa attım. Gözlerimi kapattım ve aklıma onun o ela hareleri geldi. Daha fazla oyalanmadan uyudum.

***
Alarmın tiz sesiyle gözlerimi açtım. Alarmı kapatıp saate baktığımda saatin 6 olduğunu gördüm. Kalktım sıcak bir düş aldım. Dolabımda ütülü gömleğimi ve siyah kumaş pantolonumu  giydim. Aşağı indim ama kahvaltı daha hazır değildi. Meryem abladan bir kahve isteyip çalışma odama çıkıp bugün yapılacak ihalenin üzerinden geçtim. Ardından aşağı indiğimde kahvaltıyı yaptık ve babamla şirkete geçmek için evden ayrıldık. Ben bir esnafın yanına uğrayacağım için babam önden şirkete geçti.Arabada giderken aklıma iki gün önceki ela gözlü kız geldi ve yine gülümsedim. Bu kız bana ne yapmıştı bilmiyorum ama bu kızı istiyordum. Yarın ya da sonraki gün kızla konuşmak için an bekliyordum.  Araba şirkete geldiğinde Hanoğullarınin da arabasının burda olmasıyla onlarında burda olduğunu  anladım. Bende hızlı bir şekilde toplantı odasına çıktım. İçeri girdiğimde afalladım. Berat ağa babama silah çekmişti. Adarda Berat araya çekmişti. Tam adım atacağım sırada Adar, Berat ağayı vurdu. Bu sırada Berzan ağa ani bir hareketle belinden silahı çıkarıp Adarı vurdu o sırada asistanım Mert içeri girdi.
-" Devran Bey polisler geliyormuş " demesiyle herkes aceleyle kalktı. Ben babamın yardımıyla Adarı arabaya kadar taşıdık. Sonra hastaneye götürdük. Yarım saat sonra Adarı odaya aldılar. Sonra telefonum çaldı. Telefona bakıp arayanın Hanoğullarının yanında olan adamımız cihangir olduğunu görünce dışarı çıktım ve telefonu açtım. Berat ağanın yaşadığını söyledi bende bunu gidip babama söyledim. Babamda hemen aşiret agalarıni topladı. Aşiretten çıkan karar " iki taraftan kan çıktığı için olay kan davasına dönüşsmeyecek " olmasıydı ...

BÖLÜM SONU....