lost in the fire • zm [daddy kink]

love is killing us, or-

Gözlerimi açtığımda sıcaklık ve kemiklerim ve vücudumdaki her bir kası sızlatan ağrı beni aynı anda vurdu. Seksin iyi olacağını biliyordum ama bu kadar iyi olacağını düşünmemiştim. Ve Vince bazı konularda gerçekten babasının oğluydu.

Bunu düşününce midem bulandı.

Yatakta oturur pozisyona gelirken Bay Malik'in gitmiş olduğunu gördüm. Dün gece defalarca adını inledikten sonra ona tekrar Bay Malik demek de garipti. Nefesimi bile tutarak aşağı katı dinledim ama hiçbir ses yoktu. Yavaş yavaş gelen farkındalık ile kendimi kötü hissetmeye de başladım. Ayılıyordum ve ayrıldıkça Vince'e olan öfkem için onu kullanmışım gibi hissediyordum. Şu an ondan nefret ediyor olsam da erkek arkadaşımın babasıyla yatmıştım. Gurursuzcaydı.

Yataktan kalktığımda tam karşımdaki aynadan kendime baktım. Vücudumun her yerinde hafif moraltılar ve kızarıklar vardı ve bu bir şekilde seksi hissettirdi. Parmağımı göğsümün arasından kasıklarıma doğru kaydırırken dün akşam aynı yolu dudaklarının ve dilinin izlediği anı düşündüm. Kendimden utanan bir parçam vardı, şu an ağır da basıyordu, ama ufak bir parçam bu anın zaten geleceğini biliyordu. İlk karşılaştığımız an bakışlarında görmüştüm.

Kapının kapandığını duyduğumda üzerimi giyinmiş yatakta oturuyordum. Mutfaktan gelen sesler ve kokular artarken telefon ekranıma bakmaya devam ettim. Vince'den bir sesli mesajınız var. Zayn arayıp oğluna itiraf mı etmişti? Buraya girdiğimi ve hâlâ çıkmadığımı gören bir arkadaşı mı vardı? Midem bulanmaya başladı.

"Merhaba Pearl," Sesi uykusuz ve yorgun geliyordu. "Omar ile buradayken düşünecek biraz vaktim oldu. Hastane manzaram çok güzel ve senin geceleri, ışıkların süslemeler olarak kullanılmasını ne kadar sevdiğini hatırladım."

Gözlerim dolarken telefonu kenara bırakıp ellerimle yüzümü kapattım.

"Özür dilemek istiyorum Pearl. Özellikle son zamanlarda sana karşı ne kadar iğrenç birine dönüştüğümü fark ettim. Ve seni aldatmamalıydım. Sen beni bu kadar severken bunu yapmamalıydım. Babamı ve seni hayalkırıklığına uğrattım ve sen bu dünya da ondan sonra bana en fazla değer veren kişisin."

Suçlu hissetmemem gerektiğini biliyordum ama son cümlesi bana o kadar sert vurmuştu ki göz yaşlarım yüzümden hızlıca akmaya başladı. Zayn'in adım seslerinin merdivenleri çıktığını duyuyordum.

"Seninle tanışana kadar kadınlara nasıl bakmam gerektiğinden emin değildim. Annemi hiç tanımadım. Onun hakkında bildiğim tek şey babamın onu hâlâ ne kadar sevdiği. Bir ölüyü sevemezsin Pearl. Hele tanımadığın bir ölüyü hiç. Tammy ve arasındaki ilişkiyi gördün. Seks üzerine. Son on yılda hayatında Tammy gibi birçok kadın oldu. Bir ara sevgilisi vardı ama işler iyi gitmedi. Dediğim gibi o tek ailem ve bana aşk konusunda bir şey öğretmedi."

Kapının açıldığını duydum ama yüzümü açacak cesaretim yoktu. Telefonu kapatacak kadar cesaretim de yoktu.

"Seni ilk gördüğümde düşündüğüm şey fotoğraflarda gördüğüm genç kadına ne kadar benzediğindi. Seni tanıdıkça babamın annemden bahsediş şekli aklıma gelmeye başladı. 'Çok nazik ve göreceğin en içten kişiydi.' derdi. Bunu söylerken yüzünde sadece annemden bahsederken olan bir gülümsemesi olurdu. Ve düşündüm ki— düşündüm ki sen benim ölümsüz aşkım olabilirsin. Ve Pearl öyle olmanı isterim. Özür dilerim. Seni seviyorum ve lütfen geldiğimde benimle konuş."

Mesaj bittiğinde odadaki tek ses iç çekişlerimdi. Vince beni mahvediyordu. Sert ellerinin nazikçe bileklerimi kavradığı ana kadar Zayn Malik'in Vince'in dediklerinden sonra beni bu odada bırakıp gideceğini düşünmüştüm. Ona bakarken ağzım kurudu. Çünkü beni derinlerine çeken gözler, oğlunun gözleriydi.