tammy and its over

886 68 51
                                    

"Bu çok zor ama bence aramızdaki şeyi bitirmemiz gerek."

Tammy, istasyona gelip benimşe dramatik bir edada konuşmaya niyetlendiğinde hamile olduğunu söyleyecek sandığımdan midem kasılmıştı ve kusmak istemiştim.

"Yani bir bağımlı olarak söylemem gerekiyor ki seninle seks süper ama zaten bir süredir yapmıyoruz ve son seferde de kalbimi fena kırdın."

"En başından beri sınırlar vardı Tammy."

"En başından beri senin sınırların vardı Zayn," Öfkeli bir şekilde söylemeye çalışsa da sesindeki kırgınlığı gizleyememişti. Belki de Tammy bana sadece bedenen bağımlı değildi. "Ama her neyse, bitti işte. Yine de arkadaş kalabiliriz değil mi?"

"Evet, elbette!" dedim başımı sallayarak. Hafifçe tebessüm ederken ellerimi cebime koydum. "Zayn ve Tammy bebeğim."

"Zayn ve Tammy." Dedi gülümseyerek.

"Sana bir kahve ısmarlayayım. Yemek yemeyi teklif ederdim ama kiliseye gitmem gerek."

"Kilise mi?" dedi çantasını düzeltip benimle birlikte yürümeye başlarken. "Ama sen Müslüman değil misin?"

"Öyleyim— yani inanıyorum ama kilise yetimhanesinde büyüdüm ve oradan eski bir dostum buraya rahip olarak atandı."

Tammy bana bakarken sırıttı.

"Genç ve yakışıklı bir rahip mi? Onu yoldan çıkarmama izin verecek misin?"

Ona bakarken güldüm ve telefonuma gelen resme baktım. Vince, Omar'ın rehabilitasyon süreci boyunca yanında kalmasını istediğinde Ali beni kırmamış ve izin vermişti. Oğlum her gün ilerleme kaydettiği videoları bana gönderiyor, yakında eve ve yarışlara döneceğini bilmemi istiyordu. Bu iyiydi ama bu konuda bencillik yapmaktan kendimi alamıyordum çünkü Pearl'ü bir haftadan daha uzun süredir görmemiştim. Ve Vince'in gelmesi yaklaştıkça Pearl'ü görme ihtimalim azalıyordu.

"Zayn, beni duydun mu?"

"Ne?" dedim ona dönerken.

"Vince iyi mi diye sordum."

"Ah, evet. Evet, iyi— Doktorlar genç olmasının ve spor yapıyor olmasının olumlu etkileri olduğunu söylediler."

Tammy gülümseyerek başını sallarken ellerini cebine soktu. Vince'i severdi, bunu biliyordum. Vince de onu severdi. Bir açıdan onu annesinin yerine koyuyordu ve en çok korktuğum şey buydu.

"Sonra görüşürüz o zaman." Tammy kilisenin önünde dururken saçlarını kulağının arkasına itti. "Ciddiyim Zayn, ne zaman ihtiyacın olursa. Seks dışında. Artık seks yok."

"Buraya gel," dedim onu kendime çekip sarılırken. "Geçen sefer sana o kadar sert çıktığım için özür dilerim Tam."

Geri çekildiğimizde bana baktı ve gülümseyerek yanağıma bir öpücük bıraktı.

"Her zaman kibar bir adam olamazsın. Kendine dikkat et."

"Sende."

Tammy köşeyi dönüp favori pastanesinin yolunu tutana kadar arkasından baktım ve sonra kiliseye girdim. Kiliseler hep ilgimi çekerdi, Hristiyan olmamama rağmen bana camilerden daha ruhani gelirdi. Camiye gitmeyi uzun zaman önce bırakmıştım, Vince gittiğimizde sıkılıyordu ve oradan oraya koşturuyordu. Namazlarımı aksatmamaya çalışmıştım ama bir noktada inancım sadece bir kalıba dönüşmüştü.

Harry üzerinde klasik rahip kıyafetleri, ellerini önünde birleştirmiş etrafa bakıyordu. Yıllar ona benden çok daha iyi davranmıştı. Hâlâ yirmilerinde görünmesine rağmen daha erkeksiydi.

lost in the fire • zm [daddy kink]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin