7.BÖLÜM

98 12 2
                                    

Arkadaşlar bu bölümü canım arkadaşım Sevim Nur Alıç' a armağan ediyorum. Sevim seni çok seviyorum. Bunu asla unutma:*:*
Ben Mert ' in yüzüne bön bön bakarkene oda bana sırıtıyordu.

-Ne sırıtıyorsun sen bakıyım? Allah allah yaa

-Yüzünün halini görmek istemezsin

Ne olmuştu yüzüme? Sivilce olamaz dimi allam nolur olasın nolur yarabbim nolur diye düşünürken bir yandanda dua ediyordum.

-Ne varki yüzümde?
Sırıtışı büyüdü.

-Şaşırınca çok komik oluyorsun.

Nefesimi rahatlmış bir biçimde dışarı üfledim. Bidakka benim düşünmem gereken bir taşınma mevzusu varken ben gelmiş bu uyuzla geyik yapıyordum. Titre ve kendine gel öykü.

-Şey sen daha yeni bende siz taşındınız diye biliyodum dedin ya .

-Evett dediim.dedi rahatça.

-E ozaman ben şimdi olayı tam olarak çözemedim.

Birden ciddileşti ve " ben çözdüm galiba " dedi. Ona ellerimi devam et dercesine salladım.

-Bak Öykü bence biz taşınıcağımız zaman ikimiz zorluk çıkarmayalım diye böyle bir yalan uydurmuşlar. Ama onlarlada konuşmadan emin olamayız demi?

Başımla onayladım.

-Sana birşey sorucam.dedim

-Sor.

-Sence biz küçüklük aşkı mıyız eminmiyiz bundan.

Yüzü birden değişti ne yani kızmışmıydı.

-Emin değilmisin . Dedi sesi bi garip çıkmıştı.
Seslice yutkundum eminmiydim. Evet bu soruyu kendime bile tam soramamıştım. O muydu ha omuydu? Bakışı oydu . Gülüşü oydu. En önemlisi gözleri oydu. Ama yıllar geçmişti. Çocuktu , çocuktum. Aşkmıydı ondan bile emin değilken... Bir süre sonra gözlerimiz buluştu . OYDU O GÖZLER BENİM SEVDİĞİM BAKMAYA DOYAMADIĞIM GÖZLERDİ. Tam cevap verecektim ki .

-Sadece şunu bil ben eminim .
Dedi ve evden hızlıca çıktı.

Arkasından kaç dakika baktım bilmiyorum. En sonunda kapıyı kapatıp odama girdim . Kendimi yatağıma attım. Telefonumu ve kulaklığımı alıp yorganın altına girdim bir süre şarkılarla bakıştım . Sonra model - değmesin ellerimizi açtım . Bir süre ağladım. Bana ' ben eminim ' demişti . Ben de emindim . Ama aklım başıma son anda gelmişti. Yarın okula gidince ona benimde emin olduğumu söyliycektim. Hem o yokken bile vardı fazlasıyla.

---

Şu anda tarih dersini dinlemek yerine başımı sıranın üstüne koymuş düşünüyordum. Okula gelmemişti. -kimden bahsettiğimi anlamışsınızdır-. Düşününcelerime öyle dalmışım ki hocanın bana seslenişini duymamıştım. Başımı kaldırıp " Efendim " dedim.

-Öykücüğüm hastamısın.
Başımı sallamakla yetindim.

-İstersen bir hava al dedi.

Birşey demeden dışarı çıktım. Soğuk hava beni sakinleştirdiği gibi gözyaşlarımı da serbest bırakmıştı.
Ağlayarak ayaklarımın beni götürdüğü yere doğru gittim . Telefonum yanımdaydı allahtan. Eceye eşyalarımı toplaması için bir mesaj attım ve yürümeye devam ettim.Adımlarım beni sahile götürdü. Sahil neredeyse boştu. Boş bir banka oturdum.

Hava soğuk olduğu için üşüyordum. Kollarımı göğüslerimin üzerinde bağladım. Deniz çok hırçındı. Bir süre sonra yanıma oturan kişiyle irkildim. Ama başımı döndürmedi
m. Ne var herkes üşenebilir taammı.

DOĞRU AŞK #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin