8 . BÖLÜM

66 11 2
                                    

Şu anda Mertin arabasıyla şehir dışına çıkıyorduk. Evet oyun şuydu ki ikimizde evden kaçmış gibi yapıcaktık. Benim için hava hoştu . Mertle 1 hafta. Evden çıkarken ikimizde bir mektup yazdık.Mektup şuyduki.

Sevgili Annecim ve Babacım
Öncelikle şunu belirteyim ki siz bu mektubu okurken ben çoooook uzaklarda olacağım. Şimdi siz diyiceksiniz ki neden kaçtın?

Cevabı şu : Benim küçükken bir çocukluk arkadaşım vardı. Adı Mertti. Ben onu taşındı bilirken oda beni taşındı biliyormuş. Kader bizi yine bir araya getirdi işte. Ben de şimdi sizi terk ediyorum. Umarım aklınız ben yokken başınıza gelir. Bidaha kimseye yalan söylemeyin ve duygularıyla oynamayın.
Kızınız Öykü

Mektup aklıma gelince kahkahayı bastım. Yakuşuklu Mertimiz bana bakınca açıklama yaptım .

-Aklıma mektup geldide. Diyince bu sefer beraber güldük.

-Harbi haa şimdi nasıl da korkuyorlardır ama .
Sonra devam etti " İyi oldu onlara, az bile.

Başımla onayladım.

Evet şimdi asıl konumuza gelelim. Ben küçükken aşık olduğum çocukla nasıl 1 hafta geçirecem.. offf harbi şimdi ayvayı yidim. Aslında bir konu daha var ki duygularım ben ona küçükken aşıktım aradan yıllar geçti. Şimdi ona karşı bir şeyler hissetmem saçmalık olmaz mı? Muhtemelen saçma olur. Mazi mazide kalmalı. Çok ciks laf oldu ya d: gfdfg.

O anda Mert sordu.

"Sıkıldınmı" evet.

"Yooo"

"İyi o zaman yanlız ben acıktım ilerde bir dinlenme tesisi var. Yemek yesek olur mu?"

"Olurr." Sonrada karnım guruldadı. Ve tastik edildi. Ama benn REZİL OLDUM. Gülmemek içink dudaklarına eziyet çektiriyodu.

"Gül yaa içinde tutma dedim. " sonra tesise gelinceye kadar anırarak güldü.

-Sus artık gerizekalı mal öküz pislik. Dedim omzuna vurarak.

-Ah acıdı .dedi. Bende güldüm bu sefer.
Sonra etrafı incelemeye başladım . Geldiğimiz yer çok lüks bir yerdi. Üstüme baktım.

Veee kendimi kezban gibi hissetim. Yolculukta rahat olsun diye bir eşofman altı ve tek kollu bir tişört giymiştim. Giymez olaydım . Aklıma bir türkü geldi ama şu anda unuttum. Neyse biz konumuza dönelim. Ben napcam şimdi.

Yutkunarak Mert ' e baktım. Oda bana bakıyordu. Bir süre sonra mavi gözleri yeşil gözlerimle buluştu. Bana asırlar gibi gelen bir kaç saniye sonra gözlerimi kaçırdım.

Bana giç beklemediğim bir anda " güzelsin " dedi. O anda kalbim bana ihanet etti ve hızla çarpmaya başladı. Şaşkınlığa bağladım bu heyecanı. Başka birşey olması imkansızdı. Değil mi? Ahhh düşündüğüm şeye bak. İçerde kafasının etini yememem için demiştir kesin.

-Yolculukta böyle giyinmen çok normal. Bence herkez böyle hadi girelim diyip beni nazikçe belimden ittirdi. Başımı yavaşça salladım ve yürümeye başladım eli halen sırtımdaydı.

Sırtım karıncalanıyordu. Boşverdim ve yürümeye devam ettim. Mert bir adama başıyla selam verdi.

Adam" Nasılsınız Mert bey ?" Bey ha Mert"iyiyim" demekle yetindi.

Adam sonra bana baktı. " bu küçük hanımda kim?" Ne çok soru soruyor bu adam ya . Ama içimden bir tarafta beni neyi olarak tanıtacağını merak ediyordu.

O tarafı dövdüm ve sustu.

-Arkadaşım. Dedi Mert.

Adam

DOĞRU AŞK #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin