Hava gittikçe kararıyordu. Anlaşılan yağmur yağacaktı. Yağmura yakalanmamak için etrafta koşuşturan bir sürü insan vardı. Neden kaçıyorlardı ki yağmurdan anlamıyorum? Yağmur ise bütün şiddetiyle yeryüzüne inmeye başlamıştı bile. Tenime değen her bir yağmur damlasında geçmişe bir kez daha dönüyordum. Yaşanan acılar ve mutluluklar bir bir gözümün önünde canlanıyordu. Sonra kafamda oluşan tek bir soru vardı. Neden bu kadar yalnızdım?
Kafeye girdiğimde Hasan amca çoktan servise başlamıştı bile. Sanırım kendimi yağmura fazla kaptırmış olacağım ki işe geç kaldığımı fark etmemişim. Hasan amca kafenin sahibiydi. Altmış yaşlarındaydı. Saçı sakalı ağarmıştı. Yüzünde geçmişte yaşadığı acıların çizgileri vardı. Hasan amcaya günaydın dedikten sonra belki de içi 15 yıldır boyanmamış dökük rutubetli bir odaya girip üstümü değiştirdim. Bu kafede işe başlayalı daha 3 ay olmuştu. Kafe her zamanki gibi doluydu. Buda kafenin üniversitenin karşısında olmasının bir avantajıydı. Üniversiteli öğrenciler ders çalışıyordu. Bazen onların yanına gidip okudukları veya çalıştıkları kitaplara bakıyordum. Fakat hiçbir şey anlamıyordum. Çünkü ben okumamıştım daha doğrusu okuyamamıştım. Ben daha 10 yaşındayken annem nedenini bilmediğim bir hastalıktan ölmüştü. Babamda 3 çocuğa tek başına bakamayacağını anlayınca önce bizi yurda vermeyi düşünmüş fakat uzak akrabalarımızdan biri babama münasip bir eş buluncaya kadar. Bu eş kocası 2 sene önce ölmüş dul bir kadındı. Babam 3 aya kalmadan imam nikâhı kıyarak bu kadınla evlendi. Kadının birde eski eşinden benim yaşlarımda bir kız çocuğu vardı. Kadın başlarda gayet iyi davranırken daha sonra içinden bir canavar çıktı adeta. Evde kavga gürültü eksik olmaz oldu. Babam bütün bu durumun farkındaydı fakat sesini bile çıkarmıyordu. Daha sonra evin en büyük kızı olarak ben 4. sınıftayken para yetmiyor diye okuldan alınarak çalışmaya başladım. Diğer iki kardeşimin de durumu benden farksızdı. Biz işe giderken üvey kardeşimiz Seniha ise her gün kolalı önlüğü ile okula gidiyordu. Bu durum benim için oldukça zordu fakat sesimi çıkaramıyordum. Ben bir şey dediğim zaman kardeşlerimi dövüyordu. Ama bir gün bende sesimi çıkaracaktım hem de öyle bir çıkaracaktım ki oda bu yaptıklarına pişman olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİRGÜN
RomanceGenç çocuk elleriyle sakin ol işareti yaparak başladı anlatmaya; “ Dün gece arabamla oradan geçiyordum. Seni ve arkandaki sarhoş adamları gördüm, durdum. Sende koşarken yere düştün ve bayıldın. Hemen arabadan indim ve seni arabaya bindirip buraya ge...