Semtteki hiç bir olaya zamanında yetişemeyen ambulans nasıl olmuştu da yetişmişti bilemiyorum belki de yetişememişti benim telaşla aklıma gelen havluları vücudunda ki derin yaralara bastırmam işe yaramıştı.
Ambulansa alınmamış peşinden gitmiştim ancak ameliyata yetişememiş olacağım ki gittiğimde yoğun bakımda her şeyden habersiz yatıyordu. Doktorun yanına gittiğimde telaşımı fark ederek ağzımı açmadan eşinizin ameliyatı iyi geçti ancak iç organlarındaki hasarlar için uzun süre bizimle kalacak demişti. Tüm bunlar olurken zavallı Sançar amcada Kıraç'ı kanlar içinde gördüğünden olsa gerek bi anda bayılıp yere yığılması aklımdan çıkmıyordu.
Tam arayıp sormak için telefonu elime aldığımda telefonum çalmaya başladı ve üst komşum Sançar amcan sana emanet dediğinde beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Sançar amcanın çocukları gurbette olduğundan gerek beni kızı gibi bilirdi bende onu yıllar önce vefat etmiş amcam gibi sevmiştim. Kıraç nasıl bu hale geldi daha bilemezken birde Sançar amcanın kalp krizi geçirdi hastaneye geliyor haberini alınca kendimi iyice çaresiz hissettim.
Polisler yoğun bakımda ki eşimi sorguya çekmek için kapısında beklerken iyice rahatsız olmuş pis işlere bulaşmış olmasından şüphe duymaya başlamıştım ki hemşirenin adımı söylemesiyle kendime geldim. Sançar Amcanın geldiğini ve acil ameliyata alındığını söyleyip gittiğinde neyi düşüneceğimi şaşırmış hemen ameliyathanenin önüne gitmiştim ancak yetişememiştim. Çoktan ameliyata alınan Sançar amca ne haldeydi bilmek istiyordum.
Çaresizce eşimin bulunduğu yoğum bakımın önüne geldiğimde içeride hareketlenmeler olduğunu fark ettim. Uzun boylusu doktor olsa gerek yanında bir kaç tane hemşire eşimin başında hareketleri anlaşılamayacak kadar hızlı hareket ediyorlardı. Neler olduğunu anlamaya çalışmama bile gerek kalmamış polis bütün soğukkanlılığıyla kalbi durdu demişti. Bayılmış olacağım ki daha gerisini hatırlamıyorum.
Kendime gelmeye başlarken başımdaki hemşireye Kıraç'ın nasıl olduğu sorduğumda sakin olun hanımefendi cümlesiyle beni geçiştirmeye çalıştığını anlamıştım. O iyi değildi belki de beni yalnız bırakmıştı bu dünyada diye düşünmeden edemedim ve bi hışımla kalkacaktım ki kolumdaki serum iğnesi derimi yırttığının sesini duydum.
O kadar uyuşuktu ki vücudum bu acıyı hissedememiş yine de kalkmıştım yataktan. Hemşire ne kadar beni engellemeye çalışsada nafileydi ben eşimi görmek istiyordum. Kolumdan akan kanı gördüğümde biraz acı hissetmiştim ancak diğer elimle kolumu bastırarak yürümeye devam ediyordum. Koridordaki hasta yakınları dönüp bana bakıyorlardı ki o zaman anlamıştım kolumun ne kadar kötü vaziyette olduğunu. Beni neden bu kadar uzağa yatırmışlardı anlam veremiyordum ancak görecektim Kıraç'ı , onun hayatta olduğundan emin olacaktım ki hayata bağlanacaktım.
Yakın odasında yatan Sançar amcayı gördükten sonra bi kaç adım daha attım ve artık onu görebiliyordum başında bir hemşireden başka kimse kalmamıştı. Acaba ne olmuştu iyimiydi ya da diye düşünecek oldum ancak bunu o soğukkanlı polis engelledi ve bu sefer iyi bir haber vermesini umuyordum. O iyi hatta iki güne ayılacağını o zaman gelmemizi söyledi doktor bey size geçmiş olsun diyerek arkasını dönüp gitti. Birazcık acıma su serpmişti ama hala merak ediyordum onu. İçerideki hemşire çıksa merakımı giderecekti ama hala eşimin başında bir şeyler yapıyordu , hemşire çıkmadıkça içime yine bir karartı çökmeye başlamıştı. Daha buraya geleli iki dakika olmamıştı ki koridorda bir kaç hemşire ve doktor belirdi.
Galiba bana bakarak yürüyorlardı. Hayır eşimden haber almalıydım beni buradan alamazlardı. Daha demin eşimin başında olan uzun boylu doktordu bu. Yanıma yaklaştı ve polisin dediklerini tekrarlayarak şimdi bana müdahale etmelerinin gerektiğini söyledi. İtiraz edecektim ki yeri gösterdi , yere baktığımda içimde ki bütün kanın yerde olduğunu düşündüm ve doktoru dinleyerek kendimi onlara emanet ettim bunu yaparkende lütfen eşimden uzak bir yere götürmeyin diye söyleniyordum. Kolumdaki yırtık büyük olacakki dikmek için başlayacaklarında en son narkoz dendiğini duymuştum.