3. BÖLÜM

479 18 5
                                    

 Kendime gelmeye başladığımda odamda kimsenin olmadığını fark etmiştim ama bu sefer dikkatli davranacaktım vücudum uyuşukta olsa daha sonra acıyı hissediyordum. Acil çağrı düğmesine basarak beklemeye başladım ama gelen olmadı bir kere daha yönelecektim ki uzun boylu doktor içeri girdi. Yüzünde hüznü belli etmemeye çalışsada anlamıstım. Yoksa Kıraç'a bir şey mi olmuştu.

 Gözlerimden yaşlar süzülüyordu ancak Kıraç'ın nasıl olduğunu sormaya dilim varmıyor , kalbimin ritmi değişiyordu. Doktor sakince serumumun bittiğini söyleyerek çıkarmaya başladı. Neler oluyordu , bu kadar üzgün olduğumu gördüğü halde neden bir şeyler söylemiyordu.

 Dayanamadım , ağzımı açacak oldum ancak içeri hızla giren hemşire buna izin vermedi. Doktorun kulağına eğilerek bir şeyler dedi. Sadece Sançar kelimesini anlayabilmiştim. Hemşire doktora bir şeyler söylerken doktorun yüz ifadesi donup kalmıstı ve bu durum beni çok rahatsız ediyordu.

 Daha fazla her şeyden habersiz burada yatamazdım. Sesim biraz fazla çıkmış olacak ki hemsire bir anda doktora bir şeyler anlatmayi bırakıp bana döndü. Kıraç'ı değil Sançar amcayı sormuştum. İkiside hiç bir şey söylemedi. Bir kere daha soracak oldum ki başın sağ olsun kelimeleri döküldü doktorun ağzından.

 Hayır bu olamazdı Sançar amca çok sağlıklıydı üstelik ameliyatının iyi geçtigini söylemisti doktor. Ne olmustu da Sançar amca vefat etmisti. Nasıl haber verecektim çocuklarına , ne diyecektim.

Tüm bunları düşünürken diğer hemşirenin 6 nolu yoğum bakım hasta Kıraç demesiyle odamdan hızla çıkan doktorun niçin çağrıldığınıda bilmem gerekiyordu. Kendime iyice gelmiştim , serumumda çıkarılmıştı. Yatağımdan kalkerken hızlı hareket etmemden başım bir anda döndü ve olduğum yere tekrar oturuverdim.

Yandaki demirden yardım alarak kalktım olduğum yerden yavaş yavaş yürüyordum , Kıraç için daha hızlı hareket etmem gerekiyordu ancak geçen gün ki bayılıp yere düşmemden her yerim ezilmiş olacak ki her yerim acıyordu. Sançar'ın odasına yaklaştığımda yanımda üzeri örtülü bir sedye geçti. Sançar odasında yoktu anlaşılan bu geçen Sançar'ın cansız bedeniydi. Mideme bir ağrı saplantı. Bi şeyim yoktu biliyordum , bu ağrıda üzüntüden olsa gerek diye umursamadan devam ettim.

Evet Kıraç'ın odasını görebiliyordum. Beni gören hemşire odadan çıkarak koluma girdi ve titreyen sesle bunun mucize olduğunu ve Kıraç'ın kendine gelmeye başladığını söyledi. İşte şimdi ne midemde ağrı kalmıştı ne de ezilen yerlerim acıyordu. Hiç bir acıyı hissetmeyecek kadar çok seviyordum Kıraç'ı. İçeri girip onu görmek istedim ancak buna hazır olmadığı söylendi. Görmesemde olurdu yine burada beklerdim ama o iyi olsun.

 Şimdi bi tane sandalye konmuştu odasının camının önüne. Sakince oturup içeride olanları izlemeye başladım. On dakika olmuştu ve hala içeride ki hareketlilik devam ediyordu. Bu süre canımı sıkmaya yetmişti , hemşirenin dediklerine karşı inancımı yitirmeye başlamış telaşlanmıştım. Oturduğum yerden kalkıp kapıya doğru hareket ediyordum ki içeride ki hareketlilik sona ermiş doktor herkesin dışarı çıkmasını söylemişti. O an içime bir şeyler oldu pencereden bakmak için geri uzandığımda Kıraç'ın aşkla bakan gözlerinin ışığı kalbime işledi.

LANET OLASI YUMURTALIKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin