İKİ SOKAK ARASINDA AŞK

2. Bölüm 'Mezuniyet'

Multi: Kep töreni
Şarkı : Yalın - Her şey sensin

Öyle bir zaman dilimi gelir ki kendini sorgular halde bulursun. Hep bir acaba vardır o sözlerin içinde...

Ama hiçbir zaman doğru cevabı kendinde bulamazsın. Yıllar geçse de dilinden hep o sözcük çıkar.
Keşke...

Ama hiçbir zaman bu sözcüğünün bir karşılığını bulamazsın. Zaman su gibi akıp gitmiştir. Ne keşke demenin sana yararı vardır ne de dönüp geriye bakmanın...

Mayıs ayının ılık mevsimini geride bırakıp Haziran ayının ilk haftası Antalya sıcakları kendini belli etmişti. Asya ailesiyle yıllar önce Antalya'ya yerleşip eğitimini tamamlayıp yabancı dil bölümünü bitirdi. Hedefi İngilizce öğretmeni olmaktı ve bunu gururla da başardı. Okulun birincisi olarak bugün mezun oluyordu.

Cihangir de babasının izinden giderek öğretmen olmayı seçti. Çocukluğundan  şiirlere ve kitaplara duyduğu sevgi zaten seçeceği dalı belli etti. Cihangir de edebiyat öğretmenliğini okul birincisi olarak bitirip aynı zamanda kendi yazdığı şiirle yarışma birinci oldu. Okulun en gözde öğrenci haline geldi. Ama  pek çevresinde insan sevmeyen birisiydi. Hayatına sadece Asya'yı almıştı çok küçükken o da bırakmak zorunda kaldı. Çocukluğunun en güzel yıllarını içine kapanık bir şekilde geçirdi. Bahçede sadece tarçınla ilgilenip kitap okurdu.

Yıllar sonra Tarçının yavruları olup ona da baktı ama Tarçının ölümü onu için yıkım oldu. Lisenin son sınıfında eve geldiğinde  bahçede cansız halini görünce anlamıştı.

Günlerce odasından dışarı çıkmayıp o da beni bırakıp gitti diye ağladı. Çok zor toparlanıp yavrularına sahip çıktı. Bahçeye daha büyük bir kulübe yaptırıp onlara özenle baktı büyüttü.  İkisi de birbirinden habersiz hayatlarını devam ettirdi.

Asya mezuniyet partisi için liseden tanışıp kardeş gibi arkadaş olduğu Begüm'le birlikte son eksiklerini tamamlamak için dışarıya çıktılar.

Önce elbise, ayakkabı ve çanta alışverişi derken çok fazla yorulduklarını anlayınca bir cafeye oturup yemek sipariş ettiler.

Asya ne kadar ciddi biriyse Begüm tam tersiydi. Okuldaki tüm dedikoduları anlatırken Asya zorlukla susturdu.

"Begüm lütfen çok yoruldum enerjini  sonraya  sakla olur mu?"

"Tamam bugün seni azat ediyorum ama bir şey soracağım. Kiminle geleceksin hala söylemedin? Okan hala deli gibi peşinde insan bir şans verir?"

"Okan konusunu kapatmadık mı? Sevmediğim birine umut vermek istemiyorum. Benim kalbim yıllardır birine ait!"

"Meşhur Cihangir beyimiz iyi de yıllardır görüşmediniz ya sevdiği biri varsa o zaman ne olacak Asya?"

"Bilmiyorum ama bu tarafını düşünmek istemiyorum. Ben nasıl onu beklediysem onun da beni beklediğini umuyorum. Tayin yerimi İstanbul yazacağım. Babamı yıllardır ikna edemedim ama bu sefer zorunlu gidecek."

"İnşallah dediğin gibi olur canım arkadaşım kimle geleceksin onu söyle?"

"Gelince görürsün sürpriz!"

İkisi de yemekten sonra kahvelerin içip elleri poşetlerle sıcak havada kendilerini evlerine zor attılar. Asya söylenerek poşetleri girişe bırakıp mutfaktan buzlu bir su alıp içti.

"Yıllardır buradayım ama şu sıcak havasına alışamadım. Antalya iyi güzelsin ama çok sıcaksın."

Funda hanım yine söylenen kızına gülerek baktı. "Yine ne oldu söyleniyorsun?"