Bölüm 5

609 19 5
                                    

"Şşş, prenses. Hadi kalk."

"Rahat bırak beni Harry. Yatıcam ben!"

Başımda hafif bir şekilde gülme sesi duyunca gözlerimi açmadan yavaşça hareket ettim.

"Harry! Sal beni!"

"Hahahahah!"

Kahkaha sesini duyunca gözlerimi araladım.

"Ben abin değilim!"

"Draco? Senin burda ne işin var?"

Draco baş ucumdaki komidinin üstüne oturdu. Ben ise yatak da doğruldum ve sırtımı yatak başlığına yasladım.

"Camdan girdim."

"Camdan mı?"

"Evet."

"Prenses.Kalktın mı?"

"Prenses. Hahahahahhah!"

Draco, Harry'nin taklidini yaparak kahkaha atarken ben Harry'nin bizi görmemesi için çabalıyordum.

"Hadi git!"

"Derken?"

"Harry gelicek. Gitmen lazım."

"Üf, peki."

Draco camdan yavaşça süpürgesine binerken ben söyleniyordum.

"Bu konu burda kapanmadı."

"Hangi konu?"

"Odama nasıl ve neden girdiğin?"

"Tamam, konuşuruz prenses."

"Kapa çeneni! Yoksa ben kırarak kapatırım o çeneni!"

Draco'nun dudakları yukarıya doğru kıvrılırken ben sertçe camı kapattım ve sinirle perdeyi çektim.

"Günaydın!"

Harry heyecanla içeri dalarken derin bir nefes aldım.

"Günaydın Prensim!"

Dedim onun heyecanına katılarak.

"Bugün niye bu kadar mutlu Harry hazretlerimiz?"

Diye ekledim.

"Bilmem?"

Harry bana omuz silkerken ben dolabıma yönelmiştim.

"Hadi hazırlan ilk ders Prof. Snape'pin dersi valla geç kalsak bizi kıtır kıtır keser."

Harry evet anlamında başını sallayıncak hazırlandık ve çıktık.

"Ooo, Harry erken gelmişiniz."

Ron gülerek konuştuğu sırada boğazına yemek kaçtı.

"Öhö öhö!"

Hermione hemen Ron'un sırtına vururken gülmemek için zor tutuyordum kendimi.

"Ron sen derse yemekle mi girecektin?"

Harry Ron'a bu soruyu sorarken kendimi daha fazla tutamadım ve kahkaha atmaya başladım.

"Sen niye gülüyorsun y/n?"

Bir anda bakışları üstüme toplayınca yavaşça ayağa kalktım.

"Iı, şey, amcam doğum yapmış ben bi' gideyim!"

Ben giderken güldüklerini duyuyordum. Salak y/n, amcam doğum yapmış ne?

"Hey! Y/n."

İsmimi duymamla kafamı kaldırdım.

"Naber Pansy?"

"İyi. Senden?"

"Bende iyiyim."

Bir türlü anlamıyordum... Pansy tüm Gryffindor 'lardan nefret ederken neden benimle samimiydi?

"Bu ders yanıma oturmak ister misin?"

"Neden olmasın?"

Pansy 'nin yanına oturduğum sırada Blaise yanımıza geldi.

"Pansy hani bana söz vermiştin?"

"Haa, doğru. Pardon y/n ben Blaise söz vermiştim onun yanına oturacaktım!"

"Tamam, sıkıntı değıl geç otur."

Pansy yanımdan kalktıktan birkaç dakika sonra yanıma Cedric geldi.

"Selam y/n!"

"Selam..."

"Yanın boş mu?"

"Evet bo-"

Ben cümlemi bitirmeden biri atladı söze.

"Hayır, boş değil orası benim için rezerve edildi."

Bu Draco'ydu...

"Tamam, neyse bir dahaki sefere."

Cedric yanımızdan ayrılınca hızla Draco'ya döndüm.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen!?"

"Ne yaptım gene¿?"

"Çocuğu kovdun."

"Ee, yani?"

"Ben gidiyorum!"

"Gidebilirsen git. Sınıfta boş yer yok."

Draco yüzüme aptal bir sırıtışla bakarken sıraya geri oturdum.

"Tamam, peki. İdare edebilirim."

"Neyi?"

"Seni."

"Edersin, edersin. Prenses."

"Kes şunu!"

"Bunu ömrümün sonuna kadar devam ettirebilirim."





Selam yeşil elmalarım. Biliyorum bölümler kısa ama sınav haftasına giriyoruz ve ben sizi bölümsüz bırakmak istemedim. Bu 4 gün bölüm yazamıya bilirim veya kısa bölümler yazarım ancak. Sizi seviyorum yeşil elmalarım!

Biliyorum bölüm berbat






Bu Sen Değilsin... /~Draco Malfoy ile Hayal et~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin