bir daha ayrılmamak üzere

5.5K 194 28
                                    

- 2 hafta sonra-
Zaman her şeyin ilacıdır derler, öyle ki geçen zaman bizimde yaralarımızı sardı. Aramızda giren ayların acısını çıkarma niyetiyle yaşadık her anımızı. Yeniden onun olmak, onunla uyumak onunla uyanmak ilaçların en güzeliydi. Sabahları beni öperek uyandırıyor, günün belli saatlerinde düzenli arıyor, her akşamı istisnasız beraber geçiriyorduk. Evin yolunu unutmuştum. Kendimi kötü olan bir çok şeyden uzaklaştırdık, ne annesini konuştuk nede diğer kötü konuları. Sadece ikimiz vardık dünyada.

"Beni mi izliyorsun sen. "

Gülümseyerek açtı gözlerini. Dakikadır uyuyuşunu izliyor, elimi sakallarında gezdiriyordum.

" Sen uyanık mıydın? "

" Ellerin öyle gezinirken uykuyu düşünmek zor. "

Güldüm. Yataktan bana doğru yaklaşıp dudaklarımızın birleştirdi. Ani bir hamleyle üzerime çıktığında tam anlamıyla altındaydım. Elleri üzerime giydiğim uzun tişörtün altından tenime ulaştı.

Dudakları boynuma kayarken konuştum.

" Sendeki bu enerji öldürecek beni bir gün. "

" Benim enerjim değil o senin güzelliğin, dayanamıyorum sana. "

Bir an duraksadı.

" Biz nasıl ayrı kalabildik ya? Düşününce kabus gibi sanki, hiç bir şey hatırlamıyorum o zamanla ilgili ot gibi yaşamışım. "

Dediği üzerine üzüldüğümü hissettim. Anlamış olacak ki konuyu değiştirmek amacı ile konuştu.

" Neyse kalk bakalım sevgilin sana şöyle bir belirsiz kahvaltı hazırlasın sonra kaldığımız yerden devam..."

Söylediği üzerine gülerek kalktım yataktan. Ben banyoya doğru yürürken beni izlediğini fark edip duraksadım.

" Noldu bir şey mi var? "

Çapkın bir gülümseme yerleşti suratına.

" Hiç, özlemişim bu görüntüyü. Tişörtlerim sana benden çok yakışıyor. "

Söylediğine güldüm. Artık eve gidip kendi eşyalarımı almam gerekiyordu, çocuğun dolabını talan etmiştim resmen.

" Burda çok kıyafetim yok, Prag'a gidip almam gerekebilir. "

Söylediğim üzerine yataktan kalkıp bana doğru geldi.

" Şart mı gitmen?"

Ellerini saçlarıma daldırdı.

" Ben hiç bırakmak istemiyorum seni. "

Güldüm

" Dönücem Ogeday. "

Elimi kalbine götürdüm.

" Nereye gidersem gideyim ben hep buraya dönerim zaten. "

Elini elimin üstüne koydu.

"Orası sana ait zaten. "

Karşılıklı gülüştüğümüzde yüzü bir an düştü. Bir şey söylemek istiyor fakat söyleyemiyordu.

Kül - OgNisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin