küçük misafir

5.4K 234 120
                                    


" Ogeday çok güzel değil mi baksana şuraya..."

uçaktan indiğimizden beri abartısız gördüğüm her yerde aynı cümleyi kuruyordum. Prag'dan dönüp eve gittiğimizde Bali'ye aldığı biletleri göstermiş, planladığı bir haftalık tatilin süprizini yapmıştı. Daha önce yalnız geldiğim yere şimdi onunla gelmek benim için ayrı bir özeldi. İçinde onun olmadığı anıları onunla dolduruyordu artık zihnim.

Ogeday bana gülerken bavulu taksiden indirdi.

" Hadi bakalım biraz dinlenelim sonra gezeriz. " elini tutmam için uzattığında ona sokularak uzattığı elini tuttum.

Resepsiyondan anahtarları alıp asansöre bindiğimizde kollarımı ogedayın göğsüne sardım. Ellerini saçlarımda gezdirip birkaç öpücük bıraktı. İstinasız bulduğumuz her fırsatta bir şekilde birbirimize sokuluyorduk, temas bağımlılığımız  atlattığımız ayrılık sürecinden bu yana katlanmıştı.
Tenim tenine öylesine açtı ki mıknatıs gibi çekiliyorduk her seferinde. Ona sarıldığım anlar huzurun, mutluluğun tanımıydı benim için.

Odaya geldiğimizde zıplayarak girdim içeri.

" Ay çok güzel. " gözlerim etrafta gezindiğinde çift kişilik yatağa baktım. Oldukça geniş ve konforlu görünüyordu. Bana gülerek bakan ogedaya çevirdim bakışlarımı.

" Off burda neler neler yapılır şimdi... " alt dudağımı ısırarak imalı bakışlar attım.

" Tatile geldik güzelim, beni böyle yoldan çıkarırsan odadan çıkarmam seni. " sesindeki ciddiyet üzerine elimi ağzıma götürdüm, bu çocuğa da şaka yapılmıyordu yahu.

" Sen yoldan çıkmışsın harbi. "
ellerini belime sararak beni kendine çekti.

" Çıkana değil çıkartana bakacaksın. "

Çapkın bakışlarına güldüm. Bedenimi kolları arasından kurtarırken konuştum.

" Ay tamam gezeceğiz dedik amaa, bu iş akşamı bekleyebilir ölücem açlıktan... "

Yavru köpek gibi bakan gözlerine aldırmadan kıyafetlerimi değiştirmek için lavaboya girdim, şu anda yanında giyinmek pekte iyi bir karar olmazdı.

" Çok kötüsün çok, heveslendiriyorsun sonra kaçıyorsun, allah seni affeder umarım. "

Söylediklerine gülmekle yetindim.

Onunla geçen zaman su misali akıyordu. Her anımızdan keyif alıyor, yeni yeni anılar biriktiriyorduk. Fotoğraf makinesinde çektiğimiz fotoğraflara göz gezdirdim, saçma sapan bir sürü fotoğrafımız vardı.

Kafamı kaldırıp ona baktım. Bir yandan saçlarımı parmaklarına doluyor, bir yandan batan güneşi izliyordu. Hayatımın en huzurlu anı demişti dakikalar önce bu anlar için. Gülümsedim. Bundan daha birkaç ay önce dağılmış, umutsuz bir hayat yaşarken şimdi böyle olmak halis miydi.

Sevgi herşeyin üstesinden gelir sözü hiç bu kadar doğru gelmemişti bana. İlişkimizi birbirimize olan sevgimizle emek emek örmüştük, öyle ki o yarışma yada içindeki insanlar bile koparamamıştı o bağları. Ne olursa olsun yine beraberdik ve bu hep  böyle devam edecekti bir şekilde. Bu yollar hep Ogeday'a çıkacak, kalbim ona tutsak olacaktı.

" Hatırlıyor musun Survivor da birleşme Paris'inde Yunanlı bir kız sana asılmıştı. "

Aniden söylediğim üzerine dudaklarından bir kahkaha döküldüğünde bende gülümsemeden edemedim. O anları hatırlamak ikimizinde gülümsemesine yetmişti.

" Hani kıza demişsin ya sevgilimi çağırayım çeviri yapsın diyee ... " evet yaptım öyle bir şey der gibi salladı kafasını. Gururla bakıyoru.

" o zaman çok gururlanmıştım seninle, 23 senelik birikimimle bu adam tamamdır dedim. " güldü söylediğime

" Kıza öyle demeseydim ne olurdu peki? "

kaşlarımı çattım.

" Öyle bir ihtimal yok oğlum, diyeceksin tabiki! "
içimden çıkan kuzey tekinoğlunu selamladım. Hoşgelmişti aramıza.

" Tamam reis sakin ol. " ben çatık kaşlarla ona bakarken o gülüyordu

" Of Oge iki dakika romantizm yaşatacaktım sana ne güzel , ne bozuyorsun ya! "

Bir süre ona pis pis baktıktan sonra yanağıma kondurduğu birkaç öpücük ile fabrika ayarlarıma döndüm.

•••

Tatilin bitişinin ardından birkaç gün geçmiş, hayatın koşuşturmasına dahil olmuştuk bir şekilde. Ben bu durumu son derece reddetmeye çalışırken Ogeday sabahın köründe kürek çekmeye bile gitmişti. Beni de uyandırmayı denemiş, kafasında yediği yastık darbelerinden sonra usul usul kaçmıştı.

Büyük bir isteksizlikle çıktım yataktan. Biraz daha uyursam yatakla birleşecektik artık. Derin bir nefes alıp esnedim. Henüz regl olmamış bir nisa böyle uyuşuk, stresli hayatta nefret eden modda oluyordu işte. Reglimin geciktiği gerçeği ile bir kez daha yüzleşmem sinirlenmeme sebep oldu. Ne olurdu ki bir günde düzenli gelseydi yahu.

Elimi yüzümü yıkayıp mutfağa gittiğimde ogedayın masaya bıraktığı kahvaltıya baktım.

< Afiyet olsun, hepsini ye yoksa gelince zorla yediririm :) >

Son derece sağlıklı görünen tabağa burun kıvırdım.
Notu alıp masada ters çevirdim. Ne notu ben bir şey görmedim desem yerdi bence...

" Üzgünüm sevgilim bugün hiç protein alasım yok. "

Yaramaz bir çocuk edası ile hazırladığı tabağı dolaba yerleştirdim. Fındık ezmesi ve Nutellayı alarak buz dolabını kapattığımda, çikolatayı ekmeğe sürdüm. Oldukça spontane ve ayakta ağzıma attığım lokmalar oturup doğru düzgün kahvaltı etmekten ayrı bir güzeldi. Sahi Ogeday olmasa hayatımın sonuna kadar böyle yaşayabilirdim.

Aniden hissettiğim mide bulantısıyla tuvalete koştuğumda kusmayı denedim fakat olmadı, mide bulantım devam ederken yüzümü yıkadım. Son zamanlarda oldukça artan bulantılar sinir bozucu olma seviyesini çoktan geçmişti. Aynada yansımama baktığımda derin bir nefes aldım.

Yatak odasına doğru ilerledi adımlarım. Kalbimi garip bir his kapladı, adını koyamadım.

Elim telefonuma gittiğinde regl takvimimi takip ettiğim uygulamaya girdim. Ellerim titremeye başlamıştı. Yutkunarak son tarihe baktım, en son Prag'da buraya gelmeden iki hafta önce olmuştum, 1 buçuk ay gecikmişti.

Bir çok duyguyu hiç bu kadar bir arada yaşamamıştım. Hislerimi kelimeler ile ifade etmek oldukça zordu, sadece kalbimin sıkıştığını hissettim bunun sebebi heyecan mıydı korku muydu bilmiyorum.

En yakın eczaneye gidip bir test aldım. Ne ara gittim ne ara geldim bilemiyorum, başımdan aşağı kaynar sular dökülüyordu adeta.

Bekleme süresi boyunca her saniye daha çok gerildim. Sonuca bakmak için tüm cesaretimiz toplamaya çalışarak kalktım oturduğum yatağın üzerinden. Adımlarım komidinin üzerindeki teste yaklaştığında bacaklarım titriyordu.

İki çift pembe çizgi beni karşıladığında, şüphelerimin doğruluğu ile yüzleştim. İçimde bir can taşıyordum. Ogeday'dan bir parça benim içimde hayat bulmuş, benimle nefes alıyordu. Bizi artık birbirimize bağlayan daha büyük güçler vardı.

•••

HAYIRI OLSUN TORUN GELİYOR BİZE 😌😌

Kaç bölümdür bebeğe ortam hazırlıyorum çok heyecan yaptııımm çok güzel bölümler gelcek

arada ikisinin geçmişinden anılar sokmak istiyorum hikayeye ilk bölümlerde yaptığım gibi siz ne dersiniz?

bu arada o kadar kişi görüyor oy atan 100 kişi pamuk eller oylara

Kül - OgNisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin