Saika'dan
ne kadar karşı çıkmaya çalışsamda beni zincirlemiş ve sopa ile vücudum morarana kadar beni dövmüştü ve ben bağırmak dışında birşey yapamamıştım çünkü gücüm yetememişti ayrıca zincirler çok kuvvetli ve canımı acıtıyordu şuan o günün öbür günüydü ve doğru dürüst yemek bile vermemişti.Sıkıntı ile iç çektim etrafım bembeyazdı ve bu artık beni bunaltıyordu üstümde bembeyazdı ve kıyafetlerimi yırtmamak için zor duruyordum vücudum çok fazla ağrıyordu merhem sürülmüş hatta gerekli tedavi yapılmıştı ama hala canım acıyordu öksürmeye başladım bu iyice şiddetlenmişti elimi ağzıma götürünce elime sıvı birşeyin değmesi ile oraya baktım elimin üzerinde kan vard kolumun tersiyle ağzımı sildim
"Lanet olsun kendi kuyumu kendim kazdım..."
kapımın açılmasıyla o tarafa döndüm pamuk şeker yani Sanzu girmişti bana sevimlice gülümsedi bende olayı kavramaya çalışır gibi baktım ardından Mikey girdi ve
"Benim bugün önemli bir işim var oraya gideceğim sende uslu,uslu Sanzu ile kalacaksın yine bir işler çevirmeye çalışma"
ona karşı gözdevirdim bana doğru geldi ve ağzımın kenarında kalan kanı sildi sonrada yüzümüzü yaklaştırdı ikimizde birbirimize ölü gözlerle bakarken beni ensemden çekip öptü ama onu itecek halim olmadığı için birşey demedim
"Kendine dikkat et"
"Tabi ederim."
bana bir bakış attıktan sonra kapıya yöneldi ama çıkmadan önce Sanzu'ya dönüp konuştu
"Bir dediğini iki etme,onu yorma,kaçmasına asla izin verme,telefon gibi şeyler istersede verme!"
"Anladım Patron"
Mikey eliyle 'Gözüm üzerinde' işareti yapıp odadan çıktı sonra Sanzu aynı sevimli gülümsemesi ile bana baktı cidden yalan söylemeyim şimdi çok şirin biriydi
"Selam yenge!"
Ona kafa salladım yanıma gelip oturdu ve bana aynı bakışlarla bakmaya devam etti ona baktım ve hafifçe gülümsedim sevinçle konuştu
"Nasılsın? Bir şey ister misin?"
"Hayır gerek yok sadece su-"
öksürmeye başladım lanet boğazım çok kötü ağrıyordu hızlıca odadan çıktı ve biraz sonra bana su getirdi gülümsedim ve alıp içtim şuan daha iyiydim suyu bitirince ona verdim şimdilik daha iyiydim
"Teşekkür ederim ve ağrı kesici getirir misin?"
"Hai hai~"
deyip gitti arkasından samimice gülümsedim şuana kadar nazik davrandığım tek kişiydi çünkü...ona bakınsana? O çok tatlı insan kızmaya veya terslemeye kıyamazdı tabi bu masum yüzü olsa bile birsürü kişiyi öldürdüğüne yemin ederdim.Bana ilacı getirince içmiştim ve onunla konuşmaya başlamıştım cidden onunla konuşmak eğlenceliydi
"Ve bende kafasına geçirdim o da hemen bayıldı zaten baya dayanıksı-"
sözümü kesen Mikey'in içeri girmesiyle bölündü ve suratım asıldı Sanzu o gelince ayağa kalktı ve kafa selamı verip çıktı Mikey ona baktı ardından bana döndü sonra yanıma oturdu bende o da gözümüzü birbirimizden ayırmıyorduk
"Onunla iyi anlaştın anlaşılan"
"Evet senden binlerce kat iyi"
"demek öyle"
"evet ama ona zarar verirsen senden daha fazla soğurum bunu bil!"
"Yani benden soğudun?"
"Sen olsan aynısını yapmaz mıydın?"
"Hayır"
"Tamam sen bilirsin şimdi uyuyacağım git"
dedim ve ona arkamı dönüp yattım ama uyuyamazdım çünkü karnım açtı yanımdan gitti bende elimle karnımı tuttum ve karnımın ağrısını bastırmaya çabaladım biraz sonra kapım açıldı oraya bakınca elinde yemek tepsisi ile Mikey gelmişti oturur pozisyona geldim o da yanıma oturdu ve kaşığı eline aldı
"Ben yerim-"
"Ben yedireceğim"
biraz gözüne bakınca pes etmeyeceğini ve boşuna dil dökmemin faydasız olduğunu anladım ve direnmedim o da yedirmeye başladı
"Bu bitince pansuman yapılacak"
"Tamam"
gözlerimin içine baktı ve elinin tersiyle yanağımı okşadı bende elini ittirdim ve gözdevirdim
"Biraz daha itaatkar olman güzel"
"iyileşince görürsün kim neymiş"
"Tabi tabi"
gözdevirdim onunla uğraşmak istemiyordum ayağa kalktı ve tepsiyle beraber gitti bende yatağıma yattım ve gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım ve zaten uykum olduğundan bu kolay oldu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heaven in Your Eyes《Bonten Yandere Mikey》
FanfictionKeisuke Baji'nin kız kardeşi olan Saika Baji'yi Mikey bir emanet gibi görmeye başladı ve onu korumak istedi ama bunu yaparken gereğinden fazla takıntı yapmıştı