sucker • beomjun

8

gece dedim ama dayanamadım, teşekkürü de bölüm sonuna sakladım💗

iyi okumalar diliyorum

•

beomgyu:
daniel
selam
(21:45)

mesajlara bakacağını biliyorum
ama fazla geciktirme olur mu
önemli bir şey konuşmak istiyorum
(21:48)

hala bakmamışsın
peki
daniel buluşalım
cidden konuşmamız gerek
(22:30)
görüldü

daniel:
beklemeseydin
yeonjun'a yazsaydın ya
ben gelene kadar

beomgyu:
bunun hakkında konuşmamız
gerektiği için yazdım zaten

daniel:
iyi söyle işte

beomgyu:
buluşalım
böyle olmaz

daniel:
bundan yaklaşık bir saat önce
seninle bir daha hiç
konuşmamayı düşünüyordum
bence zorlamayalım daha fazla

beomgyu:
en azından bir saat öncesi değil de
bu kararı verene kadar
hissettiklerin için buluşalım
yalnızca konuşacağım
istersen beş dakika kal
ama yine de gel

daniel:
peki
geleceğim
nerede buluşacağız?

beomgyu:
*konum

•

Hafifçe uzamış tırnaklarımı sert yüzeye çarparken gözlerimi kapıdan ayırmıyordum. Servis bölümü ile müşteri kısmını ayıran ve birkaç kişinin bulunduğu masanın önünde biraz sonra yanıma gelecek olan garsonu umursamadan dikilmeye devam ettim. Gelip isteğimi soracak, beklemek istediğimi söylediğimde de benimle flört etmeye çalışacaktı. Son yarım saattir olduğu gibi.

Arkamdan gelen adım seslerinin garson olduğunu düşünsem de belime dokunan eller irkilmemi sağladı. Düşünürken görmemiş olmalıydım Yeonjun'un kapıdan girdiğini. "Selam, korkuttum mu?" Yanıma oturup garsonun birisine işaret ettiğinde hayır anlamında kafamı salladım. "Daniel'dan önce geldin. Seni gelirken görmemiş olsa bari."

Bize doğru gelen garsona bakarken kulağıma doğru eğildi. "Aslında sen gelmeden önce buradaydım. Seni izliyordum." Kulağıma yalayıp geçen fısıltısı huylanmamı sağlarken hala onu nasıl görmediğimi düşünüyordum.

"Madem birbirinizi bekliyordunuz, neden ayrı masalarda oturuyorsunuz?"

Tanrım... Bu garson cidden de bir değişikti. Yeonjun, sabahtan beri olan mücadelelerimi izlediğini belirtir bir şekilde güldüğünde garson yüzsüz bir şekilde cevap bekliyordu. Sinirle bakan gözlerine aynı şekilde karşılık verdiğimde kaşlarını çattı.

"Adın ne senin?"

"Yakamda yazıyor. Kör müsünüz acaba?"

"Bana bak sen-" Ayağa kalkmaya yeltendiğimde kahkaha atarak beni tutan beden ile geriye çekildim.

"Şuna bakın, bir de bana saldıracak mısınız? Sabahtan beri neler çektim sizden."

"Ne?! Sen mi? Basbaya taciz ediyorsun beni." Gülmemek için kendini tuttuğunu fark ettiğimde iyice sinirlendim. Şimdi de dalga geçiyordu benimle. Bu sefer gerçekten de ayağa kalktığımda Yeonjun hemen kalkıp önüme geçmişti. "Tamam, tamam yeter artık." O da, garson da kahkahalarla gülüyordu artık. Zaten stresliydim bir de kimlerle uğraşıyordum.