Evdeki Felaket

61 5 0
                                    


Okulda harika bir gündü. Öğretmenimiz dersi anlatırken, benim aklım akşam arkadaşlarla yapacağımız minik ev partisindeydi. Duman da orada olacaktı. Aylar önce onun yağlı boya portresini çizmiştim fakat vermek için cesaretimi toplayamamıştım. Belki alkol cesaret toplamama yardımcı olur ve ona karşı hislerimi açabilirim diye düşündüm.

Parti Melih'in evinde olacaktı. Okulda kimse Melih'i sevmezdi. Pek de katlanılabilir biri değil. Hatta Azra Melih'in koktuğunu söylüyor. İnsanlara da kötü davranırdı, garip ve sessiz biriydi fakat Melih'in ailesi şehir dışında olduğu için Azra, Melih'i parti için evini kullanma konusunda ikna etmişti. Kafamdaki tüm bu düşünceler sıra arkadaşım Ecrin'in beni dürtmesiyle dağılıverdi.

"Şşşş, akşam çok eğlenceli olacak. Sizinkilerden izin aldın mı?"

"Evet, senin de gelecek olman harika, umarım Azra problem yaratmaz. Gözü hep Duman'da."

Ecrin gülümsedi, dersin bitiş zili çaldı. Kalkıp çekingen adımlarla Duman'ın yanına gittim. Düz ve dağınık saçları havada dalgalanıyor, yaklaştığım an kokusunda büyüleniyordum. Partiyi bahane ederek onunla sohbet edebilirim diye düşündüm.

"Duman!" diye seslendim, gözlerimin içine baktı. "Ne var?" dercesine iki yana başını salladı.

"Şey... Acaba akşam partide olacak mısın?"

Bakışlarıyla beni süzdü. "Bilmiyorum, belki gelirim, Melih'ten pek hoşlanmıyorum. Sen gelecek misin?"

Henüz cevabımı veremeden Azra yanımızda belirdi. "Dumaaan!" Bağırışıyla irkildim. Duman'ın koluna sarıldı ve çekmeye başladı. "Hadi gel." Gözleriyle beni işaret etti. "Bununla mı muhatap oluyorsun burada? Partiden önce kafede olacağız, geç kalmayalım, bekliyor çocuklar."

Duman'ı bir süre kolundan çekeledikten sonra Duman pes etti, kendini Azra'ya bıraktı, peşine takıldı. O sürtük Duman'ın etrafında olduğu sürece asla ona ulaşamayacaktım. Okulun en güzel kızıydı, ben ise Duman'ın gözünde sıradan biriydim. Basit, sakar, zavallı bir kız... Ama onun için çizdiğim portre bir şeyleri değiştirebilir diye düşündüm. Telefonuma gelen mesajla irkildim.

Bilinmeyen Numara:  Armina kızım nasılsın?

Armina: İyiyim de siz kimsiniz?

Bilinmeyen Numara: Ben Ecrin'in annesi numaranı ondan aldım. Ona ulaşamazsam seni ararım olur mu kızım?

Armina: Olur tabi Hayriye teyze. Çok geçe kalmayız zaten. Gece yarısı olmadan döneriz.

Bilinmeyen Numara: Tamamdır kızım, iyi eğlenceler size, dikkat edin kendinize. Babasını kızdırmayın, erken geliverin.  

Telefonu kapattım, Ecrin yanıma geldi. Dizlerini birbirine dokunacak şekilde yaklaştırmış, iki elini birleştirip sıkıyordu. Utangaç bir tonla; "Kusura bakma, annem isteyince numaranı vermek zorunda kaldım." dedi. "Problem değil" dedim. "Sizinkilerin ne kadar tutucu olduğunu biliyorum. İzin vermelerine bile şaşırdım."

"Ayda bir kez salıyorlar." diyerek yanıt verdi. "Bu geceye denk gelmesi iyi oldu" diyerek sözlerine devam etti. "Dolunay var gece, Melihlerin evin terasından izleriz." Elini çenesine götürüp biraz düşündü. "Aaaa, hatta dur dur, Duman'a çizdiğin resmi terasta verirsin, dolunayın altında." Dirseğiyle beni dürttü. "Çok romantik olur."

Utangaç şekilde gülümsedim. "Bilemiyorum, benimle dalga geçer mi acaba? Çok tedirginim."

"Harika çizmişsin, bence o da çok beğenecek. Hadi yola koyulalım geç kalacağız yoksa, en geç bir iki gibi evde olmamız gerek." dedi, hızlıca toparlanıp yola koyulduk. Melih'in evi okula oldukça yakındı. Müstakil iki katlı bir evdi. Kocaman yemyeşil bir bahçesi vardı. Erken gelmemize rağmen bahçeye girer girmez evden eğlenen insanları sesleri gelmeye başladı. Kapıyı çaldık, Melih açtı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 28, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Müezzinin Kurt Adam KarısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin